Ölüm bizi ayırana kadar translate Spanish
154 parallel translation
"Ta ki ölüm bizi ayırana kadar"
"Hasta que la muerte nos separe"
Ölüm bizi ayırana kadar sevip, sayacağım. Şimdi, Wilma, sağ elinle, Homer'ın sağ elini tut ve söylediklerimi tekrarla :...
Ahora, Wilma, con tu mano derecha... coge a Homer de su mano derecha y repite después de mí.
Ve paramla benim aramda öyle bir ilişki var ki sanki ölüm bizi ayırana kadar kutsal bir evlilikle bağlanmışız.
Y entre él y yo tenemos un pacto como si fuera de sagrado matrimonio... hasta que la muerte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar mutlu olacağız.
Sobre todo cuando van a casarse mañana.
Ölüm bizi ayırana kadar.
Hasta que la muerte nos separe.
Şimdi gerçekten birbirimize aitiz. Gerçekten ve resmen "Ölüm bizi ayırana kadar".
Ahora pertenecemos el uno al otro, hasta que la muerte nos separe.
Benim bir kocam var. Ölüm bizi ayırana kadar onu sevmeye, onurlandırmaya ve itaat etmeye söz verdim.
Tengo marido y prometí amarle, honrarle y obedecerle.
Ölüm bizi ayırana kadar mı?
¿ Hasta que la muerte nos separe?
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- Hasta la muerte... - Exactamente.
Ben, Oliver Barrett, seni, Jennifer Cavilleri'yi, bugünden itibaren karım olarak alıyorum ve ölüm bizi ayırana kadar seveceğime söz veriyorum.
Yo, Oliver Barrett, te tomo a ti, Jennifer Cavilleri, como legítima esposa desde este día para amarnos y respetarnos hasta que la muerte nos separe.
Ben, Jennifer Cavilleri, seni, Oliver Barrett'i, bugünden itibaren kocam olarak alıyorum, ve ölüm bizi ayırana kadar seveceğime söz veriyorum.
Yo, Jennifer Cavilleri, te tomo a ti, Oliver Barrett, como legítimo esposo desde este día, para amarnos y respetarnos hasta que la muerte nos separe.
Bu arabayı ölüm bizi ayırana kadar sevecek ve koruyacağım.
Cuidaré y protegeré a este carro hasta que la muerte nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar" mı?
¿ "Hasta que la muerte nos separe"?
Philbin, "Ölüm bizi ayırana kadar." dediğinde, o vurmalı.
Hay que hacerlo cuando Philbin diga : "Hasta que la muerte nos separe".
"Ölüm bizi ayırana kadar" Bunu sen söyledin, Nick.
"Hasta que la muerte nos separe," Nick. Tú lo dijiste.
Gerek zenginlikte, gerek fakirlikte, gerek iyi günde, gerek kötü günde, gerek hastalıkta, gerek sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar seni seveceğim ve üstün tutacağım.
Ante la pobreza y la riqueza, para lo bueno y para lo malo, en la enfermedad y en la salud, para amarte y respetarte hasta que la muerte nos separe.
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- Hasta que la muerte nos separe.
Bu yüzükle ... bugünden itibaren ... ölüm bizi ayırana kadar
Tengo el honor... de pedir tu mano... en matrimonio... para tener y proteger... a partir de este día... hasta que la muerte nos separe.
Sonunda kutsal evlilik bağıyla birleştik. Hastalıkta ve sağlıkta ölüm bizi ayırana kadar.
Estamos, por fin, unidos en virtud de las leyes del sagrado matrimonio... en la enfermedad y la salud hasta que la muerte... nos separe.
Seni ve küçük bebeğimizi koruyacağım, ölüm bizi ayırana kadar.
Y te protegeré a ti y a nuestro pequeño hasta que la muerte nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar."
"Hasta que la muerte nos separe".
"Ölüm bizi ayırana kadar." Sana böyle demedim mi Helen?
"Hasta que Ia muerte nos separe." ¿ No era así, helen?
Ölüm bizi ayırana kadar.
"Hasta que la muerte nos separe."
