Varsity translate Spanish
69 parallel translation
The Varsity Drag.
El Varsity Drag.
Küçük üniversiteli gülleci.
Junior varsity shot-putter.
Üniversite takımından adamlar çıktıkları kızları oraya götürürdü.. ... ellerini tutmak için.
Los chicos de la de Varsity llevan allí a las chicas para hacer manitas.
Hiç oraya gitmedim.
Por supuesto, yo nunca he estado en Varsity.
Tek hokey takımı. Eyalet şampiyonu.
Varsity, el unico equipo de Hockey.
Bu nedenle, ben, yönetim, Mezunlar birliğinden Tom Riley
Como yo, el comite, Tom Riley Y el entrenador del Equipo Varsity
Okul takımıyla yapılacak belirleyici maça kadar onlardan uzak durun.
Alejense de los Varsity Nada de jugar contra ellos
- ben o takımda mıyım?
Entre en los Varsity?
Okul takımı yedekleri yemeğe götürür.
Los Varsity tienen que llevar a cenar a los Novatos.
Eden Hall Warrior takımı eyalet şampiyonu olarak,
En Nombre del equipo Warrior Varsity.
Az önce zihinsel olarak okul takımına kaybettiniz.
Acaban de romper la barrera que los defendia de los Varsity
Onlardan uzak durun.
Alejense de los Varsity.
Gergin olmaktan bahsetmişken, gerginliğimi atabilmek için tüm takımla çıktım.
En la universidad salí con el mariscal de Varsity. ¡ Qué nervios! Para aliviar la tensión, salí con todo el equipo.
Başka bir amigo lideri şurada ve seni kesiyor.
Otra porrista / científica de Varsity y te está mirando.
- Onu Varsity'de gördüm. Arabistanlı Lawrence için sıraya girmişti.
Lo vi enfrente del Varsity haciendo cola para Lawrence de Arabia.
Evet ama bu gerçek bir forma değil. Yani benimle yatmak zorunda değilsin.
Sí, pero no es una verdadera chaqueta varsity, Roz, por lo que está bajo ninguna obligación de a dormir conmigo.
İlk yıl. Point guarddım.
en mi primer año. yo estaba en el varsity.
Cy Watson tendonlarını yırttığında Junior Varsity'ye çıktım.
Y entré al equipo cuando Cy Watts se desgarró el talón de Aquiles.
"Rock'n Roll Anılarını Tazeleme Etkinliği." Toronto, Varsity Stadyumu'nda.
" Renacimiento de rocanrol, Varsity Stadium en Toronto.
- En sevdiği film Varsity Blues.
Su película favorita es Varsity Blues.
Dokuzuncu sınıfta üniversite takımında oynuyor.
Hizo el Varsity en noveno grado.
Koç..., beni, genç takımın yardımcı kaptanı yaptı.
¡ El entrenador me nombró co-capitán del equipo de sentadillas de Jr. Varsity!
Bütün bildiğin salak, tüm konferansta takımın 3. olduğu.
Tarada, debes saber que el equipo de sentadillas de Varsity fue tercer lugar de la conferencia.
Takımda her şey yolunda mı?
¿ Cómo va todo en el equipo de sentadillas de Varsity?
'73 mezunu, 3 senelik üniversite personeli.
Class of'73, three years varsity crew.
"Central Varsity Beyzbol" Beyzbol oynadığını bilmiyordum.
Equipo Universitario de Béisbol. No sabía que jugaras.
Lisede basketbol oynamıştım.
Jugué baloncesto En la secundaria. Varsity.
As takımda olmadığın kesin. Eşek herif.
Si, ok, bueno, de seguro no eres varsity, Jack ass.
Varsity Blues.
Varsity Blues. ¡ Vamos!
Varsity Blues'da daha önce...
Anteriormente en Varsity Blues...
Varsity de oynadigim futbol takimim ama Terry benle Burger King'de siir hakkinda konusmayi sever
Ahí están los jugadores de fútbol de Varsity... que no me hablan delante de la gente, pero a Terry le encanta... hablar de poesía en Burger King y yo le doy a Alfred... las respuestas del examen de matemáticas,
Biz Jersey Varsity basketbol takımıyız.
Somos el equipo de basketball de Jersey.
Ve ilk yılında. Arnett Mead maçından sonra yedek takımdan, as takıma geçerken.
Y tu año de novato cuando viniste de JV a Varsity después de ese partido de Arnett.
Beverly Hill's de ilk lacrosse oynayan kardeşimiz sensin.
eres el primer hermano en el oeste Beverly para jugar Varsity de lacrosse En la medida en que cualquiera puede recordar.
Varsity, üniversite gazetesi için.
Él se remonta a nueve vidas anteriores.
Varsity'den. - Bir röportajın var.
Alex, quédate con él.
Varsity'denim. Hangi fakültedensin?
lo alambré anoche.
Varsity için bir açıklama isteyecektim.
No es su culpa.
- Varsity için bir kaç sorun var.
Víctor : Einstein si lo creyó.
Varsity'den Lia Robinson, evet. Tuhaf, seni rüyamda gördüğümü sandım. Beş'te dedin, fakat nerede olduğunu söylemedin.
Y en ese otro universo, el mundo será un... lugar mas demoníaco... las guerras, los terremotos, las atrocidades.
3 tur daha yoksa Varsity canınıza okuyacak!
Otros 800 metros, porque me estoy acercando.
- Dersine çalışmışsın demek?
Oh, Junior Varsity hizo una jugada.
Junior Varsity'de.
¿ Equipo titular? Junior.
Ben de beysbol takımında yakalayıcıydım. - Varsity takımında.
Yo era el catcher en el equipo de béisbol.
Varsity Futbol Kulübü'nde hemen hemen 4 yıl futbol oynadım.
También jugué fútbol en Varsity, cuatro años consecutivos.
- Hokey takımındasın demek?
El equipo de Varsity en Lacrosse, ¿ uhm?
Benim JV'de koçluk yapamayacağımı söylemiştin. Çünkü, O Varsity takımını yönetecek.
Entrenará al primer equipo.
- Okul takımı mı?
Varsity?
Varsity.
¿ Cómo podríamos saber?
Clay takıma seçildi.
Clay fue aceptado en el Varsity.
Varsity'de mi?
¿ Sí?