Aptal mı translate French
8,479 parallel translation
Aptal mıymış?
Était-il idiot?
Beni aptal mı sanıyordunuz? - Aman Tanrım.
Vous pensez que je suis un pantin?
Ajan çok mu cesur, yoksa sadece inatçı ve aptal mı bilemedim.
Je ne sais pas si cet agent est courageux ou simplement têtu et imprudent.
Sence şartları bilmeden seninle anlaşma yapacak kadar aptal mıyım?
Et tu me penses assez stupide pour accepter sans connaitre les conditions?
Alnımda aptal mı yazıyor?
Je ne suis pas stupide.
- Sen beni aptal mı sandın?
- Tu me prends pour une conne? - Non, c'est...
Ben bir aptalım. Kulübeli ve tornavidalı.
Je... suis... un idiot, avec une cabine et un tournevis.
Hepimizi aptal yerine koydu. Ağımıza girebilmek için gelmiş sadece.
Il est seulement revenu pour accéder à notre réseau interne.
- Tam bir aptalım.
Je suis un idiot.
Ya çok iyi yalancısın ya da ben tam bir aptalım.
Mon dieu. Soit tu es une incroyable menteuse ou je suis une totale idiote.
Alison'la ne yapacağım hiç bilmiyorum ama o aptal seçmeye gideceğim.
Je ne sais pas ce que je vais faire à propos d'Alison, mais je vais à cette stupide audition.
Daha iyi değil ama, daha az aptalım.
Pas mieux, moins stupide.
Bizim Lydia ya da Meredith gibi birine ihtiyacımız var. Burada oturmuş hiçbir şey çalmayan aptal bir pikabı dinliyoruz. Gel hadi.
Non, on a besoin de quelqu'un comme Lydia ou Meredith, et on est assis là à écouter un stupide lecteur de disques où le disque ne joue rien du tout.
Eğer bu aptal şeyi yazmasaydım bunların hiçbiri olmazdı.
Si j'avais pas écrit cette stupide pièce, rien de tout ça serait arrivé.
Bazen, sırf o aptal sandığın içine sığabildiğim için bana evlenme teklif ettiğini düşünüyorum.
Parfois, je pense que tu ne m'as demandée Que parce que je rentrais dans cette foutue boîte.
Tam arkandayım seni aptal şerefsiz!
Je suis juste à tes 6h, stupide enfoiré!
Ne aptalım.
Quelle débile!
Hayatımıza Jude ve Callie girdi ama bunu resmileştirmek için aptal bir kâğıt parçasına ihtiyacımız yok, değil mi?
On est comblés avec Jude et Callie dans nos vies, et on a pas besoin d'un sale bout de papier pour le rendre officiel, non?
Ben evrimsel ölçekte yersiz ego ve sırt yağı dışında bütün kategorilerde senden kat be kat ileride olan birine hala aptal gibi takılıp kaldım.
Je suis toujours stupidement accro à quelqu'un qui est à des années lumières de toi dans l'évolution dans toutes les catégories sauf peut-être pour l'ego immérité et la graisse du dos.
Aradığımda asla cevaplamayacaksak neden bu aptal şeyi yanımda taşıyorum ki?
Pourquoi je me balade avec ce truc ridicule si tu n'es jamais là quand je m'en sers?
Evet, Gretchen'la birlikteyken senin etrafında olmak eğlenceli sayılırdı ama şimdi bana asla okumayacağım aptal bir kitap yazabilmen için yüzde yüz gıcık bir adam olacağını söylüyorsan...
Ouais, eh bien... avec Gretchen c'était plutôt marrant de trainer avec toi, mais si tu me dis que tu vas redevenir un connard à 100 %, juste pour écrire un autre livre débile que je ne lirai pas?
- Aptal gibi davr - # Bir yarım akrep #
- ♪ Moitié scorpion ♪ - ♪ Uh-huh ♪ - ♪ Moitié accordéon ♪
Aptal meyve tartından kaçıyorum, yaptığım bu.
Je m'eloigne de cette stupide tarte aux fruits, voilà ce que je fais.
Ne kadar aptalım!
* * * *
O kadar aptal mısın?
Es-tu stupide à ce point?
- Ne aptalım.
- Quel idiot.
Ne kadar aptalım?
Comme je suis bête!
Şu aptal barakayı bulalım.
Allons voir cette stupide maison.
Çünkü babam benim içime şu aptal sorumluluk duygusunu yerleştirdi.
Car mon père m'a inculqué ce stupide sens des responsabilités.
