Öğrenciler translate Spanish
2,141 parallel translation
- Bütün öğrenciler kılıç taşır mı?
Todos los cadetes llevan un sable?
Sürekli bizim evde takılırdı. Çalışan öğrenciler gibiydi.
Era un chico de estudio.
Tehlikedeki yarı çıplak öğrenciler için mi endişelendin? Tamam.
¿ Estudiantes semidesnudas en problemas?
Bütün bitli öğrenciler kendilerine ayrılanan alana geçsinler.
Todos los estudiantes infectados, por favor, muévanse a su área.
Fen derslerinde öğrenciler laboratuarda çalışır. Burada bileşenlerin çevrelerindeki saha araştırmalarını ve aralarındaki ilişkileri öğrenirler.
En ciencias, los estudiantes comienzan a usar el laboratorio y realizan investigaciones de componentes en su entorno y entre sí.
2003'de Akademi hocalar ve öğrenciler arasındaki ilişkileri yasakladı.
Los registros de las clases indican que fue tu profesor. Desde 2003, CalSci castiga las relaciones consentidas entre profesores y estudiantes.
Diğer çocuk kim? Öğrenciler Cloud Jamieson dediler.
La credencia de estudiante dice que es Cloud Jamieson, de primer grado.
Öğrenciler buraya giremez.
A los estudiantes no se les permite entrar aquí.
Embry onlara, steroid almış nöbetçi öğrenciler derdi.
Embry los llamaba los vigilantes con esteroides.
Öğrenciler benimle görüşmeye geliyor.
Los estudiantes vienen a verme.
Adına yapacağımız bu olay diğer öğrenciler için bir ilham kaynağı olacak ve Kyle'ın anısını yaşatacak.
Este homenaje será una inspiración para otros estudiantes y ayudará a mantener viva la memoria de Kyle.
Öğrenciler!
¡ Estudiantes!
Öğrenciler şikâyette bulunmadı, bu yüzden biz de göz yumduk.
Los estudiantes no se han quejado, asi que nos hemos hecho los ciegos.
Son sınıf öğrencisi Roger Dawson'ın okulda ateş ederek kendi hayatına son vermesinden iki buçuk hafta sonra öğrenciler okula ilk defa gelirken, Pacific Lisesi'nde canlı yayındayız.
Estamos vivir aquí en el Pacific High School como los estudiantes están llegando por primera vez en dos semanas y media, después de Roger Dawson altos abrió fuego en la escuela, tomando su propia vida.
Evet,... mektubu Profesöre şahsen götüren ben olabilirim, ama kendisi onu yeniden düzenledi ve Haskell'e gönderdi. Diğer öğrenciler kimlerdi?
Fui yo quien se la llevó personalmente al doctor Langston pero él la corrigió y se la envió a Haskell.
Filmde bu öğrenciler var.
Estos estudiantes van.
- Dayanışma. - Hadi öğrenciler.
- Solidaridad.
Haydi öğrenciler, bu geleceğiniz.
Vamos, estudiantes. Es su futuro.
Öğrenciler.
Estudiantes.
Tıpkı Çin'de meydandaki öğrenciler gibi.
Somos estudiantes. Como los estudiantes en aquella plaza en China.
Sanatçılar, öğrenciler, serbest fon yöneticileri için falan.
artistas, estudiantes, ex directores de fondos de inversión.
öğrenciler, öğretmenler.
Los estudiantes, los profesores.
Biliyorum bazı öğrenciler muhtemelen bunu konuşacaklar.
Y sé que algunos estudiantes probablemente van a hablar.
Tahminde bulunayım Claire'in biz öğrenciler için çok iyi olduğunu düşünüyorunuz.
Déjenme adivinar están pensando : "Claire hace tantas cosas para nosotros, los estudiantes".
Ama benim de endişelenmem gereken öğrenciler ve velileri var.
Pero debo pensar en los estudiantes y en sus padres.
Okulda, öğrenciler arasında bir kuğu gibi göze çarpardım.
En la escuela era como un cisne entre patitos feos.
Bu öğrenciler burada olmak istiyorlar ve kuralların çiğnenmesine tahammülümüz olmadığını biliyorlar.
Estos estudiantes quieren estar aquí. Y saben que no toleramos ninguna violación del código.
Bütün öğrenciler için zorunlu dolap araması yapılmasını istiyorum. - Danielle'in gazetecilik sınıfı için.
