Şöfor translate Spanish
2,626 parallel translation
Şoför daha çok beğeneceğimi düşünerek... beni başka bir otele götürmeye karar vermiş.
Resultó que el conductor había decidido llevarme a otro hotel... que según él me iba a gustar más.
Şoför, al, geçiş kartın.
Chofer, aquí está el pase de estacionamiento.
Şoför olan.. .. kenara çekip, dönüp, kapıyı açıp..
Y entonces yo... el conductor para el coche a un lado de la carretera.
Sizi burada bırakacağım ve şoför sizi geri götürecek.
Los dejaré ahí y el chofer los llevará fuera de la Zona.
Şoför... Bunol.
Conductor... a Buñol.
En önemlisi çok iyi iki şoför lazım.
Lo más importante : Necesitamos dos pilotos de precisión.
Hanımefendi arabayı aldığı için şoför de istifa etti.
lo mismo que el chofer desde que la señora se llevó el coche.
Emniyet kemeri takmayan şoför acildeki yayalara çarpmış.
Conductor sin cinturón. Arrolló a los transeúntes en Trauma.
- Hey, şoför.
- Oye, conductor.
- Hayır. Bu gece şoför benim.
Conductor designado
Tamam şoför anlaşman nasıldı umurumda değil. Biz sadece...
Está bien, conductor, no nos importan los arreglos que hayas hecho, sólo...
Yürü bakalım, şoför bey!
¡ Arranque, conductor!
Şoför silahlanmış olmalı.
El conductor debió haber conseguido algo más grande.
Şoför üzerinde 45'lik silah buldum.
El conductor llevaba una 45 con balas tipo Rhino.
Evet, taksiye bindim ama şoför ehliyetteki fotoğrafa hiç mi hiç benzemiyordu ben de atlayıp kaçtım.
Sí, estaba en un taxi, pero el conductor no se parecía para nada a la foto de su licencia, así que salté y corrí.
Diğer firma araba ve şoför yollamış.
El otro bufete ha mandado un auto con chófer.
Madem şoför trafik olduğunu biliyordu, o zaman neden beni aramadı?
Si el chofer sabía que había tráfico, ¿ por qué no me llamó en ese momento?
Araba, şoför...
¿ Un auto? ¿ Un chofer?
Biri ayık şoför mü istedi?
¿ Alguien ordeno un conductor designado?
Bahçıvan ilgili, şoför ilgili!
Jardinero, interesado ; chofer, interesado cocinero, interesado.
İstemiyorum şoför filan!
Larry, no quiero una puta limusina.
Şoför tarafı!
Asiento del conductor. Arriba las manos.
Şoför kaçmış!
A-43 vehiculo sospechoso
Şoför birine vurup kaçtı, sonra bizden kaçarken kaza yaptı.
El conductor esta envuelto en un atropello y fuga, y tuvo este accidente escapando de nosotros. ¿ Como está la chica?
- Şoför gözaltında mı?
¿ Está el conductor en custodia? Se escapó.
- Şoför müsün? - Evet.
- ¿ Eres el conductor?
Eğer çekici kamyonunu durdurursan, şoför...
Si el conductor de la grua es parado,
Şöför sen misin?
¿ Es usted el chófer?
Hemen şimdi. Bugün şoför lazım mı?
Ahora. ¿ Necesitas un chófer hoy?
Şoför lazım ama çıkacak biri de lazım.
Necesito un chófer, pero también una cita.
Zaten iki defa yaptın. Yeni şoför lazım sana. Haftalardır erteliyorsun.
Necesitas un nuevo chofer, lo has estado dejando semanas.
Şoför müsün?
- ¿ Así que usted es el conductor?
Dünyada çok fazla dikkatsiz şoför var.
Hay demasiados conductores imprudentes en el mundo.
Yazı turada kaybettim. Ayık şoför oldum.
Soy la conductora designada.
Şoför ve silahlı adam gözaltında.
El conductor y el hombre armado están bajo arresto.
Peki ya diğer serseri, şoför?
¿ Que pasa con el otro delincuente, el chofer?
Kaza yapan biri direksiyonu iç güdüsel olarak şoför tarafının tersine kırar.
Verás, el instinto humano es dar el volantazo lejos del lado del conductor, donde te golpean.
O daha çocuk. İyi bir şoför ama sinirli küçük bir haylazdır.
Un buen conductor pero es un chico algo nervioso, utiliza un inhalador.
Yani, şoför öylece kalktı ve gitti.
- ¿ Y? El conductor simplemente salió y se dio la vuelta.
O sadece bir şoför.
Él sólo conducía.
Sen koş da şoför binmek istediğimizi görebilsin.
Corre para que el conductor vea que queremos subir.
Otobüsün sefer kaydına göre bir şoför ve altı yolcu var.
El manifiesto muestra sólo al chófer y seis pasajeros a bordo.
Kimsesizlere yemek götürmek üzere Midnight Samaritan için çalışan bir şoför kılığına girdi.
Finge ser un conductor para los Samaritanos de medianoche, entrega comida a los vagabundos.
Şoför bizi göremiyor.
El conductor no nos ve.
Bu nedenle aynı zamanda hemşirenin şoför olabileceğini düşündük.
Por eso hemos en pensado en un enfermera y en un chófer.
Şoför kimliğini bulamamış.
Ningún conductor ha podido identificarla.
Oraya gidip öğretmenleri ve arkadaşlarıyla konuşacağım. Peki ya şöför?
Fue transferido a Toronto como viceministro de.
Böylece işte daha az kalıp şoför olarak daha fazla zaman geçiriyordum.
Así que pasé menos tiempo en el trabajo y más como chófer...
Bir şoför arıyorlar.
Están buscando un conductor.
Süpermarket zincirinde şoför olmak için üniversiteyi mi bıraktın?
¿ Pagaste la universidad trabajando de conductor para una cadena de supermercados?
Şoför iki kurşun yemiş.
El conductor tiene dos balas.