Ayarlarım translate French
1,149 parallel translation
Konuşuruz. Parayı da birkaç güne ayarlarım.
Dans 5 jours environ, je paierai la dette.
T-şort veya çıkartma istersen, sana bir şey ayarlarım.
S'il vous faut des T-shirts, je peux vous arranger ça.
Bir loca ayarlarım.
Je prendrai des places en tribune.
Tüm lüks araçlarda... bir kereye mahsus indirimimiz var. Ne istersen ayarlarım.
Nous avons une vente unique de voitures de luxe.
Sonrası için bir randevu ayarlarım. Gelirseniz- -
Il aurait aussi aimé vous rencontrer.
- Sen gelemezsen başkasını ayarlarım.
- J'essayerai de trouver quelqu'un.
Gerekirse çift kişilik bir yatak ayarlarım.
Je boirai un double s'il le faut
Yarına kadar herşeyi ayarlarım.
Tout sera réglé d'ici là.
Ben ayarlarım, teşekkürler.
Je me débrouillerai, merci.
Herşeyi ben ayarlarım.
Laisse-moi faire.
Sonra benimkilerden birini ayarlarım, ama hemen şimdi biri lazım.
Je trouverai quelqu'un d'autre plus tard, mais là, c'est urgent.
Ben her şeyi ayarlarım.
- Je m'occuperai de tout.
Tamam, sana bir şeyler ayarlarım.
Je vais te trouver quelque chose.
- Yapabildiğimde yeniden ayarlarım.
- Je les recalibrerai dès que possible.
Söylemeniz yeter, ayarlarım.
J'arrange le coup pour vous.
Kesinlikle, ayarlarım, efendim. Hoşçakalın.
Tout à fait, monsieur.
Sana talk şov ayarlarım, basın toplantısı düzenlerim, lânet fıstıkların için havayollarına bile bağırırım ama zavallı bir adamın kalbini senin için kıramam.
Je vous aurai des émissions télé, j'enverrai les dossiers de presse. Je râlerai pour vos cacahuètes, mais je ne briserai pas son cœur pour vous.
İkiniz hazneye bobini bağlamakla başlayın, ben enerji transferini ayarlarım.
Vous deux, connectez la bobine. Je configure le transfert d'énergie.
- İstersen tugay bile ayarlarım.
- Toute une brigade. - M'en fous de la brigade!
- Birkaç kişi ayarlarım.
Je vais demander.
Ben her şeyi ayarlarım.
J'ai pensé à tout
Ayarlarım. Otur.
J'ai préparé ça pour vous!
Bana rastlaman iyi oldu. Sana birini ayarlarım.
Vous avez eu de la chance de tomber sur moi.
- Birkaç gün içinde bir toplantı ayarlarım.
- J'organise une réunion?
Ben sınıflandırma noktası ayarlarım.
- J'organise une zone de tri.
Ben sınıflandırma noktası ayarlarım. Ben de çağrıları yapayım.
On m'attend pour un grêle.
- Odasını ayarlarım. - Teşekkürler.
- Nous préparerons ses quartiers.
Nereye gideceğimizi söylersen rotayı ayarlarım.
Si vous me disiez où nous allons, je pourrais choisir un cap.
Ben ayarlarım.
J'y arriverai.
Evet kesinlikle çırakabilirim. Tarihleri ben ayarlarım.
Je peux même te donner les dates.
Tamam, ayarlarım.
Très bien, je vais négocier.
Kivas Fajo'nun tutuklanmasını ayarlar mısınız? Suçlarıysa... cinayet, adam kaçırma, hırsızlık...
Veuillez prendre des dispositions pour faire arrêter Fajo et l'inculper de meurtre, de kidnapping et de vol...
Ben ayarlarım.
Je m'en occupe.
Ayarlar mısın?
Tu peux le remonter un peu?
Bana burs ayarlar mısın?
Ty peux m en dιcrocher une?
O turu da ayarlarız.
Et je m occupe de votre visite.
- Hayır, ben bir şeyler ayarlarım.
Non, c'est bon.
Madde 42 / 15, IRC tankların depolarında basınç ayarları mı?
Régulation 42 / 15, variation de pression dans réservoir IRC?
Yemek salonunda iki kişilik yemek ayarlar mısınız?
Et un dîner pour deux, en privé. Tout de suite.
Onları ayarlar ayarlamaz uygulamaya koyup, adamlarımızı dışarı taşımalıyız.
Une fois activés, nous téléporterons nos hommes.
Sana Leagues Club'da iş ayarlarım.
Je te trouverai un boulot.
Bay O'Brien ikincil plazma indükleyicileri atlamak için bu ayarları kullanın.
M. O'Brien, faites une dérivation sur le circuit secondaire.
Gemimizi ayarlar mısın?
Vous faites venir une navette?
Bana bir iyilik yapıp, Bn. Gasner ve kızına bir otel ayarlar mısın?
Peux-tu trouver un hôtel pour Mme Gasner et sa fille?
Joseph, onlar için yatak ayarlar mısın lütfen?
Voulez-vous leur trouver des lits?
Öğleden sonra tamir etmesi için birini ayarlar mısın?
Pouvez-vous m'envoyer quelqu'un?
Harekatta yarım saat kaldım ama yansıtıcı çanağın manyetiğini düşürdüm seyrüsefer ızgarasının ayarlarını yeniden yaptım ve kayıp bir evcil hayvan için dahili algılayıcıları çalıştırdım.
En l'espace de 30 minutes, j'ai dû vidanger le déflecteur, recalibrer le réseau de navigation, et utiliser les détecteurs internes pour retrouver un chien.
Yardımcım Margaret'i arayın, bir randevu ayarlar.
Appelez mon assistante. Elle réglera ça.
Şu yastıkları ayarlar mısınız?
Je peux vous aider? Pouvez-vous remonter ces oreillers?
Enerji silahı ile ilgili bana herhangi bir şey söyleyebilir misin- - mesela ayarları veya faz dağılımı hakkında?
Pouvez-vous m'en dire plus sur la décharge d'énergie? Sur sa modulation ou sa distribution?
Görüntü tarayıcılırımızın ayarlarını damping alanı üzrine yükseltiyorum.
C'est votre appel.