Zorlaşacak translate Spanish
179 parallel translation
İnan bana, işler zorlaşacak.
Y créeme, no será nada fácil.
Saklandıkça işi daha da zorlaşacak.
Cuanto más tarde en entregarse, será peor.
Daha da kötüleşirse karşıya geçmek zorlaşacak.
Si empeora, nos será difícil cruzar.
fakat Abilene'ye yaklaştıkca işimiz iyice zorlaşacak.
Pero cuanto más nos acerquemos a Abilene... más deberán preocuparse.
Ve daha da zorlaşacak.
Y cada día más.
Fakat beni ilerde dinle. Herşey yarın sabah senin için daha da zorlaşacak. Para buraya geldiğinde, Billy Jack ve Chink ikinizi de öldürmek isteyecek.
Pero le digo una cosa, cuando llegue mañana por la mañana, apenas el dinero esté aquí, Billy Jack y Chink le matarán a usted y a la señora.
Barikatları geçerlerse, işimiz daha da zorlaşacak.
Si los controles no los pescan, tendremos que peinar mucho terreno para dar con ellos.
Burada işler fazlasıyla zorlaşacak, biliyoruz.
Las cosas van a ponerse un poco difíciles aquí.
Ama bu şekilde devam edersen, daha da zorlaşacak.
Pero si te pones así aún será más difícil.
İşler gittikçe daha da zorlaşacak toprağın içinde ölene kadar.
"... cogiendo lo peor... " hasta que se pierde nuestra pista."
İşin aslını isterseniz, daha da zorlaşacak.
De hecho, la cosa se volverá aún más difícil.
Onu bulmak zorlaşacak.
Será más difícil encontrarla.
Hayat iyice zorlaşacak.
La vida será muy dura.
Ve bu şekilde devam edersen buradan dışarı çıkmak zorlaşacak.
Y si eso ocurre, será cada vez más difícil salir de aquí.
Eğer oda elden çıkarsa, köy halkının hayat mücadelesi zorlaşacak.
Si nos es expropiada la gente de esta aldea, no podrá sobrevivir.
Sis bastırıyor! Yola devam etmek iyice zorlaşacak!
¡ Miren esa niebla!
Yarın bir şey göremezsek işler çok zorlaşacak, Temel Reis.
Lo tendré muy difícil si no vemos nada mañana, Popeye.
Baskıyı arttırdığınız sürece gezegenleri denetim altında tutmanız da zorlaşacak.
Cuanto más fuerte sea su opresión, Tarkin más sistemas estelares se le escaparán de las manos.
Bekledikçe iş daha zorlaşacak.
Cuanto más esperemos, más difícil será.
"Duble, Don". Gittikçe söylemesi zorlaşacak.
"Doble, Don." Más tarde me costará decirlo.
Tamam, neyse, erteledikçe bitirmek zorlaşacak.
- Bien. Aún así, cuánto más esperes para terminarlo, peor se va a poner.
Bir süreliğini işler zorlaşacak.
Será duro durante una temporada.
Sanırım artık işler zorlaşacak.
A partir de ahora se va a poner mal.
Efendim, oylarınızdaki düşme devam ederse işler daha da zorlaşacak demektir.
Si continúan bajando las encuestas, las cosas van a estar apretadas.
Bu şekilde yaşaması uzadıkça, geri dönüşü zorlaşacak.
Mientras más viva así, más difícil le será recuperarse.
Eğer bu doğru ise Kaptan ve Tom'un yerini bulmak dahada zorlaşacak.
Si es así, va ser difícil localizar a Tom y a la Capitán.
Şimdi bakın, hafiflemeyecek, dahada zorlaşacak
Escuchen. Esto no va a mejorar. Sólo empeorará.
Her geçen gün biraz daha ayrılıyorlar, gittikçe daha da zorlaşacak.
Cuanto más días pasen separados, más difícil será.
