200 translate French
11,578 parallel translation
O panzerler 180m uzakta.
Les panzers sont à 200 mètres.
Mutlu yıllar, Sayın Başkan.
{ \ pos ( 192,200 ) } Bon anniversaire, M. le président.
Kendisine Şişko Amy diyen Avustralyalı şarkıcı, geçen gece tarihi Kennedy Merkezinde Sayın Başkan'a düzenlenen doğum günü kutlamasında'Avustralya malı'hediye etti.
{ \ pos ( 192,200 ) } La chanteuse australienne, du nom de Amy la baleine a offert une spécialité du sud au président, pendant la cérémonie d'hier, au Centre Kennedy.
$ 200,000 tuttu, ama hesaplarıma göre pazartesiye kadar $ 42,500 bulmamız gerek
200000, mais d'après mes calculs, il nous faut 42500 d'ici lundi.
Ona 200 bin vermiyorum. Merak etme Onu şimdiki durumundan kurtarıyorum.
Je lui donne pas les 200000, je la sors d'un mauvais pas.
Şimdi, 200 yıl sonra hepimiz barışa ulaşılabileceğin canlı birer deliliyiz.
Maintenant, 200 ans plus tard Nous sommes tous la preuve vivante que la paix est en effet susceptible d'être atteinte.
Üzerinden 200 yıldan fazla geçti.
ça s'est passer il y a 200 ans.
- 200 jül!
- 200 joules.
200 metre sonra sağa dönün.
Tournez à droite dans 60 mètres.
- 100 hektar arazi ve 200 koyunum var.
J'ai 100 acres, et 200 moutons.
Dakikada beş metre, iniş başlıyor... basıncı 250 metreye, deniz tabanı seviyesine yükseltiyorum.
Cinq mètres par minute, purge initiée. Augmentation de la pression à 200 mètres.
200 yıl boyunca, resim koleksiyoncular tarafından arandı en kudretliler tarafından istendi, ve bir efsane haline geldi.
Pendant 200 ans, le tableau fut recherché par les collectionneurs... convoité par les puissants... - et il est devenu une légende.
İbişler, burada 200 kişi var.
Il y a 200 personnes ici.
200 yıl veya daha fazla depolama alanlarında kalır, bu arada zararlı gazlar havaya yayılır.
Ils restent donc dans des décharges pendant plus de 200 ans tout en libérant des gaz nocifs dans l'air.
$ 1,200 mü?
Alors, 1 200 $?
Ed Baxter'a şirketten 200 dolarlık MacGregor marka golf sopaları mı gönderdin?
Tu as envoyé à Ed Baxter un set de golf de 200 $ à nos frais?
Bu kulağa çok fazla gelmeyebilir, ama her testi 200'den fazla tekrarladığımızı düşünürseniz, bu rakamın imkansızlığını fark edebilirsiniz.
C'est peu, me direz-vous. Mais si je vous dis qu'on répétait chaque test plus de 200 fois, vous commencerez à comprendre que ce taux est pratiquement inconcevable.
Hâlâ 200 dolarımız eksik.
On est encore trop court de 200 $.
Şimdi 1,3 milyar km. uzaklıkta, TK-14'e ayak bastığımızda nihai gerçekliği kavrama konusunda bir adım öteye geçiyoruz.
À 1 200 millions de kilomètres d'ici, notre présence à la surface de TK-14 fait progresser notre connaissance de la réalité ultime.
Doktor Aaron, lütfen dâhili 200'ü arayın.
Le Dr Aaron est prié d'appeler le poste 200.
Doktor Aaron, 200'ü arayın.
Dr Aaron, poste 200.
Doktor Aaron, dahili 200'ü arayın.
Dr Aaron, poste 200.
Bunun için fazladan 200 dolar istiyorum, tamam mı?
J'en veux 200 de plus.
Bak dostum, ya 200 dolar fazla verir ya da bu sonuncu olur.
Tu piges? C'est 200 de plus, ou c'est le dernier.
