Aramızda kalsın translate French
969 parallel translation
Aramızda kalsın, keşke buraya gelmek istemeseydi. Ama dışarıda, bekliyor.
Entre nous, je regrette qu'elle ait voulu venir.
Aramızda kalsın ama fazla da değeri yok zaten.
De vous à moi, elle ne vaut pas grand-chose.
Aramızda kalsın, bunu yazmam şart.
Que ça reste entre nous, il me la faut.
Aramızda kalsın, böyle şeyler beni sinir ediyor.
Soit dit entre nous, je n'aime pas ces comédies.
Size bir sır vereyim mi? Aramızda kalsın ama.
Voici un secret... promettez de vous taire.
Aramızda kalsın, ama berbat.
Confidence pour confidence :
Aramızda kalsın, canım bu akşamdan kalmalıktan fazlasıydı.
Entre nous, chérie, c'est plus qu'une gueule de bois.
Haklısın boşboğaz, bu aramızda kalsın.
C'est vrai, gros bavard, garde le secret.
Aramızda kalsın, bence de çok iğrenç.
Entre nous, c ´ est vraiment puant.
Bu şimdilik aramızda kalsın.
Gardons ça entre nous, pour le moment.
Bayanlar baylar, aramızda kalsın... Gulaş'ı tavsiye etmem, fakat paprika ciğer... tam savaştan önceki gibi!
Mesdames et messieurs, je ne recommande pas le goulasch, mais le foie au paprika... comme avant la guerre!
- Aramızda kalsın, Miss Dalgado... Biz Japonlar Filipinlileri... Kuzenlerimiz ve yeğenlerimiz olarak görüyoruz.
- Entre nous, Mlle Dalgado, nous autres, Japonais, considérons les Philippins comme nos neveux et nièces.
Aramızda kalsın, bu sabah kazara iki hastayı öldürdüm. Başhemşire benden çok hoşnutsuz.
Entre nous, j'ai tué 2 malades par accident ce matin.
Aramızda kalsın Brickley, Başkan, benim ve bazı önemli adamların Avustralya'ya gitmemizi emretti.
Confidentiellement... j'ai reçu l'ordre du Président... de partir pour l'Australie.
Pekala. Aramızda kalsın, generalle konuşmamış.
Bon, entre toi et moi, il ne lui a pas parlé.
Aramızda kalsın Bay Carter beş paramız yok.
Je crois savoir que vous avez passé une bonne année.
Aramızda kalsın, bacakları baya çarpık.
De toute façon elles sont cagneuses.
Aramızda kalsın, sence bunu o mu yaptı?
Entre nous, pensez-vous que ce soit lui?
Aramızda kalsın Shimen!
Ne le répète pas.
Büyükannen iyileşene kadar bu aramızda kalsın, tamam mı? Tamam.
Attendons que mamie aille mieux pour lui en parler.
Aramızda kalsın, tamam mı?
Mais Kayan ne doit rien savoir, d'accord?
Aramızda kalsın.
A titre officieux.
Aramızda kalsın, sen biraz çatlaksın
Entre nous, vous étés un peu cinglé
Kardeşim, aramızda kalsın ama anlaşması pek kolay bir insan değildi ve kadın da çocuk istiyordu ve onun hiç çocuğu olmadı.
Mon frère, entre vous et moi, n'était pas la meilleure personne au monde. Elle voulait des enfants, il ne pouvait pas en avoir.
Aman aramızda kalsın, sanırım bu işlerde kadınlara karşı olan tavrında haklıymışsın.
Entre nous, tu avais raison sur les femmes et les affaires.
Hayır, bir şey demedi. Aramızda kalsın ama, Bunny büyük bir pislik olmaya başladı.
Bunny est un beau salopard!
Aramızda kalsın, senin işine benziyordu.
Cela te ressemblait d'ailleurs.
Yani o kadar kadın tanıdım, aramızda kalsın,
J'en ai connu des femmes.
Aramızda kalsın Harry, buralarda polis işi sıkı tutuyor. O yüzden Nathan huzursuz.
Ça chauffe pas mal avec les flics par ici et ça fait transpirer Nathan.
Aramızda kalsın ama, beraat edeceğini hissediyorum.
Mais de vous à moi, j'ai l'idée qu'il serait acquitté.
Ama, aramızda kalsın, tek kelimesine bile inanmadım.
Mais entre vous et moi, je n'en crois pas un seul mot.
Bu aramızda kalsın evlat ama Erskine'nı merkeze çekmek hiç işime gelmez.
Entre nous, il n'y a pas de place pour Erskine au bataillon.
Aramızda kalsın ama Brad bu Melek Noktası çok zor olmayacak.
Entre nous, Angel Point ne devrait pas être trop difficile à prendre.
Evet Caroline. Aramızda kalsın ama bence bu iyi ve rezillik.
Entre nous, c'est un vrai sale tour.
Aramızda kalsın, kardan önce biteceğini sanmıyorum.
Je doute qu'il arrive avant l'hiver.
Aramızda kalsın, ama kendi yerimi açmayı düşünüyorum.
Entre nous, je souhaite ouvrir mon propre club.
Jöns, aramızda kalsın, hayat bazen...
Jöns, entre toi et moi, est ce que la vie...
Dave, aramızda kalsın ama şu öğretmen seni pek iyi etkilemiyor.
Entre nous, Dave, ta petite prof a une mauvaise influence sur toi.
Aslına bakarsan, aramızda kalsın Annele ama burada olmanın bazı avantajları var.
Entre nous, être cloîtrée ici a certains avantages, pour toi.
Şey, aramızda kalsın ama hiçbir zaman şöyle esaslı bir satış konuşması yapmadım.
Ma foi, de vous à moi, je n'ai jamais réussi à faire un gros coup.
Bundan zevk almak istemiyorum ama aramızda kalsın, bunu hak etmiştin.
Je ne voudrais pas dire, mais entre nous, ça vous pendait au nez.
Aramızda kalsın, çok borcum var.
Entre nous, je perds beaucoup de poids.
Aramızda kalsın, olur mu?
Sois discrète! - Justement.
Aramızda kalsın, şişko. Buraya ait olduğumu sanmıyorum. - Uygun olduğumu sanmıyorum.
Entre toi et moi, je suis pas à ma place, ici.
Orası aramızda kalsın.
Que ça reste dans la famille.
Pekala, aramızda kalsın ama o o kadar da şahane ve de zeki değildir.
- Je jure que... Peu importe. C'est terrible de faire ça, pas vrai?
Aramızda kalsın şiddetten hiç anlamam.
La violence n'est pas mon fort.
Aramızda kalsın ama, bazen Amerikalı dostlarımdan utanç duyduğum anlarım oluyor. Özellikle kutlamalardaki aşırı abartıları.
Je vous avouerais que j'ai parfois honte de mes concitoyens, de la façon dont ils flagornent les célébrités.
Aramızda kalsın.
C'est un secret.
Aramızda kalsın, senin şu arkadaşına güvenilebilir mi?
Ah! Dis donc... Entre nous...
Benim iplerim var ama kalsın aramızda
J'ai des liens, mais entre nous