English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yanıyorsun

Yanıyorsun translate Spanish

6,070 parallel translation
Yan kardeşim. Yanıyorsun.
Estás en racha.
Yanıyorum ve bu fayanslar buz gibi. Aman Tanrım, yanıyorsun.
Estoy muy caliente y el azulejo del piso está bien frío.
Yanıyorsun.
Estás ardiendo.
Biliyorum yanıyorsun, Amerikalı. Çevirmen Notu : Üniversite nedeniyle çeviri çok geç geldi, kusura bakmayın.
Sé que hay fuego, rubita.
Yemi ortadan çekip, bana sırtını dönüp, bunun yanına kâr kalacağını mı sanıyorsun?
¿ Crees que puedes engañarnos con este cebo y luego pegárnosla, pegármela a mí, e irte de rositas?
Ama öyle büyümenin iyi bir yanı da, yalanları anlamada ustalaşıyorsun.
Lo que tiene crecer de esa forma... es que aprendes a detectar mentiras.
Baba, yanılıyorsun.
Padre, estás equivocado.
- Bence yanılıyorsun.
- Creo que te equivocas.
Yanılmıyorsun zaten Mark.
No eres un jodido inoportuno, Mark.
Yeni dünyada güvende olacağını sanıyorsan, yanılıyorsun.
Si piensas que estarás seguro en el nuevo mundo, te equivocas.
Yanılıyorsun.
Te equivocas.
Yanılıyorsun, Talos.
Te equivocas, Talos.
Yanılmıyorsun.
No te equivocas.
Yanılıyorsun, Binbaşı.
Se equivoca, Mayor.
Yanılıyorsun! Beni izlediğini hissettim.
Podía sentir que me observabas.
Hayır. Hayır yanılıyorsun.
No, no, estás equivocado.
Yanılıyorsun.
No es verdad.
İşte burada yanılıyorsun çocuk.
Ahí es donde te equivocas, niña.
İşte bu konuda yanılıyorsun tatlım.
Ahí es donde te equivocas, querida.
Adamın bir halta yaradığı yok. Bence yanılıyorsun.
Pienso que estas equivocada.
Günün sonunda çocuğunun yanında tükenmiş bir halde oturuyorsun, ve ne yaptığını bile anlamıyorsun.
Te sientas con tus hijos al final del día y estás agotada y ni siquiera sabes qué has hecho.
Yanılıyorsun.
Lo tenía.
Kız burdan çıktığında, senin bu yaptıklarını yanına bırakır mı sanıyorsun sen?
¿ Crees que cuando salga de esta va a dejar pasar... lo que sea que crees que has estado haciendo con ella?
Hayır, yanılıyorsun!
Yo tengo razón. No, estás equivocado.
Baban garajın açıldığını duymuş. Yanıma gelip ne yapıyorsun dedi.
Tu padre me oyó abrir el garaje y vino a preguntarme qué hacía.
Bence yanılıyorsun Lionel.
Estás equivocado, Lionel.
Yanılıyorsun.
Tonterías.
Yanılıyorsun bence.
Eso no es cierto.
Yanılıyorsun.
¡ Te equivocas!
Yanılıyorsun.
Estás equivocado.
Ayrıca olanlar hakkında yanılıyorsun.
Y estás equivocada sobre lo que pasó.
- Yanılıyorsun.
Estás completamente equivocado.
Hayır, yanılıyorsun.
No, estás equivocada.
Şu deli zırvası şapkanı çıkar. Çünkü yanılıyorsun.
Quítate tu sombrero de psicóloga porque estás equivocada.
Bilemiyorum. Bence Marcus'un geri döndüğü konusunda yanılıyorsun.
Creo que te equivocas en lo de que Marcus ha vuelto.
Çok fena yanılıyorsun.
Estás completamente equivocado.
Yanılıyorsun. Eva.
Hola, Eva.
Cho, Vega'yı neden yanına almıyorsun?
Cho, ¿ por qué no te llevas a Vega?
Eğer beni bir çeşit grup evine falan, tıkabileceğini sanıyorsan yanılıyorsun.
Si crees que puedes meterme en un hogar de acogida asqueroso, entonces te equivocas.
Yağcılık yapmanın işe yarayacağını sanıyorsan yanılıyorsun, bundan böyle.
Has calculado mal si piensas que la adulación sigue siendo mi debilidad.
- Yanılıyorsun.
- Eres igual que ellos.
Yanılıyorsun Niklaus.
Te equivocas, Niklaus.
İşte burada yanılıyorsun.
Ahí es donde te equivocas.
Yanında birileri olunca güçlü olacağını mı sanıyorsun?
¿ Crees que la gente te hace fuerte?
Yanılıyorsun.
Eso no es cierto.
- Yanılıyorsun.
- Estás equivocado.
Yanılıyorsun, 1878'de Lord Rosebery ile Hannah Rothschild'in düğününe katılmıştım o da toplantı odasında yapılmıştı, hemen hemen aynıydı.
Estarías equivocada, no, en 1878... presencié la boda de Lord Rosebery y Hannah Rothschild en Board de Guardians, muy parecido a esto.
Yanılmıyorsun.
No lo estás.
Neden senin hakkındaki fikrimi değiştirip aslanın gününü güzelleştirmeden önce Evelyn'e yanına koşup anlaşmayı hazırlamıyorsun.
Así que, ¿ por qué no corres de vuelta a Evelyn y negocias un trato antes de que cambie mi opinión sobre ti y le arregle el día?
Ne zaman sana güvenebileceğimi düşünsem, beni yanıltıyorsun.
Cada vez que creo que puedo contar contigo, me demuestras que estoy equivocado.
Gerçekten Amerikalıların bizim yanımızda olacağını mı sanıyorsun?
¿ Crees de veras que los americanos nos respaldarán?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]