Bazılarını translate French
7,063 parallel translation
Bazılarını güvenilir sandığın kişilerden duyuyorsun.
Parfois de personnes auxquelles tu fais confiances.
Bu ülkelerden bazılarının ulusal güvenlik tehditlerini müşteri edinmiş olanından. - Bazılarının bu kaçışı kendilerinin başardığına inanmak güç. Yol arkadaşlarından yardım almış olmalı.
dont la clientèle inclut quelques uns des plus grands problème de sécurité nationale difficile de croire que quelqu'un puisse monter cette évasion, seul je suppose qu'il a eu de l'aide d'un de ses co-évadés
Andrew, bu Youtube yıldızlarından * bazılarının milyonlarca abonesi var.
Andrew, certaines de ces stars de Youtube ont genre des millions d'abonnés
Hani bazılarının müzik kulağı vardır da öyle akor yapar ya?
Tu l'as modifié. Tu sais comment certaines personnes peuvent jouer un air par l'oreille?
Bazılarını ezmeden de geçebilirsin biliyorsun değil mi?
Tu pourrais aussi essayer de les éviter.
Gerçek Gretchen şehirdeki en büyük rap sanatçılarının bazılarının tanıtım işlerini yürütür.
La vraie Gretchen gère l'image de l'un des plus grand rappeur de la ville.
Babamın birçok yönü var. Bazılarına eğildiler, bazılarını görmediler.
La personnalité de mon père a plusieurs facettes que l'on connaît ou pas.
Bazılarınız kraliyet konseyime alınarak ödüllendirileceksiniz.
Certains d'entre vous seront évalués et ajouter à mon conseil royal.
Sarışın kadın çoğunluğun gelişebilmesi için bazılarının yerlerinden edilmeleri gerektiğini söyledi.
La femme m'a dit qu'une minorité doit être rabaissée pour que la majorité puisse en profiter.
Bazılarını bana ver.
Donnes-en moi deux ou trois.
Anlıyorsun ya, bu şeylerden bazılarını kafanın içinde tutabilirsin.
Tu vois, tu peux garder certaines de ces choses dans la tête.
Bazılarınız anlamadı.
Certains l'ont pas compris.
Bazılarınız mükemmel, kusursuz bir plan diyebilir öyle bir plan ki uygulamaya 3 yıl ve 16,000 dolara mal oldu.
Certains pourraient l'appeler un plan parfait, sans défauts, un qui a pris pratiquement trois ans et 16 000 dollars pour se réaliser.
Hatta bazılarını daha önce duymadım bile.
Dont quelques-unes dont je n'avais jamais entendu parlé.
Öyle yapıp bazılarını kandırabilirsin ama her zaman kodlarda bir ipucu kalır.
Il est possible de tromper certaines personnes comme ça. Il reste toujours une trace dans le code.
Şerif yardımcısı Carl, bazılarınız beni böyle tanır.
Certains me connaissent comme l'adjoint Carl.
Bazılarınız farkındadır, grip salgını var, o yüzden oyunla ilgisi olmayan İngilizce öğretmeniyim ama...
Comme certains d'entre vous le savez, la grippe tourne, je suis le professeur d'anglais qui n'y connait absolument rien sur le drame
Sırf geçmişte bazılarını hüsrana uğrattığım için geleceğimizden endişelenmezdim.
je ne m'inquièterais pas pour notre avenir sous prétexte que j'ai déçu d'autres personnes par le passé.
Üsteyken içeri sızan bu adamlardan bazılarını tanıdım.
J'ai connu certains de ces gars quand j'étais sous gradé.
Bazılarınız topluluğumuzun içindeki bir kaç insanın etkilendiği bir hastalık hakkında sorular sordular.
Certains d'entre vous m'ont questionné au sujet d'une maladie qui affecte une minorité de notre communauté.
İsmi önemli değil, bazıları geri dönenlerin başı çekmesi fikrinden hoşlanmayacaklar bugün burada toplananlar, geri dönenlerin yaşamdan farklı olmadığına sevgiyi, anlayışı ve bağışlanmayı hak ettiklerine inanıyor hepimiz gibi, bazılarınız topluluğumuzun içindeki bir kaç insanın etkilendiği bir hastalık hakkında sorular sordular.
Peu importe le nom, certains n'aimeront pas l'idée qu'une église soit dédiée pour les revenants. Mais nous croyions tous ici, que les revenants ne sont pas si différents que les vivants, et méritent autant d'amour, de compréhension et de pardon, que nous tous.
Bazıları, benimle birlikte beş yılın yeterli bir ceza olacağını söyleyebilir.
Très bien, je sors.
Burada bazı mektuplar var özellikle sana gelen biri yapımcılarımızın dikkatini çekti.
Nous recevons beaucoup de lettres et une lettre pour vous a ému les producteurs.
Karım ve ben Lower Garden'dayız. Çünkü Amerika'nın en iyi şeflerinden bazılarına yürüme mesafesinde.
Ma femme et moi vivons dans Lower Garden, parce qu'on peut aller à pied chez les meilleurs chefs de l'Amérique.
Bazıları onun orduya katıldığını söylüyor.
Il paraît qu'il a rejoint les marines.