Mariana'nın hala hayatta olduğunu sandığım için aptal olduğumu düşünüyorsun.
Vous pensez que je suis stupide de penser que Mariana est en vie.
Bu size mantıklı gelmeyebilir ama Helen ve ben düzgün ve iyi insanlar yetiştirmeye çalışıyoruz. Sadece'nasıl kazanalım, nasıl harcayalım'diye düşünen boş kafalı, mutlu ve aptal çiftlerden olmasınlar diye.
Pour toi c'est illogique, mais Helen et moi essayons d'élever des humains honnêtes, de bons citoyens, pas des idiots heureux avec rien dans la tête mais comment obtenir plus, dépenser plus, faire plus.
Yaptığım işe ara vermem lazım ki senin servis kapını tamir edeyim. Bir de aptal kombu çayı dolabını yapayım ki etrafa zarar vermeyesin.
Je vais devoir arrêter ce que je fais non seulement pour fixer le monte charge mais aussi pour fabriquer ton placard à kombucha pour que tu ne crées pas d'autres problèmes.
"Bana ayarladığın çocuğun karşısında kendimi aptal gibi gösterdim."
"Je viens juste de me griller avec le mec avec lequel tu m'as branchée."
Aptalı oynayacağım ve konuyu açacağım.
Je vais être un idiot et le mettre sur le tapis.
Partiye getirecek birini bulamayacğaını düşündüğüm için ben tam bir aptalım.
Je suis vraiment un con d'avoir pensé que tu ne trouverais personne.
Ne aptalım.
Idiot.
Ben bir aptalım.
Je suis un idiot.
Tehlikede olmamızın bütün sebebi sensin ve Cahill'in karşısına aptal suratını çıkarmamı mı bekliyorsun?
Tu es la seule raison pour laquelle on est tous en danger, et tu aimerais te mettre en face de Cahill?
Hiç açamadım o aptal kapıyı.
Je n'ai jamais réussi à ouvrir cette stupide porte.
Aptal etikçilerin benim karşıma çıkardıkları bütün zorluklara rağmen, o sahnede beni görmekten nefret edecekler.
Oh! Après tous les tracas que ces abrutis du comité de l'éthique m'ont fait subir, ils détesteraient m'avoir sur cette scène.
Seni buraya sahte bir kimlikle aldatıcı bir aptal olmadığımı kanıtlamak için getirdim.
Je t'ai piégée pour te prouver que je ne suis pas un idiot manipulateur.
Çünkü o aptal bir milkshake değil, o bir bebek. Ve ben ona bağlanacağım.
Parce que ce n'est pas un stupide milkshake, c'est un bébé, et je vais m'y attacher.
Sanırım bu aptal dünyevi şeylere odaklanıp duruyorum çünkü, ben ben sadece şoktayım.
Je me concentre sur ces trucs idiots et mondains parce que je suis... je suis choquée.
Beni aptal mı sandın?
Tu crois que je suis stupide?
Bak, vurulduğun kızı kaçaklıktan kurtulman için oyalarım. Ama davetli olduğum sıradaki 3 düğünde benim sevgilim olacaksın aptal.
Je détournerai l'attention de ta chérie si tu m'accompagnes à mes trois prochains mariages.
Tanrım, bu aptal reklamlar yerine gerçek işler almak için sabırsızlanıyorum.
J'ai hâte d'avoir du vrai boulot au lieu de ces publicités idiotes.
Şey, bu aptal şey 600 dolar falandı.
- Cette connerie m'a coûté 600 $!
Peki. O aptal filmde oynayacağım.
- D'accord, je ferai ce film à la noix.
Güya anılarımı yazacaktın ama benimle geçirdiğin altı ayı ve ne kadar büyük ve aptal bir zavallı olduğumu yazmışsın.
Tu devais écrire mes mémoires, mais tu as écrit un roman où je passe pour un raté.
"Ben bir yazarım. Dizüstü bilgisayarım ve not defterimle kafeye giderim ve takmam gereken aptal gözlüklerim vardır çünkü o kadar önemliyim ki gözlerim iyi görmeli."
Je vais dans les cafés avec mon ordi et mon carnet et mes grosses lunettes que je dois porter parce que je suis si importante que je dois y voir clair. "
Ben de kendini ne kadar üstün gördüğünü anlamayacak kadar aptal Mr. Peanutbutter'la evliliğinin kitabını yazayım.
Je vais écrire un livre sur ton mariage avec M. Peanutbutter, qui est trop con pour voir à quel point tu te crois supérieure.
aptal mısın 23
aptal mısın sen 28
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
aptal mısın sen 28
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88