Alabilir miyim translate French
12,023 parallel translation
Şu süngeri alabilir miyim?
Passe-moi l'éponge, s'il te plaît.
- Biraz soda ödünç alabilir miyim Bayan Patmore? - Ödünç almak mı?
Puis-je vous emprunter du bicarbonate, Mrs Patmore?
Bu öğleden sonra bir iş görüşmesi için izin alabilir miyim?
Pourrais-je avoir du temps libre cet après-midi, pour un entretien?
Shirley Temple kokteyli alabilir miyim?
Je pourrais avoir un Shirley Temple?
Hesabımı alabilir miyim, lütfen?
Mon addition s'il vous plaît?
Varsayalım ki siz üzerinde çalışırsanız tam NFL paketini diğer şeylere para vermeden alabilir miyim?
Hypothétiquement, vous pourriez m'abonner aux diffusions de la NFL sans que je paie?
Alanımı değiştirmeyi düşünüyordum. Sizin fikrinizi alabilir miyim peki?
Je voulais changer de matière, je voulais avoir votre avis.
Bunu ödünç alabilir miyim?
Je peux vous prendre ça?
Şey diyorum... hayır desen de olur tabii ama atkılarından birini alabilir miyim?
Tu serais d'accord pour... Tu peux dire non... Je peux t'emprunter une écharpe?
Paramı alabilir miyim?
Je peux avoir mon argent?
Bir adet sonra kullanma hakkı alabilir miyim?
Une prochaine fois?
- Dosyamı geri alabilir miyim acaba.
- Puis-je reprendre ma farde?
- Alabilir miyim onu?
- Je peux le prendre? - Oh, bien sur.
- Bir içki daha alabilir miyim lütfen?
Est-ce que je peux avoir un autre Manhattan, s'il vous plait?
Zara, kamyonetini ödünç alabilir miyim?
Zara, je peux emprunter ton van?
Bir bardak süt alabilir miyim?
Je peux avoir un verre de lait?
Alabilir miyim?
Puis-je?
- Herhangi bir evi alabilir miyim yoksa...
Alors, je peux prendre n'importe quelle maison? Ou...
- Bira alabilir miyim?
- Puis-je avoir une bière?
Biraz su alabilir miyim?
Puis-je avoir de l'eau?
Bir tane alabilir miyim?
Je peux en avoir un?
Alabilir miyim onu?
Je peux l'emmener?
Ben, benim arabası alabilir miyim?
Je peux récupérer mon caddie?
Benim arabası alabilir miyim?
Je peux récupérer mon caddie?
- Bisikletini ödünç alabilir miyim?
Je peux prendre ton vélo? Non!
Kolye ucumu geri alabilir miyim?
Je peux récupérer mon pendentif?
Telefonunu alabilir miyim?
Je peux emprunter ton téléphone?
Şimdi, telefonunu alabilir miyim, alamaz mıyım?
Je peux avoir ton téléphone ou pas?
Telefonunuzu ödünç alabilir miyim?
Vous avez un téléphone que je peux emprunter?
Mikrofonunu alabilir miyim?
Je peux prendre ton micro?
- Ben kucağıma alabilir miyim?
- Je peux la prendre? - Non.
Beyler, beni izleyin 150 dolar ödünç alabilir miyim?
Les gars, regardez ça. Je peux t'emprunter 150 dollars? - Non.
- Bir "etme be gülüm" alabilir miyim? - Etme be gülüm!
Du jambon, femme!
Pardon efendim, mikrofonu alabilir miyim?
Excusez-moi mon bon monsieur, puis-je avoir le micro?
Alo silahlı bir düşman alabilir miyim? Turşu olmasın ve yanında üç silah olsun.
Oui, je veux un ennemi avec une arme sans cornichons et trois ordres de tirer.
Hey, Walt, bir saniyeni alabilir miyim?
Hey, Walt tu peux venir une seconde?
- Selam. DVR'ını alabilir miyim?
Quoi?
Coco, zahmet olmazsa bana önerdiğin şu bitki çayından biraz alabilir miyim?
Coco, puis-je vous demander de me servir une tasse de ce délicieux thé dont vous me parliez tant?
Coco, zahmet olmazsa bana önerdiğin şu bitki çayından biraz alabilir miyim?
Coco, puis-je vous demander de me servir une tasse de ce délicieux thé dont vous me parliez?
- Alabilir miyim?
- Puis-je? - Mais certainement.
Bir bardak un alabilir miyim?
Je peux vous emprunter un peu de farine?
İmzanızı alabilir miyim?
- Bonjour. Quel honneur de vous rencontrer.
Üyelik alabilir miyim diye soracaktım.
Je voulais savoir si les inscriptions étaients toujours ouvertes.
Alabilir miyim?
Permettez?
Scott Lockhart'ın numarasını alabilir miyim?
Je peux avoir le numéro de Scott Lockhart?
Ş imdi biraz daha üzüm alabilir miyim?
Je peux avoir encore du raisin?
Bir viski de alabilir miyim?
Je peux aussi avoir un bourbon?
Bir tane daha viski alabilir miyim?
Je peux avoir un autre bourbon?
Hesabı alabilir miyim lütfen?
Je peux avoir l'addition?
- Bir içecek alabilir miyim lütfen?
- Suivant.
Harry, arabanı alabilir miyim?
Merci, partenaire.