Aramızda kalacak translate French
381 parallel translation
Aramızda kalacak, laf sızarsa, birisi için çok yazık olur.
C'est entre toi et moi et si ça se sait, quelqu'un le regrettera.
Konuştuklarımız aramızda kalacak sanmıştım. - İyi geceler.
Je vous avais fait une confidence.
Aramızda kalacak.
C'est un secret.
-... bu da mı aramızda kalacak yani?
- ça aussi, c'est à titre officieux?
Doktor, söyleyeceklerim aramızda kalacak, değil mi?
Docteur, tout ce que je vous dis est confidentiel, n'est-ce pas?
Tamamen aramızda kalacak.
C'est tout à fait confidentiel, vous comprenez.
Hatırlatırım, lütfen, tamamen aramızda kalacak.
Souvenez-vous que cette conversation était strictement personnelle.
Söyle bakalım, tatlım. Her neyse aramızda kalacak.
Quoi que tu me dises, ça restera entre nous.
Ama Ramón, ne olursa olsun, bu seninle aramızda kalacak, ve atla. Tamam mı?
Mais, quoi qu'il arrive, cela doit rester entre nous et le cheval, d'accord?
Hikayemiz aramızda kalacak değil mi?
Donnez-moi de vos nouvelles.
Aramızda kalacak, Schlemmer, savaş sırasında ne yaptın?
Entre nous, que faisiez-vous durant guerre?
- Aramızda kalacak değil mi?
C'est notre secret.
Aramızda kalacak.
Ça restera entre nous.
O zaman, ... bunlar aramızda kalacak.
Alors... ne dites rien à personne.
Ama kesinlikle aramızda kalacak.
Ça reste entre toi et moi.
- Aramızda kalacak.
Je viens à titre officieux.
Söylesene, Rocky. Aramızda kalacak..
Juste entre nous, Rocky.
Haydi ahbap, bu aramızda kalacak, başka kimse bilmeyecek odanda uyuşturucu kullanan kimdi?
Allez. Entre vous et moi... Ça n'ira pas plus loin.
Ama aramızda kalacak.
Mais cela doit rester entre nous.
Ama, Jean'a söylemeyeceğinize söz verin, aramızda kalacak.
Promettez-moi de ne rien répéter à Jean, que cela reste entre nous.
- Sır, aramızda kalacak.
Ça restera entre nous.
Mike bu aramızda kalacak, oldu mu?
Mike, cela restera entre nous, d'accord?
Aramızda kalacak. Özel bir nedenin olmalı.
C'est confidentiel.
Bu sen ve ben aramızda kalacak. Bu sen ve benim aramda.
il n'y aura que toi et moi.
Söylediğiniz her şey aramızda kalacak.
Tout ce que vous me dites est confidentiel.
Hepsi aramızda kalacak.
Tout restera entre nous.
Haydi, yemin ederim aramızda kalacak. Bana sadece gerçekleri anlat.
Je te le jure, ça restera entre toi et moi, mais dis-moi la vérité.
- Aramızda kalacak. - Teşekkürler.
- Ça reste entre nous.
Artık yine peder olabilirsin, bu Bubby ile aramızda kalacak.
Tu redeviens Père. Et Bubby, c'est notre secret.
Söz vermelisiniz. Aramızda kalacak, tamam mı?
Vous devez me promettre, on garde ça pour nous.
Konuştuklarımız aramızda kalacak, bunu başka kimseye de söyleme.
Sinon, c'est toi qui m'appelleras Grand frère.
Örneğin bu konuşma, aramızda kalacak.
Cette conversation, par exemple, restera entre nous.
Aramızda kalacak.
De vous à moi.
Aramızda kalacak. Askeri bir sır bu.
Motus, c'est un secret militaire.
Ama öğrenmek istediklerim, aramızda kalacak.
Mais, ce que je veux savoir reste entre nous.
- Bu aramızda kalacak değil mi?
- C'est pas officiel? - Non.
Bunlar aramızda kalacak, değil mi?
Ca reste entre nous?
Ben James Stamphill ve bana söyleyeceğiniz her şey avukat - müvekkil gizlilik ilişkisi kurallarına göre aramızda kalacak.
Et tout ce que vous me direz restera confidentiel, ainsi qu'il est de règle entre l'avocat et son client.
Evet, aramızda kalacak, Kasidy'nin istasyona taşınması hakkında ne düşünüyorsun?
Entre nous... Que pensez-vous de la venue de Kasidy sur la station?
Hayır ama... madem aramızda kalacak bir keresinde sakso çektim.
Puisqu'on est entre nous, une fois j'ai sucé une bite pour n'écarter aucune possibilité.
Aramızda kalacak.
Il s'agit d'Eddie.
Aramızda kalacak.
Ce sera notre secret.
Sarah daha iki yaşındayken ona, "Bu, aramızda sır olarak kalacak." demiştim.
Quand Sarah a eu deux ans, je lui ai dit : "Ceci est secret entre toi et moi."
Her ne kadar geçici bir süre kalacak olsanız da sizi de aramızda görmek isteriz.
Même temporaire, nous voudrions que vous vous sentiez des nôtres.
- Aramızda kalacak.
Entre nous...
Bu arada İngiliz konsül Jack Haus ile olan ilişkim de aramızda sır olarak kalacak.
Et le mystère entourant le consul britannique Jack House en restera là.
Aramızda sır olarak kalacak, değil mi?
Ça restera notre secret, n'est-ce pas?
Aramızda kalacak.
N'en parlez pas.
Ne kadar yaşarsan yaşa, Sanchez aramızda asla değişmeden kalacak bir şey olacak.
Aussi longtemps que vous vivrez, Sanchez... une chose ne changera jamais... entre nous.
Ama bu aramızda kalacak.
Ça reste entre toi et moi.
Ama bu aramızda sır olarak kalacak.
Ce sera notre petit secret.