Yanındayım translate Spanish
3,214 parallel translation
Sana dokunamıyor olabilirim ama her zaman yanındayım.
Puede que no sea capaz de tocarte, pero estoy aquí para ti.
- Birazdan yanındayım canım.
Voy de inmediato, cariño.
Demem o ki, görünür ve görünmez tüm düşmanlara karşı senin yanındayım, arkadaşın olarak.
Estoy diciendo que yo estaré a tu lado contra enemigos vistos y no vistos, como amigo.
Ben senin yanındayım, tamam mı?
Yo estoy de tu parte, ¿ de acuerdo?
Bebeği sevebilme şansını tanıyanın yanındayım.
Del lado en el que la cría tenga oportunidad de que la quieran.
- Alırken ben de yanındayım.
Estaba con él cuando la compró.
Yanındayım bebeğim.
Estoy aquí, cariño.
Ama senin yanındayım, tamam mı?
Pero quiero ir contigo, ¿ está bien?
Şimdi de yanındayım.
Y estoy aquí para ti ahora.
- Bak. Senin yanındayım.
Mira, estoy aquí para ti.
Senin yanındayım.
Estoy aquí contigo.
Evet, şimdi yanındayım.
Sí, estoy con él ahora.
Yanındayım Velma.
Voy contigo, Vilma.
Yanındayım.
Estoy aquí.
# Yanındayım iyi günde de #
* Tomo los buenos tiempos *
# Yanındayım kötü günde de #
* Ttomo los malos tiempos *
Buraya daha iyi bir hayat için gelmiştim. Ama sonuç olarak yine çöpün yanındayım.
Vine aquí a tener una buena vida, pero he terminado junto a un basurero.
Konuşmayı pek sevmediğini biliyorum ama dediğim gibi ben yanındayım.
Sé que no eres de hablar, pero, como dije, estoy aquí.
Annapolis'te, kardeşimin yanındayım.
Estoy en Annapolis, en casa de mi hermano.
Evet, yanındayım kızım.
Sí, estoy aquí para ti, chica.
Yanındayım, anladın mı?
Estoy ahí mismo contigo, ¿ vale?
Yanındayım.
Estoy ahí contigo.
Senin yanındayım.
Estoy contigo en esto.
Ne olursa olsun senin yanındayım biliyorsun.
Sabes que estoy contigo no importa cómo acabe esto.
Hafta sonları Anne ve Babam'ın yanındayım.
Los fin de semana vuelvo a lo de papa y mama.
Nereye gidersen git yanındayım, her zaman da olacağım.
No importa dónde vayas, estoy de tu lado y ahí estaré siempre.
Ben yanındayım!
¿ Por qué piensas así? Me tienes a mí.
Çünkü şu an senin yanındayım.
Porque yo estoy aquí.
Her ne anlama gelirse yanındayım.
Lo que sea que eso signifique... estoy en ello.
bu sefer senin bir silahın var ve ben de yanındayım.
Sólo que esta vez tienes un arma y yo estoy contigo.
- Yaklaştım, hatta hemen yanındayım.
- Estamos cerca. Muy cerca.
Ben yanındayım.
Es por eso que estoy aquí.
Beckett, geçti. Yanındayım.
Beckett, está bien, estoy justo aquí.
Herkes seni suçlasa da ben yanındayım.
Todos te acusan. Pero yo puedo ayudarte.
Thomas, yanındayım.
Thomas, estoy aquí.
Yanındayım dostum.
Te tengo, amigo.
Ben yanındayım.
Estoy aquí contigo.
Çünkü sorun her neyse biliyorsun her zaman yanındayım.
Porque lo que sea, sabes que estoy aquí para ayudar.
Bu yüzden yanındayım.
Es por eso... Que estoy aquí por ti.
Eğer olursa, 100 de 100 yanındayım.
En ese caso, me parece bien.
- Yanındayım evlat.
- Aquí estoy.
Tom, her zaman senin yanındayım.
Escucha, Tom, siempre he permanecido a tu lado.
- Yanındayım.
- Te tengo.
Yani hep senin yanındayım.
Lo entiendes lo que estoy tratando de decir?
- Baba, şu anda yanındayım değil mi?
- Sí. - Lo intento.
Şu an yanı başındayım.
Aquí mismo, contigo.
Artık ben yanındayım.
Ella me tiene ahora.
Diyelim ki biriyle konuşmak istedin. Ben yanı başındayım ve dürüst olalım, sarhoşum. O yüzden bir şey hatırlamayacağım.
Bueno, si quisieras hablar con alguien, estoy aquí, y para ser sinceros, estoy borracha, así que no lo voy a recordar.
Yanı başındayım ve sen çıplaksın.
Yo estoy justo aquí.
Ben senin yanındayım.
Estoy de tu lado.
Yanındayım.
Lo tienes.