Çok fazla iş gerektirir ve bazıları kolay etkilenmez.
C'est beaucoup de travail, et certaines personnes n'y sont pas sensibles.
Harkness'ın bumeranglarından bazıları patladı.
Certains boomerangs d'Harkness ont explosé.
DNA örneğindeki STR izlerinin bazıları bozulmaya uğramış ama laboratuvardaki bilgisayarımda kalanını halledebilirim.
Certains des marqueurs STR de l'échantillon d'ADN se sont dégradés, mais j'ai un ordinateur au labo qui pourrait nous aider à y voir plus clair.
Üzerindekilerin hepsi bu değil. Bulduğumuz flash bellek sıcak yüzünden bozulmuş ama bazı dosya yapılarını düzeltebildim.
Notre victime avait des dossiers sur trois officiers.
Bu dosyaların bazılarını kontrol edeceğim.
Je vais vérifier certains de ces dossiers.
- Bazı subayların baş ağrıları olabilir.
Tu ne dois pas soigner le mal de tête de quelques gradés?
Bazıları hızlanmış ama görünüşe göre birkaçı viagranın etkisinde.
Certains sont en speed Mais il semble que quelques un d'entre eux soit sous viagra.
Bıçak yaralarının bazıları daha önceden gelmiş olabilir, zayıflatmış olabilir.
Des coups de couteau antécédents ont pu l'affaiblir.
Bazı gazeteciler Openshaw'ın bu ofisin Bin Ladin'i olduğunu yazdılar.
Un journaliste a écrit qu'Openshaw était notre Ben Laden.
Ayrıca, medyanın bazı kesimlerinden, yalnızca sırtlan gazeteciliği,... denebilecek şeyle ilgili sıkıntılarımı ifade etmek istiyorum.
- Je tiens aussi à exprimer mon désarroi * devant l'acharnement médiatique d'une certaine presse. *
Ayrıca, medyanın bazı kesimlerinden, yalnızca sırtlan gazeteciliği,... denebilecek şeyle ilgili sıkıntılarımı ifade etmek istiyorum.
Je voudrais aussi exprimer ma détresse..... sur que l'on ne peut qu'appeler du journalisme de hyène en ce qui concerne une certaine partie des médias.
Bakanım, bazıları bunun hız yavaşlatmak için sis perdesi olduğunu söylüyorlar.
Monsieur le Ministre, certains se posent la question de savoir si tout ceci n'est pas qu'un écran de fumée proposé simplement pour bloquer la procédure.
Son aşamada böyle bir şey yapmak en iyisi ama bu dökümanların bazıları yasal olarak çok gizli olup, insanlara ve kullanılan metotlara zarar verebilir.
Ce serait l'idéal. Mais certains de ces documents sont classifiés à raison, car ils pourraient causer du tort à des personnes ou méthodes.
Dikkatimi çekti de Kral Douglas Bankası, dün soyuldu. Soyguncuların bazıları...
J'ai entendu dire que la banque Monarch Douglas a été cambriolée hier par un de tes...
Bazıları Tereyağı'nı seviyor.
Certains aiment Beurre.
Çocuklardan bazıları biz takılıyoruz sandı ama takılmadık.
Plusieurs des gars nous ont vu, et ont pensé qu'on s'était mis ensemble, Mais ce n'est pas le cas...
Bazen bazı şeylerin göründüğünden daha basit olmasını isteriz ama işin aslı, biz karmaşık yapıda canlılarız.
Parfois, nous voulons voir les choses plus simples qu'elle ne le sont, mais... la vérité, c'est que nous sommes des créatures complexes.
Petra'nın Miami sosyetesinden bazı bağlantıları vardı.
Petra a des relations dans la haute société de Miami.
Bunlardan bazıları, bunların çoğu, Olivia Pope ile alakalı.
Certaines de ces choses, le plupart de ces choses, impliqueront Olivia Pope.
Bazıların bizzat yaptım.
J'en ai construit certaines.
Bence bazı arkadaşların gerizekalı ve bence o gerizekalılar eninde sonunda benim evime gelecek.
Je pense que certains de tes amis sont des idiots, et que ces idiots vont se retrouver chez moi.
Bazıları gizli çekilmiş, bazıları sahnelenmiş ve bu da benim fotoğrafçılığımın çok iyi olduğunu gösteriyor.
certaines sont prises sur le vif, d'autres mises en scène, et cela montre le meilleur de mon travail.
Bazılarımız baştan olmadı tarafından mülkiyet ziynet.
Certains d'entre nous n'ont pas cédé aux sirènes de la consommation.
Tehlikeli maddeci adamlar bazı testler yaptılar ve maddenin kabartma tozu olmadığını söylediler.
Les hommes de l'Hamzat ont fait des tests préliminaires, ce n'est pas de la levure.
Çünkü bazıları içeride kabadayılık taslıyordu. Babam da şehirdeki yerel müzisyenlerden biriydi ve orkestraları bir araya getirip, salonun yaşamasını sağlıyordu.
Et mon père cherchait des musiciens en ville et créait des groupes et maintenait l'endroit en bon état.
Bazıları artık dayanamadığını söylüyor.
Certains ne sont même pas sûrs que tu l'aies vraiment.