English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ B ] / Bak hele

Bak hele translate French

1,161 parallel translation
Matadora bak hele.
Regarde le matador.
Konuşana bak hele!
Pourquoi tu prends ce ton?
Şu rahibeye bak hele!
Regardez-moi cette nonne!
Şu ağzına bak hele.
Vous voyez sa bouche?
- Muhabbet kuşlarına bak hele!
- Regarde ces perruches.
- Gunaydin. Bak hele kimler gelmis, idam mahkumlari mi?
Qu'avons-nous là, le rang des francs-tireurs?
Şuna bak hele.
Tiens, tiens, tiens.
Arkadaki adama bak hele.
Regardez celui-là.
Şu benimkilere bir bak hele!
Regarde ma tignasse.
Vay! Bak hele kim var.
Regarde qui voilà.
Kendine bir bak hele.
Regarde-toi.
Bak hele, iyi akıl etmiş!
Il a fort bien fait.
Hem içinde değilsin, hem senin değil, bak hele.
Tu me mets dedans, en la disant à toi.
Bak hele.
Ah. Quand meme.
Şu sıkı dedektiflere bir bakın hele.
Regarde-les, ces branleurs.
- Bak hele, ben de!
- Voyez-vous, moi non plus
'Mekanizma'ma bakın hele!
Penchez-vous sur ma machine!
Bak, Marcy, elinde kül olan bir kapla dolaşman sağlıksız. Hele de güve yeniği beş kedinin, benimkinden büyük bir Mercedes'i varken.
Écoute, Marcie, ce que je veux dire, c'est que ce n'est pas sain de te promener avec ces cendres alors que cinq chats ont une plus grosse Mercedes que moi.
Şuna bir bakın hele.
Super. Regardez ça.
Harika... - Bakın hele burada kim varmış.
- Regardez-moi qui voilà.
Şuna bakın hele!
Regardez ça!
- Doğum günü sürprizlerinin devamı. - Hele bak!
Une surprise pour ton anniversaire.
Bak hele.
Nom d'un chien.
Bak hele şuna.
Tu vas me le payer, obsédé!
Hele bak...
Oh, mon Dieu!
Bakın hele rüzgar kimi getirmiş.
Voyez ce qui vient de rentrer par la porte.
Şu makosenlere bakın hele.
Et voyez ses mocassins.
Hele bakın kim varmış burada.
Voyons voir.
Şunun cüssesine bakın hele!
Vous avez vu sa taille!
Bay Casella! Bakınız hele.
Monsieur Casella!
Şu arsıza da bakın hele.
Salut, petit vagabond.
Şu omuzlara, şu kalçaya bir bak ve her ikisinde de çiçekler açan şu göğüslere sıra sıra dizilmiş şu kaburgalara hele şu yumuşacık göbeğe ve tüm bunların arasındaki karanlık birleşmeye bir bak.
"Regarde les épaules et les hanches, " et les seins fleuris de part et d'autre de la poitrine, " et les côtes alignées deux par deux,
- Bak, hele...
– Ryan.
- Şuna bir bakın hele! - Bu ne be...
Regarde, voilà ce qui pue!
Bak, sen işini bitir de hele ben onu tekrar buzdolabına sokarım.
Terminez ce travail, et je le renvoie au congélateur.
Bakın hele, burada kimler varmış.
Qui avons-nous là?
Şu ufaklıklara bakın hele!
Regarde les petites bêtes.
Şu gelene bakın hele....
Eh bien, regardez qui voilà.
Şunlara bakın hele. Hayatımda ilk kez gördüğüm bir çift Borovnialı prenses.
Regardez-vous... un vrai couple de princesses Borovniennes.
Şuna bak hele, kardeşim.
T'as vu?
Brett'in müthiş zekasına bakın hele!
Dis donc, y en a là-dedans!
Sabahın köründe şu suratsız herife de bakın hele.
Fais voir comme t'es grognon le matin.
Bakın hele, kimleri görüyorum.
Eh bien! Qui revient la queue entre les jambes?
Şu şevke bakın hele!
Quelle énergie!
Hele bir bak şuna. Bu bir "B", yani "baş belası" demek.
Regarde, c'est un B, comme "bon à rien".
Max... şu tatlı şeye bakın hele!
Regarde comme il est mignon.
Şu şirin veletlere bakın hele.
C'est Moe, le type de la publicité.
Amazonun İzci Çocuğu, ölmeye can atıyor! Ona bir bakın hele!
Regardez-le, le boy-scout de la forêt qui veut absolument mourir!
Bakın hele, elinde bir dua kitabı.
Et voyez... il tient un livre de prière.
Şu güzellerime bakın hele!
Mes petits chéris.
Şuna da bakın hele!
Dis donc!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]