Yatak odası translate Spanish
5,671 parallel translation
Biri yatak odasında.
Hay uno en el dormitorio.
Orası misafir yatak odası.
Es una habitación para huéspedes.
Evet, Misafir banyosuna bakıyorum... Misafir yatak odası...
La habitación de invitados...
19 Ekim gecesi, gece yarısından sonra ev halkının ve personelin iyi tanıdığı bir zat olan Mösyö Gustave H Lutz'daki Desgoffe und Taxis konağına gelmiş ve geldiğini kimseye haber etmeden arka taraftaki hizmetli yolundan girmiş ve sonrasında hizmet merdiveninden çıkıp servis yolundan ilerlemiş ve Madam D'nin özel yatak odasına girmiştir.
A altas horas de la madrugada del 19 de octubre un individuo bien conocido en la casa, Monsieur Gustave H llegó a la residencia de los Desgoffe und Taxis en Lutz y entró por el callejón de servicio sin alertar de su presencia y llegó, por escaleras posteriores y pasajes de servicio hasta los aposentos privados de Madame D.
Bir azcık yatak odasında bekler misin?
Oye, ¿ te molestaría esperar en el cuarto un segundo?
Altı tane yatak odası var!
¡ Cuenta con seis dormitorios!
Yatak odası.
Recámara. Ahora.
Ben yatak odasında performansımı sergileyeceğim.
Mi aporte será en el dormitorio.
Yatak odası aksesuarları da vardı.
También accesorios para el dormitorio.
Şey, aşağıda pis bir banyosu ve balkonu olan büyük bir yatak odası var.
Hay un cuarto principal arriba... con tremendo baño y balcón.
Sonra beni yatak odasına götürdü ve üzerime çıktı.
Después me llevó al dormitorio y me tomó a mi.
Yatak odası da var mı?
¿ Hay un dormitorio?
Bunun lanet bir yatak odası olmadığını ben bile görebiliyorum.
Hasta yo puedo ver que esto no es el maldito dormitorio.
Buraya hakaret etmeye geldiysen, çocukları dışarı gönder de bunu yatak odasında halledelim.
Si ha venido a insultarme, envíe a los niños fuera y lo solucionamos en la habitación.
Birinin yatak odasında ya da masanın üstünde yaptığını yargılamak bana uzak.
Yo no soy quién para juzgar lo que se hace en la cama o en el escritorio. ¿ Pero crees que está pirado?
Yatak odasında asılı olan iki çıplağı çok beğeniyor.
A él le encantan los dos desnudos colgados en el dormitorio.
Yıllardır yatak odasında.
Que estaban colgados en el dormitorio.
Acaba düzeltip bir şeylerden kurtulursam yatak odası hâline dönüştürebilir miyim?
Si puedo convertirla en un dormitorio si la arreglo, si saco estas cosas.
... bunlardan birisi, 1909 yılında geceleyin yatak odasının penceresinden kanat çırpma sesleri duyan meclis üyesi. ... Wheton'du. Sonra ertesi sabah, karda büyük bir toynak izi buldular.
-... uno en 1909 por el Asesor Wheaton, quién oyó el aleteo de las alas justo a la ventana de su cuarto una noche, y luego en la próxima mañana encontró huellas de pezuñas hendidas en la nieve.
Yatak odasında değildi.
Ella no está en su cuarto.
Mikrofon yastık konuşmasının son 20 dakikasını alamadı. Yatak odasında her ne olduysa artık.
El micrófono no pudo captar los Últimos 20 minutos de charla en la camaâ € ¦ â € ¦ o lo que haya pasado en esa habitación.
Fazla yatak odası.
Solo la habitación libre.
Tamsin'in yatak odasında dünyaca ünlü ölü bir pop yıldızı var.
Tenemos una estrella del pop famosa muerta en el cuarto de Tamsin.
Hayır, yatak odası penceresi açıktı.
No, la ventana del dormitorio estaba abierta.
O yüzden mi yatak odasında Ned Noreen'den önce geliyor?
¿ Por eso Ned se viene primero que Noreen en la cama?
- İlave yatak odası mı?
¿ Otro dormitorio? Sólo una habitación.
Yatak odasında sorun mu var Aidan?
¿ Problemas de alcoba, Aidan?
Burası yatak odası olmalı.
Y ahora nos movemos... - a una de las habitaciones de la casa.
Yukarıda da iki çift kişilik yatak odası, bir süit bir oda ve banyo var.
Arriba, hay tres piezas dobles, una de ellas, en suite, una simple y un baño.
Sarah, yatak odasına git, kapıyı kitle.
Sarah, vuelve a la habitación, cierra la puerta.
Bir kadının yatak odasına kadar girecek misiniz?
¿ Tiene que seguirnos a la habitación? ¿ Eso es lo que pasa?
Yatak odasına gidin.
Tu regresa al cuarto.
Yatak odasına gidin.
Ve al cuarto. Ahora.
Tatlım, bunu yatak odasının kapısından banyonun kapısından dolabın kapısının oradan söylediğimi biliyorum.
Cariño, sé que lo dije a través de la puerta del dormitorio, a través de la puerta del baño, a través de la puerta del armario.
Ana yatak odası burada.
- El dormitorio principal está por aquí.
İkinci yatak odası.
El segundo dormitorio.
Yatak odasını görmek ister misiniz?
- ¿ Quieren ver el dormitorio?
Yatak odasını ayırabilir miyiz acaba.
Hay que ver si podemos quitar esta pared.
Dinle. "Göz kamaştırıcı aydınlık, köşeli yatak odası, gömme kitaplıklar."
" Dos dormitorios, lleno de luz, bibliotecas amuradas,
Bu yatak odası çok küçük.
Esta es una habitación pequeña.
Hemen arkamda gördüğünüz evinin yatak odasında ölü halde bulundu.
Fue encontrada muerta en el dormitorio... de su casa que se puede ver detrás de mí, ahí abajo.
Bu yatak odası çok güzel.
- Este dormitorio es una locura.
Burası ana yatak odası, diğeri biraz küçük olduğu için orayı misafir odasıyla karışık ofis gibi bir şey yapacağız.
Esta es la alcoba principal, la otra es un poco mas pequeña, así que vamos a hacer como una oficina Y cuarto de huéspedes con ella.
Biraz önce yatak odasında.
Justo ahora en la alcoba.
Biraz önce diğer yatak odasında mıydın?
Hey. - Hey. Acabas de estar en el otro cuarto?
Ve küçük yatak odasına tavan arası gibi bir şey olabilir ama benim boyum yetmedi.
Y... Bueno, hay como un ático, tal vez en el cuarto pequeño, pero no pude alcanzar la puerta.
Bir yatak odası var ama iki tarafa da bakıyor.
Es solo una habitación, pero son dos historias.
- Yatak odasına.
- A la recámara.
- Yatak odasına girin. - Yatak odasına girin!
Metete al cuarto. ¡ Metete al cuarto!
- Yatak odası camında olan.
En el dormitorio, en la ventana.
Yatak odam ve kutsal eşya odası en iyi yerler.
Mi habitación y la sacristía son las mejores.