Ayrılıyor musun translate French
367 parallel translation
- Ayrılıyor musun?
- Vous partez?
- Ayrılıyor musun?
- Tu quittes l'armée?
- Ayrılıyor musun?
- Alors, vous partez?
Kasabadan ayrılıyor musun?
Tu quittes la ville?
Ayrılıyor musun, Bay Umberto?
Vous partez déjà, Mr. Umberto?
Benden ayrılıyor musun?
Tu me quittes, moi?
- Bugün ayrılıyor musun?
Tu pars aujourd'hui?
Siyam'dan ayrılıyor musun?
Toi quittes Siam?
Ayrılıyor musun?
Tu veux me dire au revoir?
Ichi-san, ayrılıyor musun?
Ichi, vous partez?
Yani gerçekten ayrılıyor musun?
Vous nous quittez?
Ayrılıyor musun?
- Comment ça va? Ça va, ça va.
Şehirden ayrılıyor musun?
Tu pars?
Gerçekten ayrılıyor musun?
- Tu démissionnes?
Yuvadan ayrılıyor musun?
Vous allez sortir de l'enceinte?
Kaliforniya'dan ayrılıyor musun?
Tu quittes la Californie?
- Ayrılıyor musun?
Pour ça, tu t'en vas? Eh oui!
Rydell'den ayrılıyor musun?
Tu renonces à Rydell?
Bizden ayrılıyor musun şimdi?
Tu nous quittes déjà.
Ayrılıyor musun?
Pas déjà!
İyi günler, Watson. Ayrılıyor musun?
- Bonne journée, Watson.
Ayrılıyor musun?
Tu t'en vas?
Ülkeden ayrılıyor musun?
Tu quittes le pays?
- Ayrılıyor musun?
Tu romps?
Gemiden ayrılıyor musun?
Les rats quittent le navire? !
- Ülkeden ayrılıyor musun?
Tu quittes le pays?
- Benden ayrılıyor musun?
- Tu romps avec moi?
Benden ayrılıyor musun?
Tu es en train de me larguer?
Sonunda ayrılıyor musun?
Vous partez enfin?
- Sen? - Ayrılıyor musun?
- Vous ne pouvez pas.
Aramızdan ayrılıyor musun?
Tu nous quittes?
- Ayrılıyor musun?
ça y est, tu t'en vas?
Benden ayrılıyor musun?
Tu me plaques?
Kalıyor musun yoksa ayrılıyor musun?
Vous continuez? Vous arrêtez? Décidez-vous!
- Benden ayrılıyor musun?
- Tu ne veux pas rompre, dis?
Evden ayrılıyor musun?
Tu t'en vas?
Ülkeden ayrılırken neler hissettiğini hatırlıyor musun?
Tu te rappelles l'état d'esprit dans lequel tu es parti?
- Oh, ayrılıyor musun?
Vous partez?
Ayrılıyor musun?
- Oui.
- Sen de ayrılıyor musun?
- Colonel, Dunson et moi...
Ayrılıyor musun?
Vous partez?
Ayrılıyor musun?
Tu pars?
Ayrılıyor musun?
Tu vas partir?
Ayrıca, bunca yıl ne kadar açık görmüşüm, şimdi anlıyor musun?
Et puis, vois-tu à présent ce qui me paraît évident depuis si longtemps?
Ayrıldıktan sonra aşk yapan çok çift tanıyor musun?
Tu connais des couples qui font l'amour après avoir divorcé?
Ayrıca koç piç herifin teki, anlıyor musun?
L'entraîneur est juste un Merde de con.
Bilirsin... iş, ev, aile. - Ayrılıyor musun? - Ayrılmak zorundayım.
- Vous partez déjà?
- Teşekkür ederim. - Ayrıca birlikte olmamız sadece senin hayal gücünün bir ürünü, beni anlıyor musun?
Ce qui s'est passe hier soir, tu l'as reve.
Ayrılıyor musun?
Pourquoi?
Benden ayrılıyor musun?
Tu veux rompre avec moi?
Wendy'nin şirketten ayrılıp Seattle'a gittiği günü hatırlıyor musun? - Evet.
Tu te souviens du jour où Wendy est partie
ayrıldık 55
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19
ayrıldım 20
ayrılmak 17
ayrıl 63
ayrılın 293
ayrılalım 66
ayrıldı 31
ayrılıyorum 61
ayrılma 30
ayrıldılar 19