Çıldırmak üzereyim translate Spanish
119 parallel translation
Çıldırmak üzereyim.
¡ Me está volviendo loco!
Çıldırmak üzereyim.
Estoy enloqueciendo. Tengo que saberlo.
Çıldırmak üzereyim.
Es exasperante.
Çıldırmak üzereyim çünkü borçlarımızı ödeyip
Me estoy volviendo loca porque no tenemos suficiente dinero para
Çıldırmak üzereyim. Her yer devrimci bildiri.
Hay pasquines por todos lados.
Birisi, "Sanırım çıldırmak üzereyim." dedi.
Uno de ellos dijo : "Creo que la ingeniero en jefe se volvió loco."
Çıldırmak üzereyim ama iyiyim.
Muy nerviosa, pero estoy bien.
Çıldırmak üzereyim.
- Voy a enloquecer.
Ben de yaklaşık bir aydır Ajax bölgesinde yaşayan... eski bir New York'luyum ve çıldırmak üzereyim.
También soy una ex-Gothamite, que estoy viviendo aquí en Ajax desde hace un mes y estoy volviéndome loca.
Sanırım çıldırmak üzereyim.
Me estoy volviendo loca.
Hızla içeri daldığım için üzgünüm, ama çıldırmak üzereyim...
Siento entrar así pero estoy tan furiosa...
Gel soytarı çıldırmak üzereyim!
¡ Ah, Bufón voy a volverme loco!
- Çıldırmak üzereyim. - Yeni olan ne?
- Me estoy volviendo loco. - ¿ Qué hay de nuevo?
Dokuz haftadır bu lanet yerde çıldırmak üzereyim.
He estado tendido aquí durante nueve semanas, delirante.
Çıldırmak üzereyim.
Me estaba volviendo loca.
Çıldırmak üzereyim.
Me estoy volviendo loco.
Şu an çıldırmak üzereyim.
Estoy echando humo...
Ohio'dan kardeşim geldi. Çıldırmak üzereyim.
Mi hermano llegó de Ohio.
Çıldırmak üzereyim.
Que me parta un rayo.
Stresliyim ve çıldırmak üzereyim!
¡ Estoy estresado y muy molesto, y estoy poniéndome como loco!
Ve çıldırmak üzereyim.
... y me voy a volver loca.
Çıldırmak üzereyim, saatlerdir yürüyoruz.
Qué locura. Llevamos horas caminando.
İki gündür durmadan konuşuyorsun, artık çıldırmak üzereyim
Te has estado quejando por dos días seguidos, y me estás enloqueciendo- - ¿ Sabes?
Çıldırmak üzereyim.
Me está volviendo loco.
Çıldırmak üzereyim.
Sácame de aquí, por favor.
Çıldırmak üzereyim.
Sí, me encanta.
Çıldırmak üzereyim.
Me voy a volver loco.
Tutacak nerde? - Arkada Çıldırmak üzereyim!
Lovely, por favor, escúchame.
Çıldırmak üzereyim!
¡ Me estoy volviendo loco!
- Çıldırmak üzereyim.
- Estoy espantado...
Belli ki hiç kimseyim. Çıldırmak üzereyim.
No soy nada aparentemente, excepto una tía loca aquí.
Kuzenim iki haftadır burada ve ben çıldırmak üzereyim.
mi primo ha estado aqui por 2 semanas y me está volviendo loco.
Çıldırmak üzereyim. Lütfen beni ara.
Estoy desesperada, y necesito que me llames por favor.
Çıldırmak üzereyim.
Me estoy desesperando.
Çıldırmak üzereyim. Sakin ol Tweek.
Cálmate, Tweek, tiene que haber una explicación racional.
Çıldırmak üzereyim.
Eso se ve.
Telefonlar çalmıyor ve çıldırmak üzereyim.
Los teléfonos no suenan. Me estoy volviendo loca.
Çıldırmak üzereyim.
Me estoy volviendo loco. Toma.
Ursula, ben de çıldırmak üzereyim.
¿ Todo el verano? Me enloqueceré.
Çıldırmak üzereyim. - Sorun nedir?
Oh, Jackson, gracias a Dios, Estoy desesperada!
Oh, çıldırmak üzereyim, bayan. Forman.
Oh, estoy tan asustada, Sra. Forman.
Yarına kadar bekleyemem, çıldırmak üzereyim.
No puedo esperar. Estoy enloqueciendo.
- Çıldırmak üzereyim.
Stan. ¡ Me enferma Francine!
Çıldırmak üzereyim. Daha ne kadar dayanırım bilmiyorum.
Me estoy volviendo loca... no sé cuanto tiempo voy a soportarlo
Natalie, bak, Şu anda çıldırmak üzereyim.
Capitán. Natalie, mire, está un poco loco en este momento.
- Sandy, çıldırmak üzereyim.
- Sandy, me estoy volviendo loca. - ¿ Qué?
- Acele et, burada çıldırmak üzereyim.
Estoy asustándome de estar aquí.
Çıldırmak üzereyim.
Me estoy volviendo loca.
Konuşmalısın dostum. Çıldırmak üzereyim.
- Cógelo, que me vuelvo loca.
Hayatımda ilk kez, pazartesi günü bir kapanış konuşması yapmam gerekiyor ve çıldırmak üzereyim.
Por primera vez en mi carrera tengo que dar el argumento de cierre este lunes y estoy muy asustada.
Çıldırmak üzereyim.
Estoy comenzando a asustarme.