Açık değil mi translate French
672 parallel translation
Her şey çok açık değil mi Bateman?
Tout est très simple, n'est-ce pas?
Açık değil mi?
N'est-ce pas évident?
Çok açık değil mi?
N'est-ce pas évident?
- Yani değişik fikirlere açık değil mi?
- Il n'a pas l'esprit ouvert?
- Bence fena değil. Ama dekoltesi biraz açık değil mi?
Oui, mais n'est-elle pas un peu trop décolletée?
Açık değil mi? O halde kehanetlere inanma.
N'y crois pas si tu ne veux pas.
Yeterince açık değil mi?
Eh bien, n'est-ce pas évident?
Açık değil mi?
Cela tombe sous le sens.
Odası herkese açık değil mi zaten?
Comme tout le monde, non?
- Bu çok açık değil mi?
- Ce n'est toujours pas évident?
- Sence biraz fazla açık değil mi?
Ce n'est pas trop... risqué?
Bu açık değil mi?
C'est évident, non?
- Neden mi? Açık değil mi?
- Ce n'est pas évident?
Neden cevaplamadığı açık değil mi?
Normal qu'il ne réponde pas.
Anlayamıyor musun? Bu yeteri kadar açık değil mi?
Vous ne comprenez pas?
Yataktaki o sahne fazla açık değil mi?
Cette scène sur le lit est assez suggestive.
Fakat Bay Owen'ın bizden biri olduğu açık değil mi?
N'est-ce pas évident que M. Owen est l'un d'entre nous?
Bunun şuç olduğu açık değil mi?
C'est une affaire criminelle par excellence
- O açık değil, değil mi? - Hayır.
Ce truc est éteint?
- Bu gayet açık, öyle değil mi?
C'est clair, non?
Yeterince açık, değil mi?
J'ai été clair, non?
Açık havada müzik güzel oluyor, değil mi?
Cette musique n'est-elle pas adorable en plein air?
Yukarı çıkın! Haydi! Bu açılış gecesi değil mi?
Si vous la connaissiez Comme moi je la connais
Nedeni açık, değil mi? Parayı sizin için istediğini inkâr edebilir misiniz?
Pouvez-vous nier qu'il veut cet argent pour vous?
"Bu gayet açık, değil mi?" dedim.
Et moi : "Cela expliquerait tout, non?"
- Bu oldukça açık, değil mi?
- C'est évident.
Artık acımıyor, değil mi?
Vous n'avez plus mal...
Vurulmadan açık alanda karşı geçmen inanılmaz, öyle değil mi, York?
C'est incroyable que vous n'ayez pas été touché!
Açık, değil mi?
Je n'ai pas su épeler "Connecticut"!
Gayet açık, öyle değil mi, Danny?
C'est limpide, Danny?
Seni odaya kapamak ve anahtarı dışarıda bırakmak biraz fazla açık, değil mi?
Le fait de vous enfermer en retirant la clé met les choses au clair.
Poyraz fırtınasıyla karşı karşıya kalmayı tercih ederim. Yine de deniz açık sözlüdür. Her şeyle açıkça yüzleşmeni sağlar, değil mi?
Les marins au moins savent regarder les choses en face.
bu görev herzaman açık değil mi?
Il faut venir avant 10 h.
Parti açık havada, değil mi?
C'est en plein air, non?
Bu kadar açık sözlü olmamdan rahatız olmadın değil mi?
Ma franchise ne vous dérange pas, j'espère?
Bu çok açık, değil mi?
Ça vaut la fortune. Oui?
Açık verdi değil mi?
Vous l'avez trouvé?
Çok açık, değil mi?
C'est d'une évidence absolue, n'est-ce pas?
Bu zımbırtının açık kalmasına gerek yok, değil mi?
Ce n'est pas la peine que ça reste allumé.
Çok açık sözlü konuştum, değil mi?
J'ai été trop audacieuse?
Açık oynamayı kararlaştırmıştık, değil mi?
- À qui? On a convenu qu'on jouait franco.
Şimdi her şey daha açık, değil mi?
C'est plus clair, maintenant?
Ne diyeceğini biliyorsun değil mi? Yaralı bir varlık bulmaya hazır ol. Acı içindedir, mutlaka ilgilen!
Attends-toi à trouver un être blessé, affligé, mais... il faut une déclaration pour la presse.
Açık sözlülüğümü bağışlayın, Kaptan ama karada kendi başınıza bir gece bile kalmadınız henüz, değil mi?
- Les hommes sont un peu lents, mais... - Oui, je sais.
Artık aç değilim. Ne güzel, değil mi?
Tout à coup je n'ai plus faim, c'est délicieux...
John'ın karısını, açık tenli Amerikalı hanımı tanıyorsun, öyle değil mi?
Connaissez-vous la femme de John, une américaine? - Une blonde, vous l'auriez vue?
Hep dürüst ve açık sözlüydün zaten, değil mi kardeşim?
Tu as toujours été très honnête, frérot.
İnanılmaz derecede açık, değil mi?
C'est incroyablement évident, non?
Müziğin açık kalmasını istiyorsun, değil mi?
La musique, c'est obligé?
Sorunlarımı açık açık anlatıyor olmam, kolay elde edildiğim anlamına gelmez, değil mi?
Je parle librement de mes problèmes, mais je ne suis pas une femme facile.
Bu yüzden değil mi zaten açık deniz balıklarının gülünçlüğü?
C'est pour ça que les poissons des profondeurs sont si grotesques.
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
degil mi 350
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değil miyim 77
değil misin 154
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil mi efendim 66
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil mi kaptan 17
değil mi oğlum 33
değil mi beyler 17
değil miydi 73
değil mi joe 23