Agustin translate French
184 parallel translation
- Agustin.
- Agustín.
Agustin?
Agustín?
Sen de Agustin'in yanına git ve ateş edersem, makinelinin ayağını tutarsın.
Descends voir Agustín, tiens le pieds de la mitrailleuse, si je dois tirer.
Agustin?
Augustin?
Agustin!
Augustin!
Yapma Agustin, buradan ne zaman çıkacağım? Sıkıldım, dostum.
Quand est-ce que je vais sortir d'ici?
Evet, Agustin, buldun mu?
- Alors Don Agustin, il y en a?
Don Agustin Arenas burada mı oturuyor?
- Don Agustin Arenas vit ici?
Agustin. Oğlum.
Augustin, mon fils!
Agustin. Atış talimi yapıyor.
Augustin, il tire dehors.
Sevgili Agustin... Sekiz yıl önce senden hiçbir şey beklememeye karar verdim.
Cher Augustin une fois, il y a huit ans j'ai décidé de ne jamais rien attendre de toi.
Neden Agustin? Bunca yıl sonra bana neden yazdın?
Pourquoi Augustin, tout ce temps?
Zaman, Agustin, adaletin en dürüst meleği.
Le temps, Augustin, est la forme de justice la plus implacable que je connaisse.
Agustin Magaldi
Agustin Magaldi!
Frank Sinatra'yı da tanımalıyız, Agustin Lara'yı da.
On doit connaitre Frank Sinatra et Agustin Lara.
Her zaman Agustín...
C'est reparti avec Agustin!
Önce Agustín... Sonra Agustín öldü...
Avant Agustin, après la mort d'Agustin...
- Agustín gibi.
Comme Agustin...
Agustín de aynıydı.
Agustin le croyait aussi.
Eğer Agustín şimdi onu görebilseydi.
Si Agustin le voyait...
O bizi hayal kırıklığına uğratmaz. Biz... Agustín... insanlar.
Ni nous, ni Agustin, ni le village...
Sen gelinceye kadar oyun çukuru içinde Agustin'in cesedi yoktu.
Vous avez jamais vu de combats sauf le jour de la mort d'Agustin.
Hadi, Agustín için birini oynat.
Allez, jouez pour Agustin...
Agustín birisine yazmıştı.
C'est dans celui-là qu'écrivait Agustin.
Agustín ve ben...
Agustin et moi...
Agustin'in ölümü beni öldürmediyse... bu özlem de mutlaka geçecektir.
La mort d'Agustin ne me tourmente plus, alors le coq, tu penses!
Bu senin hatan! Kötü şansın Agustin'i öldürdü.
Voilà pourquoi il est mort!
Agustin'in... dediği gibi ebedi.
Soigner la finition, comme disait Agustin.
Ben Agustin'in gömleğinin altındaki gazetenin kaydığını gördüm..
J'ai vu Agustin glisser un journal sous sa chemise.
O, Agustín'in dövüş horozunu kandıramaz.
C'est le coq d'Agustin!
Sabas ona verecek. Agustin'in dövüş horozu sonunda onun olacak.
Le coq d'Agustin ne doit pas finir entre ses mains.
Seni incitmeyiz, sen Agustin'in annesisin.
M'obligez pas à vous frapper!
Hatta Agustin'in hatrı da yok.
Pas même le souvenir d'Agustin!
- Olabilir. Adı Agustin, ve karısını babasıyla basmış.
C'est un type que sa femme trompe avec son père.
Agustin, biliyorum bunu karşılayamayız ama... Hangisini tercih ediyorsun?
Je sais qu'on n'a pas les moyens tout de suite, mais lequel tu préfères?
- Tanrım, Agustin. Sen nasıl dedektif olabiliyorsun?
Bon sang, Augustín, tu es inspecteur et tu n'as rien vu?
- Agustin.
- Augustín.
Hadi ama Agustin, söyleyeceğine söz vermiştin.
Promets que tu me préviendras, Augustín.
Agustin, bugün dönersen veya evi arayacak olursan gece Marina'larda kalacağız.
Augustín, si tu rentres aujourd'hui, ou si tu appelles, on passe la nuit chez Marina. Salut.
- Yolanda, benim, Agustin.
Yolanda? C'est Augustín.
Agustin, bu gerçekten de inanılmaz.
Augustín, c'est tellement excitant.
Dün bir grup senatör, Emniyet Görevlisi Agustin Rejas başkanlık için aday olması çağrısında bulundu.
Hier, une délégation de sénateurs a demandé au capitaine de police, Augustín Rejas, de se porter candidat à la présidence.
Agustin insanın gerçekten özgür bir iradesinin olmadığını söylüyor.
Saint Augustin nous dit que l'homme a son libre arbitre.
Roberto Olsen Bardo Pérez Agustin Reina.
Roberto Olsen, Vardo Pérez, Agustín Reyna.
Her zaman söylerdi... "Ateş ruhu arındırır." Aziz Agustin söylerdi bunu.
Elle criait que le feu purifie l'âme, que Saint Augustin le disait.
Intertel'in başkanı Eloy Agustin'le görüşmeni istiyorum.
Interviewez Eloy Agustin, qui dirige Intertel.
Senyor Agustin, Nova sizi yutmak için hisselere saldırıyor.
Señor Agustin, vous êtes sous menace d'une OPA hostile de Nova.
Senyor Agustin... ölmeni istiyor.
Le Señor Agustin vous veut mort.
Bunları Agustin okurdu... Siyasi. İdealler ve ilkeler.
C'est ça qu'il lisait, sur la politique, les idéaux, les grands principes... ll écrivait :
- Agustin?
- Augustín.
- Yüzbaşı Agustin Rejas ayrıntılarla ilgili bilgi vermedi.
Bravo!