Yerde kal translate Spanish
4,967 parallel translation
Bayım, olduğunuz yerde kalın!
¡ Señor, pare ahí mismo!
Bayım, olduğunuz yerde kalın!
¡ Señor, señor, pare ahí mismo!
Olduğun yerde kal.
Quédate donde estás.
Olduğun yerde kal!
- ¡ Aquí!
- Olduğun yerde kal.
Quédate abajo.
Lütfen. - Olduğun yerde kal.
Quédate abajo.
Yerde kal, Kresten.
Y echate para atrás, Kresten.
Hayır, yerde al Kresten. Yerde kal!
Echate para atrás, Kresten!
Yerde kal, Marty.
¡ Oh! Quédate en el suelo, Marty.
Olduğun yerde kal.
¡ Quedaos donde estáis!
Yerde kal, hadi!
iAgáchate, vamos!
eğer ailem öğrenirse - olduğun yerde kal
Si mi familia se entera.. ¡ Quédate donde estás!
- Yerde kal!
- ¡ Al suelo!
Olduğun yerde kal!
- Quédate donde estás.
L.A. Polisi. Olduğun yerde kal Carlos!
¡ Policía de Los Ángeles!
Olduğun yerde kal!
¡ Alto ahí!
Yerde kalın ve sessiz olun. Güvende olacaksınız.
Solo quédense abajo y manténganse quietos.
Yerde kalın!
¡ Tú!
- Olduğun yerde kal!
¡ Muévanse! - ¡ Alto ahí!
- Yerde kal, yerde kal!
- ¡ Al suelo!
Diğer türlü bütün hayatın boyunca aynı yerde kalırsın. Ben de bunu yapamam.
Si no, te quedas en el mismo sitio toda tu vida... y eso no es algo que pueda hacer.
Olduğun yerde kal.
No se mueva!
Öldüğün yerde kal.
Párese derecho donde estás.
Olduğun yerde kal, yoksa vururum!
Quédate ahí o disparo.
Yerde kal.
Quédate en el suelo.
Sessiz ol ve olduğun yerde kal ve beni dinle.
Sé muy tranquilo y estar muy quieto y oir mi voz.
Olduğun yerde kal, tamam mı?
Simplemente pasar el estrecho, ¿ de acuerdo?
Yerde kalın.
Cubrirlos.
- Olduğunuz yerde kalın.
- ¿ Qué diablos?
Olduğunuz yerde kalın!
¡ Quietos!
Sen, tam olarak olduğun yerde kal.
Tú, quédate donde estás.
- Olduğunuz yerde kalın bayım.
Quédese donde está, señor.
Bayım, olduğunuz yerde kalın.
Deténgase donde está.
Olduğunuz yerde kalın.
Quédese donde está.
Yerde kal, çocuk.
Quédate en el suelo, chico.
Olduğun yerde kal!
Alto!
Olduğunuz yerde kalın.
Quedaos donde estáis.
Olduğun yerde kal!
¡ Quieto! ¡ Aquí!
Olduğunuz yerde kalın Bay Compton.
- Quédese dónde está Sr. Compton.
Yerde kalın!
¡ Quédate abajo!
Gelmeyin! Olduğunuz yerde kalın!
¡ Quédense donde están!
Victor, olduğun yerde kal.
Victor, detente ahí.
Olduğunuz yerde kalın olduğunuz yerde kalın.
Quédense donde están, quédense donde están.
Olduğun yerde kal!
¡ Quédate donde estás!
- Olduğun yerde kal.
- Quédese ahí. - ¡ Corran!
Yerde kal, yerde kal.
No te levantes. Está bien.
Hiçbir yerde öfkesinin kalıntılarından eser yoktu.
Y no hay rastro de su rabieta en ninguna parte.
Olduğun yerde kal!
¡ Para atrás!
Tabanında sondajdan bir kalıntı var ama bulunduğu yerde hiçbir şey yoktu.
Hay restos de aguas residuales en las suelas, pero no en el terreno donde lo encontraron.
- Olduğun yerde kal.
Quédate ahí.
Eğer tek kalırsa, bir İt olur, ve bütün itler gibi tek bir yerde yerleşmesine izin verilemez.
Si ella va por su cuenta, es un perro salvaje, y como todos los perros salvajes, no se asentará en un sitio.
kaldırın 181
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16
kalıp 21
kalabalık 41
kalmamış 19
kalbimi kırdın 25
kaldır beni 31
kalkıyorum 26
kalktım 52
kalıyorsun 17
kalmam 16