English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ A ] / Açık konuşalım

Açık konuşalım translate French

224 parallel translation
Shinza, açık konuşalım.
Qui? Shinza, je vais être franc.
Benim o olmadığımı. Açık konuşalım.
Que ce n'est pas moi la femme de tes rêves.
Bana ne faydası olacak? Açık konuşalım.
Qu'est-ce que ça me rapportera?
Bakın Bayan Wales, açık konuşalım. Şunu bilin ki çıfıtık, Siyonist, semitik, marsık veya gündüz feneri gibi kelimeler midemi bulandırır.
Mlle Wales, mettons les choses au point.
- Ama şunu açık açık konuşalım. Benim tanıdığım insanlar, karşısındakini ya sever, ya da sevmez.
Mes amis aiment ou n'aiment pas.
- Açık konuşalım.
- Soyons honnêtes.
Açık konuşalım Profesör Yamane.
Professeur Yamane, soyez honnête.
- Açık açık konuşalım.
Je sais tout.
Açık konuşalım.
Parlons franchement, d'accord?
İkimiz de kadınız. Açık konuşalım.
Entre femmes, on arrivera bien à s'entraider.
Her şeyden öte, açık konuşalım...
Après tout, admettons-le...
O zaman açık konuşalım. Oynadığımız bu satrançta bizim amaçlarımıza uygun bir taşsın.
Eh bien, à dire les choses franchement, vous rejoignez mes buts dans mon propre jeu.
Haydi açık konuşalım askerler gibi.
- Allons. Parlons carrément en soldat.
Hadi açık konuşalım.
Mettons les choses au clair.
Evet okudum, onun için açık konuşalım.
Parlons-en.
Ben seni biliyorum... ve sen de beni tanıdın... Şimdi şu işi daha açık konuşalım
Maintenant, puisque nous savons tous deux qui nous sommes, jouons cartes sur table.
Kumandan, açık konuşalım mı?
Commandant, parlons franchement.
Haydi, açık konuşalım.
Soyons honnêtes.
Açık konuşalım, sonum geldi.
Soyons francs, c'est fini pour moi.
Dilerseniz biraz açık konuşalım Randall, olur mu?
Soyons francs.
- Oh, Yüzbaşı. Herşeyi açık konuşalım.
- Capitaine, soyons bien clairs.
Açık konuşalım ki, böyle bir yeri ancak onlar idare eder.
Ils sont les seuls à pouvoir le faire ici.
- Açık konuşalım. İşe yarayacak mı?
Franchement, Vultan, ça va marcher?
Pekâlâ, açık konuşalım. Aklından neler geçiyor?
Allez, accouche, dis-moi de quoi il s'agit.
Açık açık konuşalım.
Soyons francs.
Willy, açık konuşalım mı?
Je peux être franc?
Biraz daha açık konuşalım.
Soyons très clairs.
Açık konuşalım.
Soyons francs.
Pekala. açık konuşalım.
Ca va chauffer.
Açık konuşalım, tamam mı?
Négocions directement.
Bak, Moss, şimdi burada açık konuşalım, tamam?
Écoutez, Moss, mettons les choses au clair.
O zaman açık konuşalım.
Soyons francs, d'accord?
Açık konuşalım Newland.
Parlons franchement.
Açık konuşalım.
Parlons franchement.
Açık konuşalım.
J'en doute.
Açık konuşalım.
Puis-je parler franchement?
Açık konuşalım. 25.000 dolar.
Arrêtons de chicaner. 25 000.
- Açık konuşalım babalık.
Ecoute bien, grand-père.
Şunu açık açık konuşalım. Şapkamı çalıyor musunuz?
- Si j'ai compris, vous me la volez?
Açık konuşalım Bay Naville.
Parlons franchement, Monsieur Naville.
Açık konuşalım!
Soyons clair.
Her şeyi açık açık konuşalım o zaman.
Vous ne pourrez le savoir que plus tard.
Hayır, açık konuşalım bayım. Sizin aynasızların mesleğini yapmayı düşleyen normal bir arkadaşınız var mı?
Non sincèrement, Monsieur, de vous a moi, vous connaissez un de vos amis qui rêverait de la maison "poulagat"?
Biraz açık konuşalım, Bay Leyden, lütfen.
Un petit peu de franchise, M. Leyden, s'il vous plaît.
- Kapıyı açık bırak, konuşalım.
- On se parlera de loin.
Pekala'kek'im... Şimdi biraz açık konuşalım.
Parlons sérieusement.
Açık konuşalım.
Bon, je serai franc.
Şimdi açık ve net konuşalım, olmaz mı?
Maintenant, parlons clair et net.
Biraz da açık olanı konuşalım, müşterilerimiz ;
Bon, ce qui va sans dire, va encore mieux en le disant :
Kapıyı açık bırak da konuşalım.
Laisse la porte ouverte pour qu'on puisse parler.
Açık konuşalım.
Parlons clair!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]