English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ V ] / Vip

Vip translate Spanish

1,481 parallel translation
- Aslında önemli olan balina değil.
- Bueno, no es exactamente el VIP
- Balina ve ailesi.
- Es el VIP y su familia
Mike, balinama dair bazı bilgilere ulaşmanı istiyorum. Ne?
Mike, necesito que mires algo de mi VIP
Sam? Balinan...
Ey, Sam, tu VIP...
Balinan her şeyini satmış.
Tu VIP lo ha venido todo
Pazartesi günü, Viper Room'da Ryan Adams'ı gördüm, çarşamba günü, Tegan ve Sara'yı Roxy'de gördüm ve bilemiyorum..
Como el pasado lunes. Fuí y me encontré con Ryan Adams en la sala VIP... y entonces el miércoles fue Tegan y Sara en el Roxy.... no sé.
VIP!
¡ Pases vip!
VIP gibi, kızım, sen listedesin.
Como VIPs, niña, ¡ usted está en la lista.
V.I.P odasına mı giriyoruz?
¿ Vamos a la Sala Vip?
Bu VIP gibi birşey mi?
¿ Es eso VIP o algo así?
Bazen VIP partileri veriyorum, bu en yetenekli kızlarımın bir sürü para kazanabilmesi için büyük bir fırsat.
A veces hago fiestas V.I.P. Y es una oportunidad para mis chicas más talentosas para hacer bastante dinero extra.
Gel, özel kısımda bizimle ol.
Vamos. Siéntate con nosotros en la sección VIP.
Gabriel için özel müşterilerime yaptığım bir şey getireceğim.
¿ Y tú, Gabriel? Para Gabriel tengo algo que sólo hago para mis clientes "VIP".
Şöhret bir VIP kartıdır, istediğin her yere sokabilir. Ve bunu herkes ister, ben de dahil.
La fama es el pase VIP, donde quieras, y todas la quieren incluyéndome a mi.
Andy demişti ki, Zeke'in ofisi hemen V.I.P odasını geçinceydi.
Andy dijo que la oficina de Zeke está pasando el cuarto VIP.
Zeke'in kapı gibi iki tane koruması duruyor orada.
Zeke tiene dos tipos enormes vigilando la en la zona VIP.
Belirtilen günde, ortalama bir komando, düşmanla... çatışmaktan çok buna daha isteklidir..
Cualquier día, el comando promedio es mas probable que esté viendo a un VIP pasear su perro que enfrentando al enemigo en batalla.
Bir tür... "VIP" listeleri olduğunu duydum.
Yo oí que eran sólo para la flor y nata.
- Sanırım özel odada çalışıyor.
- Creo que está trabajando en el VIP.
Jack, VIP ziyaretçin burada.
Acabo de empezar - Jack, tu visitante VIP está aquí.
Kızım Amanda ismimi ViP listesine koyduracaktı.
Mi hija Amanda puso mi nombre en la lista de invitados.
- Ben de VIP listesinde olduğumuzu düşünüyorum.
Creo que estamos en la lista V.I.P. - ¿ Nombres?
Geliş terminalinin batısındaki VIP salonundayız.
Estamos en la sala VIP, al oeste de la sala de llegadas. Escuchen...
Atmos Havayollarının VIP salonunda olduklarını düşünüyoruz.
Creemos que están en la sala VIP de Aerolíneas Atmos.
Size Tren istasyonlarına giriş için VIP girişi alacağım.
Te daré un acceso VIP al depósito de trenes que elijas.
Elmasları veren beyefendi, çok varlıklı bir müşteridir. Üst yönetim onu VİP olarak kabul eder.
Bueno, el caballero que depositó los diamantes era un cliente muy rico... al que la gerencia considera un cliente VIP.
Ama o kadar da kötü değil, çünkü, nasıl olsa Mindy VIP dansı veriyordur, değil mi?
pero no es todo negativo. porque, chicos, esa Mindy, es bastante buena con los clientes especiales ¿ verdad?
Gişe gelirinin yüzde 10'unu, Avrupa dağıtım haklarını, ve Sundance'teki en özel VIP çadırına giriş hakkı istiyoruz.
Queremos el 10 % bruto de la primera recaudación todos los derechos de distribución europea y acceso al mas exlusivo VIP en Sundance. Vagabundo Espantoso.
Şimdi bunları bana getir.
Tenemos un VIP que viene a almorzar y quiero preparar algo especial, así que buena suerte. Aquí está lo que necesito.
Bir grup festivale giderken yanına mal almaz. Sen aşağılık bir VIP'sin.
Una banda no lleva drogas a un festival.
VIP geçiş kartıyla beraber tahminimce...
Junto con un pase VIP creo...
Benim özel hastalarımdan biridir.
Es una de mis pacientes VIP.
Evet bir arkadaş Capretti ile bir yaz kampına gitmişti ve ondan bize Vip bileti almıştı.
Sí, un amigo fue a un campamento de verano con Capretti y... nos invitó... Trato VIP.
Tabii ki sizi VIP bölümüne davet ettiremedim çünkü, biliyorsunuz, orası VIP'ler için ve sizler daha sadece.. P'siniz.
Claro que no podrán entrar en la sección VIP porque es sólo para VIPs y ustedes sólo son, ya saben...
Dan, VIP Konuk işleri yöneticisi.
Dan es el ejecutivo del Servicio de huéspedes VIP.
Tüm VIP konuklarını, 7 gün 24 saat.
A todos sus huéspedes VIP, las 24 horas, todos los días.
Bana sky box'tan alabilir misin?
¿ Puedes conseguirme un boleto VIP?
Karargah adamımızın Johannesburg'dan kaçırılacağına dair... bir istihbarat yakalamış.
Toc ha estado parloteando y nos indica que un VIP va a ser secuestrado en Johannesburgo.
Ama bu gece sen ve ben VIP'iz. Arkadaş olduğumuza çok memnunum.
Pero hoy tú y yo somos V.I.P.
"Bayan Van Der Woodsen, VIP locasındaki... -... yastıklarınız kabartılıyor."
"Srta. van der Woodsen, tiene sus almohadas mullidas en la sección VIP."
Kurban kesinlikle VIP bölümünde çalışıyormuş.
La víctima indudablemente trabajaba en el sector VIP.
Kız VIP müşteri ama kovuluyor.
¿ Era cliente VIP y la rebotaron?
Tony'in mesajında V.I.P odasına gelmem yazıyordu.
Tony dijo que estaria en la sala VIP.
Biliyorum. Burası V.I.P odası zaten.
Lo se, esta es la sala VIP.
Tony V.I.P.'lerin V.I.P. odasında.
Tony esta en la sala VIP de la sala VIP.
Onlara VIP'lermiş gibi davranın tamam mı?
- Trátalos muy bien, ¿ entendido?
VVIP parti için yapılan planlar.
Estos son los plantes para la fiesta VIP.
O seçkinler, o VIP'ler senin için, birbirini ezdi. Herkes sana hayran!
Súper exclusivo, puro vip todo mundo se te cuadraba, la gente te adora.
Burda VİP listesi diye birşey yok.
Pero nosotros no creemos en listas de invitados.
VİP müşterisinin elmasları bırakacağını biliyordu.
Sabía que su cliente V.I.P. había depositado los diamantes.
VIP.
Solo los empleados de nivel tres o superiores pueden tener sofás.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]