English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yanılıyor

Yanılıyor translate Spanish

2,725 parallel translation
Tabii, yanılıyor da olabilirim, ama hiç zannetmiyorum.
Por supuesto, podría estar equivocado. No lo creo.
Adamım, yanılıyor olabilirsin.
Socio, podrías equivocarte.
- Ama yanılıyor da olabilirsin.
- Pero puede estar equivocado, ¿ lo sabe?
Yanılıyor.
Está equivocado.
Dinle bak, belki de ben yanılıyor olabilirim.
Escucha... es posible que esté equivocado.
Yanılıyor muyum?
¿ O no?
Birçok kişi senin hakkında yanılıyor.
Muchas personas están equivocadas sobre ti.
Yapalım bunu. İki milyar çinçon yanılıyor olamaz.
Dos mil millones de personas no pueden "equivocalse".
Öte yandan yanılıyor da olabilirsin.
Pero entonces otra vez, puedes estar equivocado.
Her zaman işe yaradığı konusunda yanılıyor muyum?
¿ Me equivoco o ha estado funcionando?
Bunu yaparım ama... Yanılıyor olmamız için dua ediyorum.
Lo haría, pero... mira, estoy rezando porque estemos equivocados con esto.
Bak, tamamen yanılıyor.
Mira, está equivocado.
Ona göre, iş ortamları profesyonel olduğu kadar, sağlıklı ve sosyal bir yer de olabilirmiş. Bence yanılıyor.
Mi novia dice que soy rutinario e inflexible y que el entorno de trabajo puede ser social saludable y profesional.
Tarih yanılıyor tek söyleyebileceğim bu.
Eso es todo lo que puedo decir. Está equivocada.
Bu arada, arkadaşın bence yanılıyor.
Su amigo lo tiene todo mal, por cierto.
Demek istediğim eğer Finn, öylece hayatımdan çıkıp gidebileceğini sanıyorsa yanılıyor.
Quiero decir, si Finn cree que el simplemente va alejarse de mi vida
Bu kadınlar da yanılıyor.
Y esas señoritas también lo están.
LAPD onlara efsane diyordu. LAPD yanılıyor.
La Policía de LA los llama leyenda urbana.
Bu kanaatteyim. Yanılıyor muyum?
Eso creo. ¿ Me equivoco?
Çünkü benden her ne saklıyor isen neyi kaldıramayacağımı düşünüyor isen yanılıyorsun.
Porque lo que sea que me estás ocultando ; A lo que piensas que no puedo enfrentarme... Estas equivocado
Yanılıyor olma ihtimalini hiç göz önüne aldın mı?
¿ Alguna vez se te ocurrió que quizás estás equivocado?
- Yanılıyor muyum?
No.
Hayır, hayır. Yanılıyor.
No, no, está equivocado.
Son sözü o adama mı bırakacaksınız? Yanılıyor, dinleyicilerine böyle de.
¿ Dejará que ese tipo tenga la última palabra?
Lynn yanılıyor.
Lynn se equivoca.
- Yanılıyor.
Se equivoca.
O zaman ya Ducky ya da program yanılıyor.
Entonces o el programa o Ducky está errado.
Roy yanılıyor.
Roy está equivocado.
- Evet, öyle yapıyorsun, yanılıyor muyum?
- No es así, ¿ no?
- Sanırım onun dirseği bu kez yanılıyor.
- Su codo se equivoca esta vez.
Ama sana bir şey söyleyeyim, onlar yanılıyor.
Se equivocan
Buraya gelip, yanılıyor muyum bana söylemen lazım.
Necesito que vengas hasta aquí y veas si estoy en lo cierto.
Ben haklıyım.O yanılıyor.
Yo tengo razón y él no.
- Yanılıyor olabilir. - Nasıl yani?
- Podría estar equivocada.
Yanılıyor olabilir misiniz?
¿ Podría equivocarse?
Bu beni kötü duruma düşürmek amacıyla gemiyi ilk sabote edişin değil, yanılıyor muyum?
Para molestarme, ¿ verdad?
Bak ne diyeceğim? Jule'un sonsuza dek en iyi arkadaşın olarak kalacağını sanıyorsan ve bu Titty McTittenheimer'ın hayatındaki en harika seks olduğunu, ve'Aman Tanrım, snowboard yapıyor.'hallerinin seni bir gün bunaltmayacağını düşünüyorsan, çok yanılıyorsun.
¡ Si crees que tú y Julie van a ser mejores amigos para siempre... y que la Srta. Senos Grandes, el mejor sexo de tu vida... y "vaya, también esquía con tabla" no te va a aburrir algún día... estás muy equivocado!
Eğer Frank bize doğru söylüyorsa, yanılıyor da olabilir.
La teoría de Frank de que se haya equivocado...
Yanılıyor olmalısınız.
Seguramente debe estar equivocado.
Görgü tanıkları da yanılıyor.
Y los testigos estás equivocados.
- Yine de yanılıyor olabilirsin.
- Podrías estar equivocado.
Pardon, burada yemek satılıyor sanmıştım. Yanılıyor muyum?
Perdona, pensaba que esto era un puesto de comida ambulante, ¿ me he equivocado?
Kilit tam bir şaheser Buckingham'ın sürekli yanında taşıdığı bir anahtarla açılıyor.
La cerradura es una obra maestra, se abre con una llave que Buckingham siempre lleva con él. - El pasillo está plagado de hombres.
Yanılıyor muyum?
¿ No es cierto?
Ağzım acılı ton balığı rulosundan hâlâ yanıyor.
Mi boca aún está en llamas por los rollitos de atún picantes.
Dünyanın dört bir yanından gelen fon ve kaynaklar bu bölgeye aktarılıyor. Çevresel etkiler ve yaşam kaybı, hiç bu kadar büyük olmamıştı.
fundaciones y recursos del todo el planeta están convergiendo en la zona, el impacto ambiental y la perdida de vidas es sin precedente
Kimliğine bakılırsa kızın evinin yanındaki evde yaşıyor.
De acuerdo a la identificación es vecinode ella.
Beni yargılıyor. Buradaki izin barut yanığı olduğu açık.
Muy bien... obviamente es allí donde estaba la quemadura de pólvora.
Yanılıyor muyum?
¿ Estoy en lo cierto?
Morgan diğer herkesi yargılıyor, ama yanında bir katil barındırıyor!
¡ El que Morgan juzga a otros, pero mantiene cerca a una asesina!
Hala yanılıyor muyum?
¿ Todavía estoy equivocado contigo?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]