Az önce geldi translate French
608 parallel translation
Beyler, bu Bay Terry Turner. Batı'dan az önce geldi.
Messieurs, voici M. Terry Turner, qui arrive de l'Ouest.
- Ama daha az önce geldi.
- Mais elle vient d'arriver.
Para az önce geldi.
On vient de m'apporter le fric.
- Doğru. Az önce geldi.
Il vient d'y aller.
Kasabada, az önce geldi.
- En ville. Il vient d'arriver.
Adamın teki az önce geldi.
Un homme est sorti de là, les yeux en sang.
Bu az önce geldi.
Je viens de recevoir ça.
- Evet. - Kendisi az önce geldi.
- Elle vient d'arriver.
Doktor McCoy az önce geldi.
McCoy vient d'arriver.
New York'tan az önce geldi.
Elle vient d'arriver de New York.
Everett az önce geldi ve ikinizi de hemen istiyor!
Everett vient d'arriver, il vous veut ici.
Bu az önce geldi.
Ça vient d'arriver.
Az önce nahoş bir şey duydum gibime geldi. Galiba sana kocam olarak hitap edildi.
Je viens d'avoir la désagréable surprise que vous prétendez être mon mari.
Tom, Madrid'den az önce bir mesaj geldi.
Tom, je viens de recevoir un message de Madrid.
O bir şey mi? Paris'ten az önce bir cevap geldi.
Je viens de recevoir une réponse de Paris.
- Az önce telgraf geldi, efendim.
- On vient de recevoir un télégraphe.
Az önce Münih'teki karargâhtan Bomasch'ın derhal trenle oraya gönderilmesi hususunda talimat geldi.
Nous venons de recevoir des instructions du quartier général de Munich disant que Bomasch doit s'y rendre immédiatement par le premier train.
Az önce bana geldi.
Il est venu vers moi.
Az önce bir kovboy geldi.
Un cow-boy est arrivé.
Az önce bara tımarhaneden biri geldi.
Un type de l'asile est venu au bar.
Az önce buraya iki dedektif geldi.
Deux inspecteurs viennent de passer.
- Bilemeyeceğim. Az önce yolcu arabasıyla geldi.
- Je ne sais pas, elle vient d'arriver.
Az önce laboratuardan kalp elektrosu sonucun geldi Collins. - Öyle mi?
J'ai eu tes cardiogrammes, Collins.
Ben daha şaşkın bakınıp dururken kraldan haberciler geldi. "Cawdor Bey'i" diye selamladılar beni,... az önce üç cadının selamladığı gibi. Hemen ardından demişlerdi :
Tandis que je restais ravi par la surprise, des courriers du roi me proclamèrent thane de Cawdor, titre dont les sœurs fatales m'avaient salué, me désignant aussi pour l'avenir avec ces mots :
Jacob Walz adından bir adam az önce kasabaya geldi.
Un certain Jacob Walz vient juste d'arriver en ville.
Bay Fallon az önce havaalanından geldi.
M. Fallon arrive de l'aéroport.
- Az önce geldi, Bayan Le Doux.
Tout sur le vol à main armée!
Bu, az önce saraydan geldi.
- Ça vient d'arriver du palais.
Az önce Lloyd geldi.
Lloyd est ici.
Az önce, kapıdayken aklıma bir fikir geldi gibi oldu.
J'ai cru avoir une bonne idée en sortant. C'était juste une impression.
Çünkü çok doluyuz. Hickam Üssü'nden büyük bir grup geldi az önce.
Ces soldats sont arrivés en premier.
Dinle O'Brien, pardösülerin karıştığını anladı. Az önce geldi ve içeri giremedi.
Il sait... pour l'imper.
Biliyor musunuz Şerif az önce aklıma ne geldi?
Vous savez quoi, shérif? J'ai compris une chose.
Dostunuz az önce kente geldi Bay McCarthy.
Votre ami vient d'arriver en ville, M. McCarthy.
Az önce Amiral Nelson'un binada, alt koridorda olduğu haberi geldi.
Nous apprenons que l'amiral Nelson est en ce moment même dans le bâtiment,
- Az önce AP aracılığıyla geldi.
On a reçu le communiqué.
Öyle zaten, ama az önce beni görmeye geldi.
Si, bien sûr, mais elle est passée me voir.
Az önce telgraf geldi. Oregon turnuvasını iptal etmek zorunda kaldılar....
Ils ont annulé le concours en Oregon.
Az önce Hollanda'dan bir uyarı geldi.
Je viens de recevoir un message des Pays-Bas.
Sanırım az önce bir Cadillac'la Martha geldi.
Je crois que Martha vient d'arriver dans une Cadillac.
Doktor, bu paket az önce Bayan Winston'a geldi.
Ce paquet vient d'arriver pour Madame Winston.
Az önce kendine geldi.
Il vient de reprendre connaissance.
Hayır, az önce Vincent onu almaya geldi.
- Non, Vincent est venu la chercher.
Bayan Mac, az once o sapik telefonlardan bir daha geldi
Oh, Mme Mac, il y a encore eu un de ces appels juste à l'instant.
Az önce gördüğüm düş aklıma geldi.
Mon rêve m'est revenu.
Aelia az önce bizi görmek için geldi.
Ælia est passée nous voir.
Caesar, bağışlayın beni, az önce Almanya'dan bir ulak geldi.
César! Pardonne-moi. Un messager vient d'arriver de Germanie.
Az önce başkandan telgraf geldi.
Un télégramme du président des Etats-Unis.
Monroe az önce New York'tan telefon geldi. Acil.
Monroe, on vient de recevoir un coup de fil de New York.
Az önce sizin için geldi.
Ceci vient d'arriver pour vous.
Az önce aklıma bir şey geldi. Bu kitabı sadece tek bir kadın için yazmışım. Ama kitapta ondan bahsetmemişim bile.
Je me rends compte seulement maintenant que ce livre a été écrit à cause... d'une femme précise, et que cette femme n'est même pas nommée dans le livre.
az önce 151
az önce çıktı 27
az önce gitti 19
az önce buradaydı 26
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
az önce çıktı 27
az önce gitti 19
az önce buradaydı 26
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68