English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çok güzel bir gün

Çok güzel bir gün translate Spanish

516 parallel translation
Çok güzel bir gün.
Es un día hermoso.
Çok güzel bir gün olacak, değil mi?
Pasaremos un día absolutamente hermoso.
- Bugün çok güzel bir gün mösyö.
- No hace nada de frío, monsieur.
İçimden bir his çok güzel bir gün olucak diyor.
Siento que esta será una tarde maravillosa.
Çok güzel bir gün.
Buen día.
Bana göre çok güzel bir gün oldu.
El de hoy ha sido un día muy bonito.
- Bugün çok güzel bir gün.
- Es un día muy hermoso.
Ve çok güzel bir gün, efendim. Ateşten bile soğuk!
Hace un frío de mil demonios.
Çok güzel bir gün ve düşündüm ki belki de...
Hace buen día, Podría ir a buscarla y...
Yarın çok güzel bir gün olacak.
Mañana hará muy buen día.
Evet, çok güzel bir gün geçiriyor.
Si, está teniendo un día muy bueno.
Çok güzel bir gün geçirmiştik.
Lo pasamos tan bien ese día.
Çok güzel bir gün, ikisini de yapamaz mısın?
Hace un día precioso. ¿ No puede hacer ambas cosas?
Çok güzel bir gün olacak.
Hace un día precioso.
Çok güzel bir gün.
Es una bella y soleada mañana.
Çok güzel bir gün geçirdim.
Fue un día encantador.
Çok güzel bir gün.
Hace buen día.
Çok güzel bir gün...
- Un buen día.
Çok güzel bir gün.
Un día agradable.
Çok güzel bir gün.
Muy buen día.
Çok güzel bir gün, Peter.
Es un día hermoso, Peter.
Beverly Hills'te çok güzel bir gün doğdu.
Es un hermoso día en Beverly Hills.
Dışarıda çok güzel bir gün var, şimdi dışarı çıkalım ve bu güzel günün tadını çıkaralım.
Es un hermoso día, así que salgan a disfrutar de este domingo.
- Çok güzel bir gün, değil mi?
- Mañana encantadora, ¿ verdad?
Çok güzel bir gün. Sen kıyıya çıkmayacak mısın?
Es un día hermoso. ¿ No bajarás a tierra?
Çok güzel bir gün, Barney.
Hace un día maravilloso, Barney.
Sabah uyandığında "Çok güzel bir gün olacak." dedi.
Por la mañana se levantó y dijo "va a ser un día encantador".
Çok güzel bir gün geçirdik, değil mi?
Es un día precioso, ¿ verdad?
Merhaba efendim. Çok güzel bir gün.
Hola, señor. ¡ Bonito día!
Ülkeye geri dönmek için gemiye binmek üzereydim. "Saigon Limanı'nda çok güzel bir gün batımı vardı." Ne mutluluk, ne mutluluk.
En 1946 estuve a punto de ser repatriado de Saigón.
Kesinlikle çok güzel bir gün
La verdad es que hace un día precioso.
Canım çok güzel bir gün geçirdik.
Hemos tenido un gran día.
- Çok güzel bir gün.
- Encantadora mañana.
Hampden Park'ta çok güzel bir gün geçirdik arkadaşlar.
Ha sido un hermoso día en Hampden Park, amigos.
Bugün Pazar ve çok güzel bir gün.
Hoy es domingo y hace un día precioso.
- Ah, çok güzel bir gün öyle değil mi?
Hace un día estupendo, ¿ verdad?
- Evet, çok güzel bir gün.
- Estupendo.
- Güzel. Pekala canım, sayenizde çok zevkli bir gün geçirdim.
Bien, querida, me ha obsequiado con un día realmente exquisito.
Sonra bir gün dışarı bakar ve penceresinin dışında duran yeni bir cankurtaran görür onu nasıl gördüğü kitapta çok güzel anlatılmış.
Un día, ella ve a un socorrista al pie de su ventana. Está bellamente descrito.
Çok güzel bir gün.
Es un día precioso.
Geçen gün çok güzel bir tane okudum.
Leí una encantadora.
- Güzel bir gün geçirdin mi? - Hem de çok.
Muy bueno.
Iris, çok güzel bir mekân keşfettim. Bir gün oraya birlikte gitmeliyiz.
¡ Saludos muchachos!
Çok güzel bir gün?
Me da igual, basta con que este en casa a las 7
Çok güzel bir gün.
Hace un día precioso.
Bir gün Bay Bolling beni bürosuna çağırdı ve şöyle dedi. "Sam, şu isime bir bak bakalım." Baktım ve çok güzel olmuş dedim.
Un día, el Sr. Bolling me llamó a su oficina y me dijo "Sam, mira estos nuevos membretes."
Güzel bir gün olacak ben de çok mutlu olacağım.
Será un día bueno... y feliz para mí, también.
- Çok güzel bir gün.
- Maravilloso.
Şimdi o çok genç değil ama, çok güzel bir sesi var ve bütün gün çalışabilir.
Ahora ya no es joven, pero es saludable y puede hacer días de trabajo duro
Çok güzel bir gün.
Lindo día.
Çok güzel bir gün. Harika, harika.
Genial.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]