Yatak translate Spanish
13,634 parallel translation
Gibbs'le aynı yatak odasını paylaşmıyorum.
Yo no comparto baño con Gibbs.
Carl'ın yatak odası tam üstümüzde.
La habitación de Carl esta justo encima.
Bildiğim bir şey varsa o da... yatak odasında para dolu kasası olduğu.
Sólo sé que tiene una caja fuerte llena de efectivo en su dormitorio.
Yatak odam.
Mi habitación.
Orası benim yatak odam, Mr. Pryce.
Es mi dormitorio, Sr. Pryce.
Sen de yukarı geri çıkıp yatak odasına saklandın. Panikledim.
Y tu respuerta fue volver a subir y esconderte en el dormitorio.
Elime geçecek fazla parayla şehre yakın bir eve taşınacaktım, ama aynı yerde kalırsam iki yatak odalı bir ev tutabilirim.
Bueno, iba a usar el dinero extra para mudarme a un apartamento más cerca de la ciudad, pero si me quedo en el mismo sitio, puedo alquilar una casa de dos habitaciones.
Yeterli vakit, para, yatak ve ekibim yok. Şimdi de siz geldiniz.
No hay suficiente tiempo, dinero, camas, personal y ahora usted.
Burası yatak odalarından birisi.
Este es uno de los dormitorios.
Yatak odam arka tarafta.
Mi habitación está en la parte de atrás.
Yatak odamda garip şeyler yaptım. Ama onlar kendi rızamlaydı anlıyor musun?
Hice cosas raras en el dormitorio, pero consentí a ellas, ¿ sí?
Benden iyi yatak odası var.
Tiene una habitación mejor que la mía.
Ofisim yatak odasına 23 adım uzaklıkta.
Mi oficina está a 23 pasos de mi habitación.
Ofise bir yatak hazırladım.
He puesto una cama en la oficina.
Bu da ofisteki bir yatak olabilir.
Bueno, esa sería la cama en la oficina.
Biliyor musun, koltuklarımızın altını birleştirince koca bir yatak haline geliyor.
¿ Sabes que si sacamos los asientos desde abajo hacemos una cama inmensa?
- Rahatınıza bakın. Yatak odasından uzak durun.
- Siéntanse como en su casa.
Daisy, artık yatak odası şöminelerini sen mi yakıyorsun yoksa?
¿ Daisy, enciendes las chimeneas de las habitaciones ahora?
Yatak daha sabah toplanmıştı, Troy.
Esa cama estaba hecha esta mañana, Troy.
Yatak odamdan bağırışlarını duyabiliyorum.
Les he oído gritar desde mi dormitorio.
Kimimiz yatak odasında futbol izliyorduk
Algunos de nosotros estábamos viendo fútbol en el dormitorio.
- Jeff Garrix, yatak odasında? - Hı-hı.
- Jeff Garrix, en el dormitorio?
Odandaki yatak, hâlâ duruyor.
Su habitación todavía tiene una cama.
Yatak odasına bakacağım.
Iba a mirar en el dormitorio.
İşemeye yatak odasına gittim.
Voy a mear en el dormitorio.
Bilirsin... babası ile ayrıldığımızda Hanna benim yatak odama gelirdi ve geceleri geç saatlerde film izlerdik.
Ya sabes... Después de que su padre y yo nos separásemos Hanna se mudó a mi habitación y veíamos películas hasta tarde.
Kardeş gibiydiniz, Venice'de tek yatak odalı evde yaşadınız siz.
Fuisteis como hermanos, viviendo juntos en aquella habitación en Venecia.
Yatak odası küçük ama CrossFit yapacak değilim sonuçta orada.
La habitación es pequeña, pero no es como si fuera a hacer CrossFit en ella.
Sen de hizmetçilerden birine yatak toplamayı sorabilirsin.
Y podrías pedirle a alguna criada que haga la cama.
- Bir yatak odasını banyoya çevirdim ve bir iç tuvalet ekledim.
Convertir una habitación en un baño.
Herkese yetecek kadar yatak çarşafı lazım bize.
Necesitaremos sábanas, suficientes para todos.
Yatak çarşafını ne yapacağız?
¿ Sábanas para qué?
Yatak odasına bakalım.
Revisemos el dormitorio.
Yatak hazırlayayım o zaman.
Voy a hacer la cama libre, entonces.
Son seferinde yatak odamızda ne var ne yok attı.
La última vez, tiró nuestra habitación entera.
Biraz sonra yatak kontrolü olacak.
Va haber una revisión de dormitorios pronto.
- Yatak demirleri oldukça işe yarıyor.
- Las barras de la cama van muy bien.
Yatak demirleri işe yarıyor.
Las barandillas de la cama suelen funcionar bien.
Evet, detoks için yatak bulacağım.
Sí. Voy a encontrarle un sitio en desintoxicación.
Şu göl evinizde yemek ve yatak var, değil mi?
En la casa del lago, ahí tienen comida y ropa de cama, ¿ no?
Yatak dördün laboratuvar sonuçlarını kontrol edip dokuzdan tam kan sayımı alalım.
Veamos los resultados del laboratorio de la cama cuatro y pide una hematología completa para la nueve.
Tamam ama yatak dokuz iğneleri sevmiyor ve yatak dokuz ilaçlarından biraz uzakta.
Está bien, pero al de la nueve no le gustan las agujas y hace mucho que dejó de tomar sus medicamentos.
Erkek kardeşim yatılı okulda o yüzden ekstra bir yatak var.
Mi hermano está en un internado, así que hay una cama adicional.
Yatak odasında çıplak dolaşırken gördüğü şeyi beğendiğini sanışım.
Caminando por el dormitorio sin ropa, pensando que a él le gustaba lo que veía...
Yatak!
{ \ fs12 \ pos ( 190,257 ) } cama!
Evet... Misafir odasında iki yatak var.
Así que... hay dos camas en el dormitorio de invitados.
Kanepede açıldığında yatak oluyor.
Y el sofá se abre en una cama también.
yatak verdiler.
y nos dio refugio.
Nehir kenarında güzel bir yerde, 2 yatak odalı.
Es un buen lugar en Riverside, dos dormitorios.
Yatak sıcak.
Está caliente.
- Yatak içkisi!
Bebida cama!