Ayrıca riplediğin oyuna fazladan 200 dolar istemeni kahvaltıda yürek yemene bağlıyorum.
Tu manques pas de cojones, pour me demander - 200 billets de plus pour le jeu.
O kadar sert vururdu ki 200 metre ötedeki insanlar koşarak gelirdi.
Il tombait si fort que les gens accouraient des rues alentour.
Efendim Wang Chengzong, Xue Changchao'yu tutuklamak için 200 süvari gönderdi.
Monseigneur, Wang Chengzong a envoyé deux cent cavaliers pour arrêter Xue Changchao.
Sonuncusu 200 milyonluk bağımsız filmdi.
Le dernier m'a coûté 200 millions de dollars.
En fazla, 200.
200 maximum.
200 asker.
200 hommes.
200 dolar.
200 $.
Bu hafta sonu 200 çıplak homoyla dolu bir havuzda takılmak yerine üçümüzün birlikte geçirebileceği bir hafta sonu olmalı diye düşünüyorum.
Je pense sincèrement que ce weekend doit être pour nous trois trainant ensemble, et pas nous et 200 homos nus entassés dans une piscine.
Dom'un taksiye 200 dolar ödemesinin imkanı yok.
Ok? il y a aucune chance que Dom est payé 200E pour un taxi...
- 200 - tüm gücüyle.
200 - all out.
Aracında 1200 kilo var, ve tahmin edin bunları kim alıyor?
Il avait 1 200 kilos dans le fourgon. Devinez qui était l'acheteur?
1200 kilo.
1 200 kilos.
Florida Eyaleti, Juan Diego Diaz davasında tüm tanıkları ve sebepleri inceledikten sonra sanık 2 milyon dolar kefaletin ödenmesiyle serbest bırakılmıştır.
Dans l'affaire opposant l'État de Floride à Juan Diego Díaz, après avoir pris en compte tous les éléments, la caution est fixée à 2 millions de dollars, et le dépôt de garantie à 200 000 dollars.
200 İspanyol askeri karaya çıkmıştı.
200 soldats espagnols marchant sur la plage.
Emrimde 1200 çalışan var.
Je supervise directement 1 200 personnes.
Pawnee'nin 200. kuruluş yıldönümünden sorumlu olduğum için bu akşam onuruma bir gala düzenleniyor.
Je vais être honoré à un gala ce soir parce que je suis en charge des célébrations du bicentenaire de Pawnee.
İyi akşamlar. Pawnee'nin 200. Kuruluş Yıldönümü Galası'na hoş geldiniz.
Bonsoir, et bienvenu au gala du bicentenaire de Pawnee.
Pawnee 200. kuruluş yıldönümünü kutluyor.
Pawnee célèbre en ce moment son 200eme anniversaire.
200 Sol yetecektir ona.
Il en a pour environ 200 jours solaires.
200 milyon dolarlık soruyu sora...
D'accord, demandons les 200 millions...
Yani beni hayatta tutan şeyleri nasıl yanıma alacağımı çözmek için 200 Sol'um var. Oksijen vericisi, su arıtıcısı, atmosfer düzenleyicisi. Hepsini yanımda götüreceğim.
Il me reste donc 200 jours solaires pour trouver comment déplacer tout ce qui me maintient en vie ici, l'oxygénateur, le recycleur d'eau, le régulateur atmosphérique, pour l'apporter avec moi.
Dakikada 1200 mermi atar.
Ils tirent... 1 200 balles à la minute.
IDA, 500 tane mekik, 200 tane burpee, 100 Olimpik hareket ve baskı, Sonrasında 3 zamanlı ısınma.
IDA c'est 500 abdos, 200 burpees, 100 épaulés jetés, puis trois échauffements chronométrés.
Bir çifti 200 dolar.
200 dollars la pièce.
İzlemeye devam edin.
{ \ pos ( 240,200 ) } { \ fad ( 459,0 ) } Sous-titré par Lou
- 200 mü?
- 200?
200'den fazlalar.
Plus de 200.