Yok bişey translate Spanish
623 parallel translation
- Yok bişey.
- Nada.
Yok bişey!
Nada, nada.
- Yok bişey, hava alacam....
- Dale, mientras me paseo.
Yok bişey, dedim sana.
- Te dije que no es nada.
Yok bişey vermem.
No, no te daré nada.
Yok bişey.Sadece oyun oynamak istiyor.
No pasa nada. Ya te dije que le gustaba jugar.
Yok, yok bişey.
No, nada.
Yok bişey.
Nada.
Tamam yok bişey.
Todo esta bien. Ok.
Hadi gidelim.Burada bişey yok.
Vámonos, aquí no hay nada.
- Resimler.Bişey yok.
Sólo las fotos.
"Aptalca cesareti dışında bize gösterebileceği pek bişey yok... arenada ne yapacağı mücadeleden çok intihara benziyor.."
Lo único que tiene para recomendarlo es un cierto coraje animal estúpido... que hace que su labor en el ruedo parezca más un suicidio que una batalla ".
Oh, Bişey yok.
No es nada.
Orda bişey yok!
Pero no hay nada arriba.
Kocası mı? evet, onun için yapacak bişey yok.
El, no puede hacer nada.
Bişey yok, sadece araçlarımızdan birinin sigortası attı.
No fue nada, solo un fusible de uno de nuestros instrumentos.
Hayır, bişey yok.
No, nada.
Ayrıca zarar gören bişey yok, tatlım.
No es nada, cariño.
- Yok bişey dedim.
- Nada.
Hadi sakinleş. Shh. Bişey yok.
Vamos, tranquilízate.
Açıklanacak bişey yok.
No hay nada que explicar. Ya es demasiado tarde.
Endişelenicek bişey yok.
No hay nada de que alarmarse.
Bozuk paradan başka bişey yok...
Aquí sólo hay monedas.
Tümüyle dürüstlük diye bişey yok... Ereklerle bu olmaz.
La honestidad total no existe.
- Bişey yok.
- Nada.
Suçluluk diye bişey yok.
No te sientas culpable.
- Onun gibi diye bişey yok. Neden?
- Nada de "más o menos". ¿ Por qué?
- Yok öyle bişey.
- No es verdad.
Bişey yok.
Está bien.
Eh, onlar öğrenci yapacak bişey yok.
- Pero si son estudiantes. ¡ Buenas noches!
çok iyi bişey, Ona şüphe yok böyle cihazlar yüzünden herkes yasak fotoğraflar çekebilecek.
No hay duda de que tendrá mucho, mucho éxito. Todos podrán divertirse haciendo fotografías prohibidas.
yanlış bişey yok endişelenme.
No pasa nada. No te preocupes.
Utanacak bişey yok ki Hepsi onların suçu!
No hay de que avergonzarse.
Bırak 2. Defans Grubu halletsin! Burada saldıracak bişey yok.
Deje que el grupo defensivo N ° 2 se haga cargo de eso.
- Söyleyecek bişey yok Charlie.
- No hay nada que contar, Charlie.
- Söyleyecek bişey yok ha?
- ¿ No?
Lanet ılık bir bira kadar dayanamayacağım bişey yok!
¡ Si hay algo que no tolero es la cerveza tibia!
Neden bu kadar çöktün Yok bişey.
No hay problema.
- Yo, Karşıda bişey yok.
- No, no la hay.
Dışarda senle alakalı bişey yok.
No hay nada para ti ahí fuera.
Hadi ama, korkacak bişey yok.
- ¿ Cálmate, está bien?
Um, Evet bişey yok!
Sí, todo está bien.
Hayır, uyumak için geri dönmek diye bişey yok.
No, vuelve a dormir.
Henüz olmuş bişey yok, H.
Todavía no ha pasado nada, H.
On ultimatom verdim, ve yapabilecek bişey yok.
Le di un ultimátum, no puedo hacer nada.
Burada bişey yok.
No hay nada aquí.
Yapacağım bişey yok.
No puedo hacer nada.
Ben.. sevdiğim çok fazla bişey yok.
Veo... que no hay nada que me guste.
- Bay elçi, başka bişey yok.
- Sr. embajador, no es nada.
Ama başka yapacak bişey yok.
Pero no hay otra opción
Korkacak bişey yok.
No tengas miedo.