Vazgecemem translate Spanish
263 parallel translation
Senin icin bile bundan vazgecemem.
Sé realista.
Senden vazgeçemem Justyn.
" No puedo renunciar a ti, Justyn...'´
Artık vazgeçemem.
No puedo renunciar.
Korkarım uzun süredir yaptığım bu plandan vazgeçemem.
Pero no puedo renunciar al plan-- - que me tracé desde el principio.
Vazgeçemem.
No puedo renunciar.
Onu aramaktan vazgeçemem, Bayan Redi.
No puedo dejar de buscarla.
Nino'dan vazgeçemem.
No puedo dejar a Nino.
Kürklerimden vazgeçemem.
¡ No, me niego rotundamente a separarme de mis visones!
Vazgeçemem, para için yapıyorum.
Pero, yo no pido dinero.
Günlerce sizi bu noktaya getirmekle uğraşıp sonra da bundan vazgeçemem.
No he malgastado estos días para llegar tan lejos y luego desistir.
Tanrıların hediyesinden vazgeçemem.
Pero no cederemos el regalo de los dioses.
Ondan vazgeçemem.
No puedo abandonarle.
Seni seviyorum, ve senden vazgeçemem.
Te quiero y no puedo renunciar a ti.
Senin için bundan vazgeçemem.
No puedo renunciar por ti.
Fanny, kolay vazgeçemem.
No, Fanny, no puede irse así.
Senden vazgeçemem.
A ti no voy a renunciar.
- Vazgeçemem, şimdi olmaz. Çok yaklaştım. Devam etmeliyim.
Ahora no puedo dejarlo, estoy demasiado cerca. ¡ No puedo!
Buradan vazgeçemem.
No podría dejar esto.
Vazgeçemem.
No puedo rendirme.
Bundan da bir kez daha vazgeçemem.
Y a esto sí que no quiero renunciar.
Senden hemen vazgeçemem Max.
No te dejaré ir tan fácil, Max.
Konu, aşka gelince Kakaomdan vazgeçemem
Me dan la chocolatina Pues soy una golosa
Artık vazgeçemem.
Ahora no puedo volverme atrás.
* Aç ve yorgunum * fakat vazgeçemem
Estoy cansado, débil, pero no puedo aflojar.
Asla vazgeçemem.
Corinne, nunca podría traicionar tu amor.
Hayır, şimdi vazgeçemem.
No, no voy a dejarlo ahora.
Ondan vazgeçemem.
No lo puedo dejar.
Onlardan tekrar vazgeçemem...
Bueno, no puedo desautorizarme...
Daha ne kadar dayanabileceğimi bilmiyorum. Fakat bir buçuk saatlik zevk için prensiplerimden vazgeçemem.
No mas cuanto tiempo podré resistir... pero no renunciare a mis principios por hora y media de placer.
Dur, şimdi vazgeçemem. Şu içkileri nasıl hızlı döktüğüne baksana...
No puedo retirarme ahora.
Yine de, kizimdan vazgeçemem.
¡ Sin embargo, no puedo abandonar a mi hija!
Bursumdan vazgeçemem.
No puedo renunciar a la beca.
Şimdi vazgeçemem.
No desistiré ahora.
Ama beni severken, Fransa'nın bir dostunu seveceksin... zira Fransa'yı öyle seviyorum ki bir köyünden bile... vazgeçemem.
Sino que amándome a mí, amaríais al amigo de Francia, porque amo tanto a Francia que no me desprenderé de un solo pueblo. La quiero toda mía.
- Tabiki, ondan öylece vazgeçemem. Zorlamadan olmaz.
Si, no me rendiré, no sin pelear.
Ama, baba Şimdi vazgeçemem.
Papá, no puedo parar ahora.
Bu davadan vazgeçemem.
No me daré por vencido en este caso.
Seni sevmekten asla vazgeçemem.
No puedo dejar de amarte.
Edna'dan vazgeçemem.
No puedo darte a Edna.
Öylece vazgeçemem.
No puedo evitarlo.
Fantezi kurmaktan vazgeçemem.
Me hace desear ser una drag queen.
Bundan vazgeçemem.
No voy a dejar esto.
Üzgünüm Frasier. Ben alışkanlıklarımdan vazgeçemem. Eski koltuğumu geri alsam daha iyi olacak.
Disculpa pero soy criatura de hábitos Creo que mejor traigo el viejo.
McClane'den vazgeçemem... Fort Knox'daki tüm altınları bana verseniz bile.
No cambiaría a McClane por todo el oro en tu Fuerte Knox.
Birkaç kene yüzünden, temasa geçebileceğim alternatiflerden vazgeçemem. Ne teması, bağlantı falan istemiyorum başka.
Por los posibles contactos puedo soportar unas pocas garrapatas.
Buradaki baş hekimlik işinden vazgeçemem.
Pero no puedo dejar las guardias.
Buradaki baş hekimlik işinden vazgeçemem.
No puedo renunciar a este puesto.
Bir avuç ördek için bundan vazgeçemem.
¡ y no puedo descartar todo por un montón de patos!
- Kaderimden vazgeçemem.
No es mi destino rendirme.
Yıldız filosunun, bizim için çizdiği ana kurallardan öylesine vazgeçemem- - kanunlara aykırı anlaşma yapamazsın ;
No puedo dar la espalda a los preceptos de la Flota.
Ben vazgeçemem.
No puedo rendirme.