Ama o zamana kadar, yakalanması daha da zorlaşacak çünkü nasıl öldüreceği konusunda incelik kazanacak yeterli vakti olacağı gibi ortaya çıkmaktan nasıl kaçacağı konusunda da ustalaşacak.
Pero, para entonces, será mucho más difícil de atrapar. Por que habrá tenido tiempo para refinar su modo de matar... y su manera de pasar inadvertido.
Bu bir cinayet duruşması. Zorlaşacak. Teselli edilmek istiyorsanız hahamınıza gidin.
Si tú y yo vamos a verle para explicarle la situación de Edwin quizás nos dé un poco más de tiempo
Harikaydın. Ama işler bundan sonra zorlaşacak. Sana Silverman hakkında birkaç şey söyleyeyim.
Pero comprenda bien, normalmente le doy mucha importancia a las cosas explícitas
Ne kadar beklersek, ondan kurtulmak o kadar zorlaşacak.
Cuanto más esperemos, más difícil será echarlo.
Nefes alıp vermesi zorlaşacak.
Le costará más respirar.
Gelecekte sen şüphe etmek daha da zorlaşacak.
Va a ser difícil... dudar de ti en el futuro.
Ne kadar beklersek, ondan kurtulmak o kadar zorlaşacak.
Mientras mas esperemos, mas difícil será expulsarlos.
- Testleri çalmak daha da zorlaşacak. - Evet, muhtemelen.
- Harán más difícil robarse el examen.
Bununla beraber... gemide daha uzun sür kalırsan, eve dönmen daha da zorlaşacak.
Sin embargo, mientras más tiempo esté a bordo, más difícil le será volver a casa.
Herhangi bir bilgimiz olduğunu inkar ediyoruz, fakat bu iş giderek zorlaşacak.
Hemos negado conocer el hecho, Pero... será difícil de ocultar.
İncilde, Timoteyus 3. Bölümü 1. Ayetinden öğrendiğim kadarıyla son gün zor olacak, mücadele vermek daha çok zorlaşacak.
Aprendí de la Biblia, que los últimos días aquí serían difíciles de sobrellevar...
Önümüzdeki birkaç gün zorlaşacak.
Los próximos dos días serán cada vez más difíciles.
Sen onu bırakmadıkça, her şey daha da zorlaşacak.
Arruinarás su relación con quienes la rodean si sigues con esto.
Kanat çırpmam zorlaşacak, o yüzden şimdi tam vakti.
Mi aleteo sería anémico, así que deb hacerlo ahora.
En azından atmosferdeki pislik yüzünden tespit edilmemiz zorlaşacak.
Al menos toda esta basura en la atmósfera nos hace más difícil de detectar.
Al, kendine bakman gittikçe zorlaşacak.
Al, cada vez le va a resultar más difícil cuidarse usted solo.
Giderek zorlaşacak.
Sino todo empeorará.
İşin içine müttefiklerimizi kattık mı uçakları geri çağırmak daha zorlaşacak.
Una vez que involucremos a nuestros aliados será mucho más difícil hacer que esos aviones regresen.
Demek istediğim, kürsüden inmene sebeb olan ulusal güvenlik meselesini açıklayabileceğimizi düşünüyorum. Fakat Anne'e karşı olan suçlamalarla başedilmesi daha da zorlaşacak.
Podemos explicar la emergencia nacional que te sacó del debate, pero las acusaciones contra Anne van a ser más difíciles.
- İşin zorlaşacak desene.
Eso dificultará su tarea.
Yarından sonra işler zorlaşacak.
Mañana será un día muy duro.
Ve bu vaka çözülene kadar, bazı şeyler benim için zorlaşacak.
Y mientras no se resuelva el caso, las cosas serán muy difíciles para mi aquí.
Wheelerton'daki akrabalarımızın hayatı zorlaşacak demektir.
Las cosas se van a complicar para nuestra gente en Wheelerton.