"ölüm bizi ayırana kadar" dan mı
¿ de "hasta que la muerte nos separe"?
"Ölüm bizi ayırana kadar" demiştik.
Dijimos "Hasta que la muerte nos separe".
Ölüm bizi ayırana kadar saçmalığı.
Hasta que la muerte nos separe y toda esa mierda.
Seveceğim ve şefkat göstereceğim. - Ölüm bizi ayırana kadar.
Prometo amarle y protegerle...
- Ölüm bizi ayırana kadar.
- Hasta que la muerte nos separe. -... hasta que la muerte nos separe.
"Ölüm bizi ayırana kadar" kaskonuz gibidir.
"Hasta que la muerte nos separe" es la garantía extendida.
İyi günde, kötü günde, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar.
Para bien y para mal, en la enfermedad y en salud, hasta que la muerte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar, değil mi?
Hasta que la muerte nos separe, ¿ no?
Ross'u... hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar, kanuni eşim olarak alıyorum, hastalıkta ve sağlıkta, ölüm bizi ayırana kadar, kanuni eşim olarak alıyorum,
Como mi esposo, en enfermedad y salud hasta que la muerte nos separe. Ahora, Ross.
- Ta ki ölüm bizi ayırana kadar.
- Hasta que la muerte nos separe.
Seni hak etmek için ne yaptığımı hala bilmiyorum... ama her neyse bunu muhafaza etmek için elimden geleni yapacağım, ve ölüm bizi ayırana kadar, kendimi sana adayıp... arkanda duracağım.
Aun no sé qué he hecho para merecerte... pero sea lo que sea, trataré de seguir haciéndolo, y te prometo estar a tu lado, honrarte... hasta que la muerte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar evliyiz.
Estamos casados hasta que la muerte nos separe.
Yine de "ölüm bizi ayırana kadar" dan daha çok seçeneğin var.
Sí se les ocurrieron más ideas que "hasta que la muerte nos separe".
O gece bir ilişkiyi ölüm bizi ayırana kadar yürütmek için ne gerektiğini düşündüm.
Esa noche, pensé en lo que se necesita para que funcione una relación... hasta que la muerte los separe.
Ölüm bizi ayırana kadar seninle beraber olmayı planlıyorum.
Planeo estar contigo hasta que la muerte nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar asla ayrılmayacağız.
"Nadie nos separará hasta la muerte."
Hani ölüm bizi ayırana kadar beraberdik?
¿ De qué nos sirvieron los votos matrimoniales?
Ölüm bizi ayırana kadar?
¿ Hasta que la muerte los separe?
Seninle evlendim, ve ölüm bizi ayırana kadar seninle evli kalacağım. Hayır!
Estaré casado contigo hasta que la muerte nos separe.
Bu bir şeyler ifade etmeli ölüm bizi ayırana kadar.
Tiene que significar algo hasta que la muerte nos separe.
Tanrı'dan önce, ölüm bizi ayırana kadar seni tüm tehlikelerden koruyacağıma söz veriyorum.
Prometo ante Dios, protegeros de todos los peligros, hasta mi muerte.
Ölüm bizi ayırana kadar sevip sayacağıma.
Para amarnos y cuidarnos, hasta que la muerte nos separe.
Ve o kutsal "ölüm bizi ayırana kadar" sözlerini söyledikten 66 sene sonra Concetta onu bırakıp Tanrı'ya döndü.
Y 66 años después de hacer esos votos sagrados "hasta que la muerte nos separe" Concetta lo dejó y se fue a casa con Dios.
"Ölüm bizi ayırana kadar".
"Hasta que la muerte nos separe".
- Ölüm bizi ayırana kadar Luc Crash.
- Hasta la muerte, Luc Crash.
Ölüm bizi ayırana kadar sevip, sayacağım. Yüzük.
El anillo.
Ölüm, boşanma ya da terk edilme bizi ayırana kadar.
Hasta que la muerte, el divorcio o el abandono nos separe.
Ölüm bizi ayırana kadar sevip sayacağıma. - Yemin ederim.
Éste es mi voto solemne.