English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ç ] / Çığlık

Çığlık translate Spanish

5,402 parallel translation
Yol boyunca sürtükler gibi çığlık atıp durdun lan.
Skids gritó todo el tiempo como una perra.
Eğer sana çığlık attırabilirsem, kendimi harika hissederim.
Si puedo hacer que grites, entonces me siento genial.
Sen de biliyorsun, biriniz çığlık atarken diğeri arkasından koşarak giderdi.
Sabes que siempre haces esto, ¿ verdad?
# Çığlık atıp bağırır geldiğimi belli ederim #
♪ Yo grito y despotrico, hago toda una entrada ♪
# Çığlık atıp bağırır geldiğimi belli ederim #
♪ Juro y despotrico, hago toda una entrada ♪
Televizyonda çığlık etmeyin.
No grites en la televisión.
Sadece çığlık attı.
Simplemente gritaba.
Çığlık atmaya çalışıyorsun.
Quiere gritar.
Sonra Ryan'ı, acılar içinde çığlık atıyordu.
Entonces Ryan, que estaba gritando de dolor.
Çığlık atarsın.
Caras gritando.
Arabadan inmek için çığlık atar.
Gritará que por favor la dejes bajar.
- Çığlık filmi yapıyorum sana.
- Estoy haciendo "Scream".
Salakça çığlık atmayı keser misin? İçeride hastam var.
¿ Puedes parar con tus gritos estúpidos?
Ne diye çığlık atıyorsun?
¡ Estoy con un paciente! ¿ Qué mierda haces?
O zamana kadar bir çığlık bile duymayayım.
Termino a las 18h, no quiero oír ni un grito.
Ve senin Yang'in çıkmak için çığlık atıyor.
Y tu yang está gritando por salir.
İçimde çığlık atan bir Yang var.
Hay un yang gritando dentro de mí.
"Çığlık atan Yang"
EL YANG GRITADOR
Lütfen çığlık atmayı bırakın Bayan Svendsen.
! Por favor, deje de lamentarse, se – ora Svendsen!
Baba, bilgisayarından çığlık sesi duydum.
Oí gritos en la computadora, papá.
Döndüğünde... Geri geldiğinde, çığlık atıyordu.
Cuando volvió, volvió gritando.
Hala bazı geceler çığlık atar.
y aún lo hace, a veces, por las noches.
Ve ben çığlık atana kadar yavaş yavaş içimden çık.
Y luego sácalo bien lento hasta que grite.
Herkes çığlık atıyordu. Bilemiyorum.
Yo grito de miedo, no sé.
Şimdi çığlık atmadan gitmeme izin ver.
Ahora déjame ir antes de que grite.
Sonra senin çığlık atışını duydum.
De acuerdo, entonces te oí gritar.
"İlkel çığlık" atmayı denemelisin.
Oye, grito primario. Inténtalo.
Ben her sabah yastığımıyüzüme kapayıp çığlık atıyorum.
Grito en mi almohada cada mañana.
Hız trenine biner, deli gibi çığlık atardık.
Montar en una montaña rusa, perder la cabeza.
Hayır, deli gibi çığlık atacağız.
No, no, no. Perder la cabeza gritando.
Mümkün olduğunca yüksek sesle çığlık at.
Tú... grita, tan fuerte como puedas.
Hadi! Çığlık at!
¡ Grita!
Hayır, çığlık buradan gelmeli!
No, ¡ he dicho que grites desde aquí!
aklımda asağı doğru kayarken atacağım çığlık var dünyanın en büyüğü olacak.
En mi mente, cuando grite, mientras descendemos, será la más grande.
Kız kardeşi bağırıyor, çığlık atıyordu.
La hermana gritaba, gritaba...
Dün gece çok kötü çığlık atıyordunuz.
Estaba gritando bastante anoche...
Çığlık attım.
Grité.
Tam anlamıyla çığlık attım.
Te aseguro que grité.
- Çığlık atma ve sakin ol, lütfen.
- No grites. Relax, por favor.
O çığlık atan atların sesleri?
¿ Aquellos malditos caballos gritando?
Yüzlerce insan, ağaçların arasında deliye dönmüş bir şekilde çığlık atan Şeytanı duydu.
- Cientos de personas han oído al Jersey Devil arrasando por el bosque mientras da alaridos.
Sadece çok daha çığlık vardı.
Excepto con más gritos.
! - Fare gördüğünü sanıp çığlık atmışsın.
- Creíste ver una rata y gritaste.
Maske takmış şekilde bağırıp, çığlık atıyorlardı.
Estaban gritando bajo las máscaras.
Hesaplamadığımız şeyse ışıklar kapalı olmasına rağmen evin sahibi oradaydı, ortaya çıktı ve çığlık attı hayatımın en harika gecesiydi.
No contamos... con que, aunque las luces estaban apagadas... el dueño de casa estaba ahí... y salió a los gritos... fue la mejor noche de mi vida.
Bir çok can kurutlabilmek için çığlık atıyor.
Tantas almas gritando por salvación.
Çığlık atıcam.
Voy a gritar.
Ben hep Dre'den daha komiktim annemin suyu geldiğinde bile komiktim doğumhaneye gittiğinde ağlamıyordu, çığlık atmıyordu gülüyordu!
¡ Siempre fui más gracioso que Dre! Cuando mi madre rompió bolsa, fui gracioso. Cuando empezó el trabajo de parto, no lloró ni gritó.
Kelly Reider'ı ziyaret etmiş ve kızı çığlık çığlığa bağırtmış.
Va y visita a Kelly Reider y la hace desquiciar.
- "Gümüş Çığlık" denen bir film için.
Para esta película llamada : "El Grito Plateado".
Gümüş Çığlık.
"El Grito Plateado".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]