Aziz dostum translate French
50 parallel translation
Beni bekle aziz dostum. Beni bekle, beni bekle.
Attends-moi, mon ami.
Aziz dostum ikimizde nasıI sonlanacağını biliyoruz.
Mon cher ami, nous savions tous deux comment cela allait finir.
Ve bize gelince aziz dostum evinize geldiğimde mutsuz olmanıza rağmen yalnızlığıma yardım eli uzattınız ve ben de bunu kabul ettim.
En ce qui nous concerne, je suis venue chez vous, mon cher ami et dans votre malheur, vous avez tendu la main. Dans ma solitude, je l'ai prise.
Selâm, aziz dostum.
Salut, mon garçon.
Aziz dostum, Truslove bu sabah vasiyetnameyi okuyacak.
Truslove va lire le testament ce matin.
- Aziz dostum... - Affedersiniz.
Eh bien, mon cher?
Aziz dostum, söylemeye çalıştığın şey kaygılandığınız memurların hepsi iyi arkadaşlar, fevkalade savaş deneyimlileri ve dahası.
Vous essayez de me dire que vos officiers sont respectables.
Ama aziz dostum, aceleye gerek yok. Yok mu?
- Mon cher, il n'y a pas d'urgence.
Benim aziz dostum. Buna yapacak hiçbir şeyim yoktu.
Je ne suis pas responsable.
Kimsin sen? Seninle dün gece 04.10'da buluşmamız gerekiyordu, aziz dostum.
- On aurait dû se croiser hier à 4 heures 10 mon cher.
Beni biliyorsun, aziz dostum.
Voyons mon ami.
Çabuk ol aziz dostum.
Allez, mon bon.
Aziz dostum, dört ayak üzerinde ne yapıyorsunuz?
- Dites, cher ami, que diable faites-vous à 4 pattes?
Aziz dostum, sizi gördüğüme pek sevindim.
- Cher ami! Je suis ravi de vous voir.
Hamar, aziz dostum, seni tekrar görmek çok güzel, özledim seni. Ben de sizi özledim efendimiz.
Hamar, tu m'avais manqué!
İyi günler aziz dostum.
Au revoir, très cher!
Aziz dostum 6 Numara.
Numéro 6, mon cher ami!
Aziz dostum, Sovyetler Birliği'nin İşçi Devleti sıfatını reddetmesi bana çok çocukça geliyor.
Je trouve un peu enfantin de refuser à l'URSS le titre d'Etat ouvrier.
Aziz dostum, beş parasız.
On est fauchés, mon pote.
Zavallı param, aziz dostum... Seni benden ayırdılar! Benden ayırdıkları için teselli kaynağımı neşemi kaybettim.
Mon pauvre argent, mon cher ami, moi privé de toi... et puisque tu m'es enlevé, j'ai perdu mon support, ma consolation, ma joie! "
Teşekkürler, aziz dostum...
- Merci, cher ami.
Dostum, aziz dostum!
Cher ami!
Aziz dostum size hizmet etmek için girmiştim Kadın gelmiyor.
Mon cher, j'étais entré pour vous rendre service :.. ... La dame ne vient pas.
Sinyor Claudio, Sinyor Benedick, aziz dostum Leonato hepimizi davet etti.
Signor Bénédict! Mon cher ami Léonato nous a tous invités.
Evet, aziz dostum.
Oui, cher monsieur.
Aziz dostum, çörek kapmak mühimdir.
"L'attrape-brioche" est un sport olympique. " " Laissez les athlètes du monde entier attraper des brioches! "
Aziz dostum, ne berbat bir zaman geçirmişsiniz.
Mon cher ami, quels ennuis épouvantables.
Hatta o çılgınca hüznümde aziz dostum Letitia Carter'a dedim ki...
Dans mon immense peine, j'ai même dit à mon amie Laetitia Carter...
Anahtarları alabilir miyim, aziz dostum?
Puis-je avoir les clés?
Aziz dostum Dorante.
Mon ami Dorante. Vous le pensez?
Aziz dostum Gabriela, iyi kahve yapmasına rağmen ; el yazısını geliştirmesi lazım.
Bien, ma fille Gabriela fait un super café, mais elle doit travailler son écriture.
Ne istiyorsun aziz dostum?
Que souhaitez-vous de moi, honnêtes voisins?
Çünkü bir kaç basamak inmek istersen eğer Aziz dostum Daniel'dan her zaman yardım isteyebilirim.
Parce que si un jour tu veux redescendre quelques échelons, j'aurai toujours besoin de l'aide d'un camarade Daniel.
Aziz dostum sana zarar vermez.
Mon ami ne te ferait aucun mal.
Çok müşerref oldum, aziz dostum.
C'est un grand plaisir, mon ami.
Bir gün, aziz dostum.
Un jour, mon bon ami.
Aziz dostum Jules, işlemi görmeyi bir kenara bıraktı.
Que mon cher ami Jules a perdu de vue la procédure.
Lakin aziz dostum J.M. fevkalade bir adamdı ve avanak ya da aptal olmadığı da bir gerçek.
Mais mon cher ami J.M. était un homme bon et certainement pas un idiot ni un pèquenaud.
Teğmen McGraw. Aziz dostum Lord Peter Ashe.
Lieutenant McGraw, mon bon ami Lord Peter Ashe.
Teğmen McGraw... Aziz dostum Lord Peter Ashe.
Lieutenant McGraw... mon bon ami Lord Peter Ashe.
Aziz dostum nakit sıkıntısı çekmiyor olsam parayı ödememek aklımdan bile geçmez.
Mon bon monsieur, je n'aurai pas autant délayé le paiement, si je ne manquais pas tant d'argent en ce moment.
Ne umduğumu bilmelisiniz aziz dostum..... ailelerimiz arasında bir ittifak.
Vous savez ce que j'espère, mon cher ami... une alliance entre nos familles.
Hayır, hayır, hayır aziz dostum sizi kast etmedim.
Oh, non, non, non, mon cher, je ne parlais pas de vous.
İşte aziz dostum aramızdaki fark da bu.
C'est là, mon bon ami, toute la différence entre nous.
Louisiana'nın çam ormanlarından Potomac'in zirvesine ulaşan aziz dostum Robert Richmond özgürlük karşıtlarınca katledileceğini asla tahmin etmezdi.
Quand il s'est élevé des bosquets de pins en Louisiane jusqu'au sommet du pouvoir sur le Potomac... mon ami, Robert Richmond, n'aurait jamais cru être frappé par les ennemis de la liberté.
- Aziz George Günü, eski dostum.
- C'est la Saint Georges.
Sinclair, aziz ve muhterem dostum.
Sinclair, vous seul...
Aziz Burt Lancaster, dostum!
Saint Burt Lancaster, mon vieux.
Baksana dostum, Pablo'yu aziz yapmışlar.
Regarde, c'est Saint-Pablo.