Vakit kaybediyoruz translate Spanish
169 parallel translation
Vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
Hadi, vakit kaybediyoruz.
Vamos, perdemos el tiempo.
Vakit kaybediyoruz.
Perdemos un tiempo valioso.
Vakit kaybediyoruz.
Perder el tiempo.
Burada vakit kaybediyoruz.
¿ Qué dice? No es posible, nos va a hacer perder el tiempo.
Onun hilekar ağzından çıkan yalanları dinleyerek neden vakit kaybediyoruz ki?
Porqué perdemos nuestro tiempo escuchando esas mentiras?
Biz burada vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
- Haydi, vakit kaybediyoruz.
¡ No discutas! Pierdes el tiempo.
Neden bu salak hatunlarla vakit kaybediyoruz?
¿ Qué hacemos perdiendo el tiempo con estas tontas?
Boşuna vakit kaybediyoruz.
Perdemos el tiempo.
- Vakit kaybediyoruz. Hadi. Aramaya devam.
- Tenemos que seguir buscando.
- Neden bu kadar vakit kaybediyoruz?
- ¿ Por qué perdemos tanto el tiempo?
Histerik bir kızla boşuna vakit kaybediyoruz!
¡ Estamos perdiendo el tiempo con una histérica!
- Jim, vakit kaybediyoruz.
- Jim, no pierdas el tiempo.
Vakit kaybediyoruz.
Desperdiciamos el tiempo. El transbordador está lista.
Adımı konuşup vakit kaybediyoruz.
- ¿ Y qué? No malgastemos el t ¡ empo con m ¡ nombre.
Vakit kaybediyoruz.
Perderemos tiempo si no.
Vakit kaybediyoruz!
¡ Estamos perdiendo el tiempo!
Vakit kaybediyoruz! Nerde o? Ve nasıl yapmamızı istiyor?
Estamos perdiendo tiempo. ¿ Dónde está él?
Vakit kaybediyoruz, Kasper.
Estamos perdiendo el tiempo.
- Colby, vakit kaybediyoruz.
- Colby, estamos perdiendo el tiempo.
Hadi ama! Vakit kaybediyoruz.
Oh, no perdamos el tiempo.
( Çavuş Dedektif Gina Calabrese ) Bu lanet yerde cidden vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
Boşuna vakit kaybediyoruz.
¡ Qué perdida de tiempo!
Arkamızdan dolaplar dönüyor, ve biz bu dağlarda vakit kaybediyoruz.
¿ Ellos maquinan intrigas y nosotros, perdemos el tiempo en las montañas?
Biraz vakit kaybediyoruz ve birdenbire herşey ortaya çıkıyor.
Es tarde y ahora sálvese quien pueda.
Neden bu oyunu oynayarak vakit kaybediyoruz?
¿ Por qué entretenerse con este juego ridículo?
Vakit kaybediyoruz.
Perdemos tiempo.
Vakit kaybediyoruz. Toplanalım.
- Vamos a hacer las maletas.
Vakit kaybediyoruz.
Ya no pierdas tiempo.
Vakit kaybediyoruz.
Se nos está acabando el tiempo.
Burada boşuna vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
Vakit kaybediyoruz.
- ¿ Cuánto tiempo tarda al General?
Sadece vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
- Richard, onu devre dışı bırakmaya çalışarak vakit kaybediyoruz bu yüzden...
- Perdemos el tiempo.
Çapayı çekin! Vakit kaybediyoruz!
¡ Perdemos la corriente!
Deli mi? Vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
Vakit kaybediyoruz.
Nos estamos quedando sin tiempo.
Burada vakit kaybediyoruz.
No perdamos el tiempo aquí.
Burada vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo el tiempo.
Ah, neyse, dalga geçerek vakit kaybediyoruz.
Oh, vale, estamos perdiendo tiempo entreteniéndonos.
Vakit kaybediyoruz.
Estamos desperdiciando tiempo.
Tamam! Vakit kaybediyoruz. Hadi gidelim.
Estamos perdiendo tiempo.
Boş yere vakit kaybediyoruz.
No perdamos el tiempo.
Neden vakit kaybediyoruz?
- ¿ Por qué perder tiempo con esto?
Tek bildiğim burada konuşarak vakit kaybediyoruz.
Sólo sé que perdemos el tiempo hablando aquí.
Tek bildiğim burada konuşarak vakit kaybediyoruz.
Sólo sé que estamos perdiendo el tiempo hablando.
Burada vakit kaybediyoruz.
Lo estamos tomando con calma
Burada durup, konuşarak vakit kaybediyoruz.
Mientras estamos aquí parados perdiendo tiempo hablando de eso. Hey, hey, hey!
Onu dinleyerek vakit kaybediyoruz.
Estamos perdiendo tiempo escuchando a ese hombre.
Eğer o kadar farklıysak neden birbirimizle vakit kaybediyoruz?
- ¿ Y para qué querer llevarnos siendo distintos?
kaybediyoruz 20
vakit 19
vakit yok 69
vakit nakittir 42
vakit geldi 183
vakit doldu 35
vakit geldi mi 17
vakit geç oldu 20
vakit kaybetmeyelim 23
vakit 19
vakit yok 69
vakit nakittir 42
vakit geldi 183
vakit doldu 35
vakit geldi mi 17
vakit geç oldu 20
vakit kaybetmeyelim 23