Yerden bitme translate Spanish
65 parallel translation
Yerden bitme şey.
El Medio Papaíto.
Bu savaş demek... Sizi yerden bitme!
Esto significa la guerra. ¡ Mequetrefe!
Yerden bitme, şu şapkayı yukarı atar mısın?
Oye, enano, dame ese sombrero.
Yanımdaki o yerden bitme cüceyi tanıyor musun?
Eh, ¿ recuerdas ese canalla enano con el que estaba?
Anlaşmayı sen yaptın, yerden bitme. Ben değil.
Tú tenías el trato, pequeño, no yo.
Git bakalım, yerden bitme.
Ahí tienes, presumido.
Nerede o yerden bitme akne?
Dónde está la pequeña llaga?
Lanet olası yerden bitme seni!
¡ Maldito culo enano!
Yerden bitme mi?
¿ Culo enano?
Allah'ın cezası, yerden bitme... Isı güdümlüler.
Malditos... buscadores de calor.
70 santimetre boyunda... Yerden Bitme Bitirim...
De 0 cm de alto la Maravilla de Oceanía :
Küstah, züppe, yerden bitme!
¡ Ese mequetrefe arrogante, insolente y engreído!
Git buradan, Hermia seni, yerden bitme bücür seni, pis cüce.
Vete de aquí, enana. ¡ Pulga, hecha de brebajes y pócimas! ¡ Abalorio, bellota!
Firavun, biz burada konuşurken şu yerden bitme köleler "çıkış" ıyorlar.
Faraón, esos chiquitines esclavos se están "exodando" mientras hablamos.
bizim yerden bitme üstüne düşen görevi yaparsa ikimizde ilah olacağız.
Si el Enano cumple su parte del trato, ambos nos convertiremos en dioses.
Şimdi seni bir yerime sokarım yerden bitme.
Puedo meterte en mi culo, tachuela,
Kahrolası bir yerden bitme.
¡ Es el maldito Mini-Yo!
Bir sürü erkek, kadın ve yerden bitme çocuk, üzerinden bakıp seni kucaklayıp tıpkı bir bebek gibi mıncıklamak istiyordur.
Todos esos hombres, mujeres e incompletos elevándose sobre ti deseando tomarte y abrazarte como a un bebé.
Yerden bitme bir herifsin ama boyundan büyük cesaretin var, şu hale bak?
Tan alto como una chinche, y todo lleno de agallas. ¿ Qué te parece?
İşbirliği yapsan iyi olur yerden bitme, yoksa seni içeri tıkarım.
Será mejor que cooperes, pigmeo, o te encierro en la cárcel.
Ben bayan yerden bitme Jagielski ile ilgilenirim.
Yo cuidare a la pequeña Señorita Jagielski aqui.
Yavaş ol bakalım, yerden bitme.
No tan rápido, enano.
Mahalle liginde bir cüceyi öyle aşağıladı ki yerden bitme beysbolu bırakıp kafayı yedi.
Él de hecho fastidió tanto a un niño enano en nuestro vecindario que el pequeño dejó el béisbol y terminó en el manicomio.
Rahatsız ettiğim için çok üzgünüm, kıllı popolu yerden bitme, kofti kafa.
Perdón por Ia intromisión, irlandés metalero culo sucio borracho.
Hatta "Düz göğüslü yerden bitme kaltaklar" grubu da iştre bu yüzden sana artık kurabiye göndermeyecek.
Es por eso que esa tropa de "putas-enanas de pecho-plano" no te van a entregar más galletas de las Niñas Exploradoras.
Bak, öncelikle mankenler her zaman ortalarda bulunmaz... ve senin gibi kısa boylu yerden bitme çocuklara partiye gitmeyi teklif etmezler.
Mira, primero que todo, las modelos no van caminando y entregando invitaciones a fiestas a chicos bajos sin trasero como tú.
- Şu yerden bitme benim.
- El pequeño es mío.
Bekle, seni yerden bitme Japon Nazisi!
¡ Espera! ¡ Pequeño nazi japonés!
Yerden bitme bize bardak getir bakalım. Tamamdır.
Nell, ¿ quieres ir a por unos vasos que hay allí?
Başltama şimdi yerden bitme orospu çocuğu.
No empieces cabrón, no quieras tenderme una trampa.
- Geri dur bakalım yerden bitme!
- ¡ Atrás, renacuajo!
Dinle yerden bitme, erkeğimden uzak dur.
Escucha culo chico, mantente alejada de mi hombre
Yerden bitme, biraz sıçana benziyor.
Está casi pegado a la tierra, se parece un poco a una rata.
Bana bak yerden bitme.
Escucha, chiquito.
Böylesi iddialı sözler sarf eden sen, sen... Yerden bitme.
¡ Oh, palabras tan grandes viniendo de usted, usted... pequeño medio litro.
Belki sen ve senin gibi yerden bitme arkadaşların için olabilir.
Bien, ha funcionado muy bien para ti y tus pequeños amigos del árbol.
O güzel, parlak kupa benim olmalı ve Kralın olması gereken bütün şanı şöhreti şu yerden bitme penguen kapıyor.
Y ese rechoncho pingüino se lleva todas las glorias que deberían ser del Rey.
Bana çalışma ekibi falan deme, seni yerden bitme gereksiz insan.
No me vengas con equipos de trabajo, burócrata de cuarta.
- Çünkü spor ayakkabılar hakkında senin gibi hiçbir şey bilmeyen küçük aptal bir yerden bitme değilim.
Porque no soy un latino imbécil como tú, que no sabe un carajo de zapatillas.
O yerden bitme içine düşecek neredeyse.
Los chaparritos se te amontonan.
Gel de al, yerden bitme.
Venga a buscar, muchacho.
Kim olduğun umurumda değil seni çatlak yerden bitme!
¡ No me importa quién sea, enano de jardín!
Yerden bitme, arka kapak senin, tamam mı?
Medio-litro, tienes cubierto tu extremo, ¿ cierto?
Amma çevikmiş, yerden bitme.
¡ Excelentes saltos, pigmeo!
Kahramanın Görevi'ne nasıl hakaret edersin, yerden bitme!
¿ Cómo te atreves a insultar Hero's Duty, mocosa?
Arkadaşım bir kız, yerden bitme, siyah saçlı,... Jet adıyla bilinir.
Este amigo mío... Girl. Hasta aquí el alto y moreno,.
- Senin derdin ne be, yerden bitme?
Cual es tu problema, "Media Pinta"?
Göster marifetini, yerden bitme!
Ponga el'em up, media pinta!
Bu yerden bitme bizi aptal yerine koyuyor.
Este pequeño hurón nos toma por unos tontos.
- Yerden bitme mi?
- ¿ Hurón?
O yerden bitme Cüce asla Kral olamayacak.
Ese enano insignificante nunca será rey.