Quiero que anuncie un registro de las taquillas de todos los que estaban en clase de periodismo con Danielle.
Bunu başka öğrenciler için yaptığı hakkında dedikodular duymuştum ve, şey, Danielle'nin bilmesine bile gerek yoktu.
Había oído rumores de que lo había hecho con otros estudiantes. Y bueno Danielle ni siquiera se enteraría.
Sınıfta başka öğrenciler de var.
Hay otros estudiantes en la clase.
Evet, öğrenciler bazen çok şüpheci olabiliyor.
Bueno, los estudiantes son un poco incrédulos.
Gösteriler avrupalı lider istemeyen... öğrenciler tarafından yürütülüyor.
Las manifestaciones son dirigidas... por estudiantes que no quieren un líder europeo.
Öğretmek istemeyen iyi bir öğretmen ve öğrenmek istemeyen iyi öğrenciler yarattınız.
Hizo que una buena maestra no quiera enseñar y que buenos estudiantes no quieran aprender.
Bu, kıskançlık ve korku duyan diğer öğrenciler ve üniversiteye zorlu girişler için endişelenen ebeveynlerin için önemli bir nokta.
Esto es motivo de celos y admiración porNparte del resto de estudiantes del país... y de sus padres quienes sufren laNdura admisión a las universidades.
Bu ayrıca öğrenciler tarafından sınavlarda hile yapmak için de kullanılıyor.
es usado por estudiantes para hacer trama en los examenes.
Öğrenciler, mezuniyetinizden önce armayı, yuvasına kim yerleştirecek görelim bakalım.
Estudiantes, antes de su graduación... veremos quién puede regresar el emblema de la escuela... a su posición original.
Öğrenciler canavarı serbest bırakırken o da buradaymış.
Estaba en el laboratorio con el hijo de Swift cuando los estudiantes soltaron a la criatura.
Affedersiniz, öğrenciler, sabah duyurusu.
Disculpen, estudiantes. Los anuncios de esta mañana.
Günaydın öğrenciler öğrenciler, öğretim üyeleri aşçı bayan ve kapıcılar.
Buenos días, estudiantes maestros, profesorado, cocineras, intendentes.
- Lanet olası öğrenciler.
- Malditos estudiantes.
TV öğleden sonraları klinik olarak çatlak ve yağlı saçlı öğrenciler içindir.
La TV de la tarde es para los adolescentes de pelo grasiento y lo clínicamente locos.
Bu, kıskançlık ve korku duyan diğer öğrenciler ve üniversiteye zorlu girişler için endişelenen ebeveynlerin için önemli bir nokta.
Esto es motivo de celos y admiración por parte del resto de estudiantes del país... y de sus padres quienes sufren la dura admisión a las universidades.
Bütün öğrenciler gidiyor mu?
¿ Todos los estudiantes van?
Öğrenciler için oldukça ileri konular bunlar.
Conceptos más bien avanzados para enseñarlos a sus estudiantes.
O mektubu, üniversitelere öğrenciler hakkında dürüst bir Değerlendirme yapmanın benim işim olduğu için yazdım.
Escribí esa carta, porque es mi trabajo dar a las universidades una valoración sincera de los estudiantes.
Öğrenciler kendi enstrümanlarını tamir ediyormuş.
Los estudiantes reparan sus propios instrumentos.
Profesörler çok ilgiliydi öğrenciler de dostane ve çok cana yakındı.
Los profesores están tan comprometidos, y los chicos son abiertos y sociables.
Sokaklarda yağmacı ve hırsız görünümlü öğrenciler var.
Hay un complot en las calles secuestrando estudiantes
Eğer bu çalınan kadavra değilse öğrenciler onu vurduğunda yaşamıyordu, değil mi?
Si no es el cadáver robado ¿ estaba vivo cuando nuestros estudiantes le dispararon con el cañón?
Pekala, öğrenciler,
Bien, alumnos, es hora del recreo.
Günaydın öğrenciler.
Buenos dias estudiantes.
öğrenci 51
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğren 61
öğreneceksin 43
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrenebilirim 18
öğrendim 28
öğrenecek 20
öğren 61
öğreneceksin 43
öğreneceğiz 28
öğreneceksiniz 19
öğreneceğim 42
öğrenmelisin 17
öğrenebilirim 18