Yanılmışsın translate Spanish
213 parallel translation
Belki Aralığın 9'unda evde ceviz kabukları ayıkladığın konusunda da yanılmışsındır.
Tal vez no estuvo en casa... pelando nueces el 9 de diciembre.
Korkarım yanılmışsın Tom.
Aún sigue aquí.
Yanılmışsın.
Te equivocaste.
20 yıllık hukuk bilgimi, tecrübemi bu dosyaya akıttım... -... ve hiçbirşey bulamadım. - Demek ki yanılmışsınız.
- He empleado todo mi ingenio, los conocimientos de 20 años como abogado, y no he descubierto nada.
- Kadında yanılmışsınız sadece.
-... pero a la mujer equivocada.
- Evet, sen yanılmışsın.
- Sí, usted está equivocada.
Bay Sheldrake hakkında yanılmışsınız.
- Se equivocó con el Sr. Sheldrake.
- Joe. Yanılmışsın.
- Lo hiciste, Bolie.
İkiniz de yanılmışsınız.
Bueno, tú y papá estaban equivocados.
Yanılmışsın.
Pues, está equivocado.
Belli ki, yanılmışsınız.
Evidentemente, se equivocó.
O halde yanılmışsınız.
Entendisteis mal.
- Yanılmışsın, Butch.
- Te equivocaste, Butch.
- Yanılmışsın.
Pero no.
Hayır. O zaman onun hakkında yanılmışsın, değil mi?
Entonces me mentiste sobre él.
Yanılmışsın.
¡ Te equivocas!
Yanılmışsın...
Está engañado.
Yanılmışsın.
Se equivocó.
Yanılmışsın! Birçok ünlü istismar filmlerinde oynamıştır.
Muchos famosos han actuado en películas de explotación.
Görünüşe göre, yanılmışsın.
Por lo visto, se equivocaba.
Yanılmışsın çünkü burada olağandışı bir şey yok.
Pues te equivocaste, porque aquí no pasa nada.
Sen yanılmışsın, hepsi bu.
Te equivocaste. Fue un error. ¡ Eso es todo!
O zaman yanılmışsınız çünkü Tanrı konuşur.
Pues, se equivocó. Dios habla.
- Yanılmışsın.
- Estabas equivocada.
Düşüncesizliklerinizle bundan kurtulabileceğinizi sandıysanız yanılmışsınız.
Si pensaban que podrían salirse con la suya para siempre... ... entonces se equivocaron.
Görülüyor ki yanılmışsınız.
Parece que se equivoca.
- Evet, şey, yanılmışsın.
- Te equivocabas.
- Öyleyse yanılmışsın. - Bunu onun için diyecektim. Cesur bir adamdı.
- Una cosa sí es cierta tenía temple.
Yanılmışsın Shakes.
Te equivocaste.
Çok acele bir yargıya varmışsın Niles ve üzgünüm, yanılmışsın.
Niles, has hecho un juicio apresurado y lo lamento, pero tú estas equivocado.
- Anlaşılan yanılmışsın.
- Parece que no.
Sanırım kendin hakkında yanılmışsın.
Él estaba equivocado acerca de ti.
Kim olduğun hakkında yanılmışsın.
Imagino que también de tí mismo.
Kral olmayı düşündüysen, yanılmışsın.
Si esperáis ser Rey, estáis equivocado.
Tabi ki yanılmışsın.
Por supuesto.
Benim hakkında yanılmışsın, ha baba.
Así que creo que te equivocaste, papá.
Görünen o ki yanılmışsın.
Obviamente cometieron un error.
Bana bir keresinde söylediklerini düşündüm de,... yanılmışsın.
He estado pensando en lo que me dijiste una vez. Estabas equivocado.
Yanılmışsın.
- Te equivocaste.
E, öyleyse, yanılmışsın, değil mi?
Estabas equivocado.
Yanılmışsın!
¡ Que te equivocaste!
O bıçaklar konusunda yanılmışsın.
Creo que estabas equivocada acerca de esos cuchillos para queso.
Bu konuda yanılmışsın dostum.
Pues ahí te equivocas, viejo.
- Yanılmışsınız.
Ahí es donde se equivoca.
"Hapishanedeki Carozza denilen kadının yanına, " sanki siz de kumarhanede basılmışsınız gibi atılmanız için...
- Tendría que dejar que la metiéramos en la cárcel con la Carozza, como si la hubieran detenido en una redada a un club de juego.
Kusura bakma, Watson, çok yanılmıyorsam, - Bay Giles Conover'ı ağırlamışsın. - Ne?
Lo siento, Watson, pero me equivoco o ha estado hablando con Giles Conover.
Yanılmışsınız.
¿ Tu prioridad no es la investigación?
Açıkçası, siz yanıltılmışsınız.
Pues, los han engañado.
Yanılmışsın.
- Pues pensaste mal.
Yanılmışsın Jimmy.
Te equivocas, Jimmy.
Yanılmışsın.
- Estábamos equivocados.
yanılmışım 190
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134
yanılıyorsun 708
yanıldım 24
yanılmıyorsam 96
yanılıyorsunuz 182
yanılıyor 29
yanıldın 34
yanılmıyorum 35
yanılıyorlar 22
yanılıyor muyum 134