Bebek translate French
28,033 parallel translation
Caroline bebek partisine davet etti. Bu arada Mystic Falls'un boku yediğini söylemeyi unutmuş.
Caroline m'a invité à sa baby shower, bien qu'elle ait oublié de mentionner que Mystic Falls part en couilles.
Gerçekten Damon için mi endişeleniyorsun yoksa bebek maması tatma oyunundan kaçmak için bahane mi yaratıyorsun? Eğer bu düşündüğüm şeyse zaten cehennem taşına geri dönmeyi tercih ederim.
Tu t'inquiètes vraiment pour Damon ou c'est une excuse pour échapper la dégustation de bouffe pour bébé? Si c'est ce que je pense, je préfère être renvoyé dans la pierre.
Bana sarhoşken çıtlattığın şu bebek ayı mıdır nedir almayı unutmam.
Je vais quand même lui prendre ce bébé Bjorn ou peu importe ce que tu m'as fait acheter quand j'étais ivre.
Altı üstü bebek bezi, bomba değil. Gerçi, eğer isteseydim gözlerim kapalı bir bombayı da çözerdim.
C'est une couche, pas une bombe, pensais que je pouvais désamorcer une bombe à l'aveugle si j'avais envie.
Sen yeter ki öğren. Bu bebekler doğduğu zaman 7 / 24 yanında olmayacağım. Gazını çıkartacaksın, banyosu var, beslemesi var, sonra bebek bezi değiştire... Anladım, Caroline.
Tant que tu comprends qu'une fois ces bébés nés, je serai pas dispo 24 h / 24 pour les rôts, bains, repas, couches et...
Az önce bir oyuncak bebeği, bebek bezi ile boğdun Donovan.
T'as étouffé une poupée avec une couche, Donovan.
Bebek içkileri.
Boissons de nourrissons.
Bebek diyarını bıraktığın için teşekkür ederim. Caroline'ın karnının büyüklüğünü tahmin etme oyunundan kaçmak için herşeyi yaparım.
Tout pour éviter une devinette sur la taille du bidon de Caroline.
Beni dinle... Şimdi yukarı çıkıp bebek partisini kan gölüne çevirebiliriz. Ya da sen beni sevgilime götürebilirsin.
- Écoute-moi, on peut monter, faire de cette fête un bain de sang ou tu peux m'emmener voir ma copine.
Sonra şu küçük pilleri olan bebek monitörlerini biliyor musun? Sende onlardan da yok.
Et as tu vu sur la notice si le moniteur était fourni avec des petites batteries? Il n'y en a pas une seule dans le coin.
Tüm bu bebek olayının bir kazanç olduğunu tek başına bekâr bir baba olmayı düşünmüştüm.
Ecoutes, je suis désolé. Je pense que toute cette histoire de bonanza, tu sais, tous ces parents seuls...
Beni Valentine büyüttü ve bebek patikleri bunu değiştirmez.
J'ai été élevé par Valentin, et ce n'est pas des chaussons pour bébé qui va changer ça.
Bebek mi?
Du bébé?
Zihninizde güzel şeyler canlandırırsanız işe yarar. Bebek gibi mesela. Tabii tahammül edebiliyorsanız.
Cela aide si vous gardez une image plaisante à l'esprit, comme un bébé, si vous les supportez.
Yardıma muhtaç bir bebek gibi gece boyunca orada kalmış...
Il était allongé là toute la nuit, impuissant tel un bébé.
Bebek adımlarıyla aram iyi.
Je suis bonne avec les pas de bébé.
Bebek bakıcısını kaybetti.
Il a perdu sa baby-sitter.
Otuz yıl önce bazı bebek söylentileri vardı, Sasha'nın kızı.
Il y avais des rumeurs il y a 30 ans d'une petite fille, l'enfant de Sasha.
Neden bu şekilde bebek sahibi olmamalıyım?
Pourquoi je ne dois pas avoir d'enfant de cette façon?
Sadece diktatör ve korkunç bir lider olduğum için ya da şimdi düşününce garip gelen ve kobraları dahil etmeme rağmen o kadar da komik olmayan bebek dövüşlerini düzenlediğim için değil de gerçek aşk zor bulunur ve mücadeleye değer olduğu için.
même après l'ajout du cobra, mais car le véritable amour est rare et mérite qu'on se batte pour lui.
Ameliyathanedeki bebek yüz olduğun zamanları hala hatırlıyorum Lin.
Je me souviens de vous quand vous étiez le bébé des urgences.
