Bahis translate French
2,611 parallel translation
Kablo TV'm bahis ağında çakılı kaldı.
- Mon décodeur s'est coincé sur BET.
kaç tane yumurta alacağınıza dair bir bahis var mı?
Il y a des paris sur le nombre d'ovules?
Para ile bahis Barca'ya saygısızlık olur. İyi, iyi.
Parier de l'argent, c'est manquer de respect au Barca.
Bahis ne?
On joue quoi?
Bunu mevzu bahis etmemiz bile hata.
Pourquoi cette conversation?
Mevzu bahis olan benim terim değil.
Ma sueur n'a aucun intérêt.
Aslında iddiacı biri değilimdir fakat bahis oynamak istiyorsan,
Je ne suis pas très parieur, mais si vous êtes prêt pour ça,
Sana özellikle arabada kalman gerektiğini söylemiştim. Sana dostluğumuzun mevzu bahis olduğunu söylemiştim.
Je t'ai demandé spécifiquement de rester dans l'auto, je t'ai dit que notre vieille amitié était en jeu.
Bahis yapmaya devam edebilirsiniz.
Vous pouvez continuer à faire vos paris.
Bahis kapanmıştır.
Ne vous inquiétez pas.
Bahis kapanmıştır.
Paris acceptés.
Eğer mevzu bahis onursa, elbette ki tehlikeli bir yolculuk olacak amına koyayım.
Bien sûr que ce sera dangereux, si c'est une question d'honneur!
Bence Richard garanti bahis.
- Eh bien... je pense que Richard est... Comment dire? Une valeur sûre.
Bahis için.
C'est pour un pari.
Kardeş Hu, bazı salaklar, dartta bahis oynamak istiyor.
Frère Hu, un crétin veut parier aux fléchettes.
Burada bahis borcunu ödemeyenlere ne yaptıklarını biliyor musun?
Tu sais ce qu'on fait à ceux qui n'honorent pas leurs paris?
Bahis kaybedince bir şey olmamış gibi davranamazsın.
Tu peux pas perdre un pari et espérer t'en tirer.
Bir bahis bile oynamadım.
Je n'ai même pas joué.
"The Look"'ta bahis milyon dolarlık tanıtım demek.
Y faire allusion dans "The Look" vaut des millions en pub.
Merhaba. Biraz bahis oynayacaktım da.
J'aimerais faire quelques paris.
Birkaç bahis oynadım ve 1.500 florin kaybettim. "
Après 2 parties, je perdis 1.500 florins.
Şeytan'la girdiğim ilk bahis buydu işte.
Ce fut mon premier pari avec le Diable.
Yeni bir bahis belki de?
Un nouveau pari, peut-être?
Ama yeni bir bahis var. Daha kaybetmedik.
Mais j'ai pris un nouveau pari.
Zavallı bir bahis mi?
L'objet de ton pari!
Küçük bir bahis oynasak mı?
Peut-être devrions-nous parler?
Masadaki sıfırlar yüzünden her bahis belli oranda kumarhanenin avantajınadır.
À cause des zéros, les paris favorisent la maison.
Ancak daha önce hiçbir bahis, yarış ya da oyun kazanmışlığı da yoktu.
Bien que... Jamais il ne gagnerait le moindre pari, concours ou jeu.
... ikinci kez bahis koymalısın.
-... alors encore une fois.
Şimdi bahis koy.
Misez.
Aradığınız kişinin bekarlar tarafında olup olmadığı hakkında bir şey söyleyemem. Ama bahis, bahistir.
Je ne peux pas confirmer ou infirmer que celle que vous cherchez est là, mais un pari est un pari.
Ama bu adamlar şehirdeki tüm bahis mekanlarının başında.
Ces gars-là gèrent tous les réseaux de paris de la ville.
Kazanamayacağına dair bahis koydular.
Ils ont parié sur ton absence.
Belki gelecek sefer doğru bahis koyarsınız.
La prochaine fois, vous miserez peut-être de la bonne façon.
Doğru bahis nasıl oluyor?
Et quelle est-elle?
Benim adıma bahis yatırıyor.
Elle parie à ma place.
Sadece bana para veriyor ve gidip onun için bahis yatırıyorum, o kadar.
Il me donne de l'argent, et je vais parier à sa place. C'est tout.
Sana bahis falan açmam, Terence.
Non, je ne veux pas entendre parler de paris, Terence.
6 puanlık bahis.
- Un avantage de 6 points.
Önündeki salonda en yüksek bahis.
Misez le maximum sur le prochain coup.
Ne zamandır hokeye bahis oynuyorsun?
Depuis quand tu paries au hockey?
- Onun için bahis oynuyorsun, değil mi?
- Vous prenez ses paris, non?
Bahis oynamak ciddi bir suçtur.
Prendre des paris est une lourde infraction.
İkinci kez bahis veriyorlar.
Ça en vaut le double.
Artık bahis yok.
Rien ne va plus.
Eğer bahis yatırmak istersen o zaman haberim olsun.
Si jamais tu veux faire un pari, tiens moi au courant.
Lennox 3 Kasım 1963'te bahis oynatmaktan tutuklanmış.
Lennox a été arrêté pour avoir organisé des paris le 3 novembre 1963.
Bahis oynasaydım, Patrick Lennox'la ilgili olmalı, derdim.
Si j'étais du genre à parier, je dirais que ça se rapporte à Patrick Lennox.
Tamam, belki üç daha iyi bir bahis.
D'accord, peut-être trois, c'est une meilleure mise.
Bahis oyna.
Très bien.
Bahis açılacak gibime geliyor.
- Qui est là?