Carl, beni bebek mağazasına bırakabilir misin?
Carl, tu peux me conduire au magasin pour bébé?
Ben... Biraz daha azalsa kimse fark etmez. Hele ki bebek müshiliyle değiştirirsek.
Personne ne va remarquer s'il en manque un peu plus, surtout après qu'on l'ait remplacé avec du laxatif pour bébé.
Uzayı ve maddeyi kontrol ediyorum, ve şimdi şu aptal bebek de yolumdan çekildiğine göre zamanı da kontrol ederim!
Je contrôle l'espace et la matière, et maintenant que ce bébé stupide est hors de mon chemin, le temps lui-même!
Yani Maria edecek. Eğer bebek bakıcısı bulabilirse.
Enfin, Maria t'aidera, si elle arrive à avoir une nounou.
Onların bebek için ilaç parasına ihtiyacı yok.
Elles ont pas besoin de médocs pour faire un bébé.
Bebek müshiliyle değiştirirsek birazcık kaybı kimse anlamaz.
Personne ne remarquera s'il en manque un peu si on le remplace par du laxatif pour bébé.
Sorun yok. Uzun menzilli bir bebek telsizim var.
C'est un baby-phone à longue portée.
Bebek doğunca kocası kaçtı.
Il s'est enfui quand le bébé est arrivé.
Sonra evlilik, sonra bebek ve adam başka biriyle kaçtı.
- Ensuite, mariage, ensuite, bébé... ensuite, il est parti avec une autre.
Biraz kağıt mendile ya da bebek mendiline ihtiyacın var mı? Sana biraz bebek mendili getireyim.
Vous voulez des mouchoirs, des lingettes?
O bebek yağları.
Un bébé bien dodu.
Bebek bakıcılığı nasıldı?
Comment c'était le baby-sitting?
Bütün bu korumasiz sekse ragmen hala bebek yok.
Tout ce sexe sans protection, et toujours pas de bébé.
Gözleri yeşil, Jennifer Aniston'ın ikinci burnuna sahip ve kıçı benimki gibi olan bir bebek çıkana kadar deneyeceğim.
Moi je vais secouer ce flacon jusqu'à avoir une fille avec les yeux verts et le deuxième nez de Jennifer Aniston et mes fesses!
Bebek tabloma bakın!
Regardez mon tableau de bébés!
Bebek randevumuz yarına alındı ve bebeğin vücudu üzerinde çalışmalıyız.
Notre rendez-vous pour le bébé a été déplacé à demain, et nous devons travailler sur le corps du bébé.
Ve bebek arabası park eden valesi olan lokantasını da dahil ediyorum.
Et j'inclus le nouveau restaurant de petit déjeuner
Bir çöp kova dolusu kullanmayacağım bebek yüzüm var.
Bien... J'ai des visages de bébés que je ne vais pas utilisé.
Biliyor musunuz kızlar? Farkettim ki sadece sağlıklı ve mutlu bir bebek istiyorum.
J'ai réalisé que je veux seulement avoir un bébé heureux et en santé.
Zaten sabah bir bebek teslimatı yaptım.
J'ai déjà accouché un bébé ici aujourd'hui.
Bebek arabasının içinde itfaiye merkezine bırakılmak bir kızı mutlu edebilir.
Rendre heureuse une fille qui a été laissée dans une poussette aux pompiers.
Ama iyi haber ise bebek gayet iyi.
Bonne nouvelle. Le bébé va bien.
Bebek.
Le bébé.
Bebek için düzenlenecek partinin hazırlıkları bende.
Je vais t'organiser une fête prénatale.
Havalı demişken Aram Liz'in bebek için düzenlenen partisine gitmek ister misin?
A propos de la liste, Aram, tu veux participer au cadeau pour le bébé de Liz?
Bebek eşyaları bekleyebilir.
Les bavoirs peuvent attendre.
Bebek için düzenlenecek partiden ve ne kadar güzel olacağından konuşalım.
Parlons juste de la fête et de combien ce sera génial.
- Evet biliyoruz. Tek istediğimiz sağlıklı bir bebek.
Nous voulons un bébé en bonne santé.
Bebek için düzenlediğimiz partiyi iptal etmemi söyledin.
Tu m'as demandé d'annuler la fête.
Masaüstü bilgisayarlar, dizüstü bilgisayarlar, güvenlik kameraları hatta bebek kameraları internete bağlı ne varsa.
Bureaux, ordinateurs portables, retours de sécurité, même les interphones bébé connectés au Wi-Fi.
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21