Birden aklıma geldi translate French
179 parallel translation
Birden aklıma geldi. Sahne o kadar etkileyiciydi ki, neredeyse söylemeyi unutuyordum.
La scène était tellement touchante, que j'ai failli oublier.
Oh, sadece... birden aklıma geldi de.
Oh, ça vient... de m'y faire penser.
Birden aklıma geldi.
Je viens de me rappeler!
Birden aklıma geldi.
Ça m'est venu comme ça, d'un coup.
Mutfakta duruyordum. Birden aklıma geldi.
Je beurrais les toasts quand je me suis dit...
Birden aklıma geldi, Reggie, benim kayınbiraderim son görüşmemizde hiç kimsenin bilmediği müthiş bir şey bildiğini söyledi. Yine her zaman ki tuhaflığıyla.
Si Reggie, mon beau-frère, recevait une information comme celle-là, ce serait sûrement la dernière fois qu'on entendrait jamais parler de ce cher vieux Reggie.
Derken birden aklıma geldi.
Dieu merci je m'en suis souvenu.
Birden aklıma geldi, ilk cinayet ne kadar kurnazca işlenmişti.
Mais je me suis rappelé à quel point le premier meurtre était brillant.
- Birden aklıma geldi.
- Ca m'est passé par l'esprit.
Gece birden aklıma geldi.
Ça m'est arrivé pendant la nuit.
Birden aklıma geldi ve orada kaldı. Sanırım doğru olan şey de bu.
Ça m'est venu à l'esprit, c'est resté, et c'est une chose fondée.
Birden aklıma geldi de bu tarafta acele bir işim vardı.
Je viens de me rappeler. J'ai un truc important à faire par là-bas.
Temizlik yaptığını gördüm ve birden aklıma geldi.
J'ai vu que vous étiez en train de nettoyer, et ça m'a frappé.
Birden aklıma geldi.
Ça vient de me revenir, tu sais?
Birden aklıma geldi, 1885'e gittiğime göre belki de tarih kitaplarına girmişimdir.
Marty. Puisque je finis par me rendre en 1885 je figure peut-être dans les livres d'histoire.
Sonra birden aklıma geldi. Özgürlükten sadece beş yıl uzaktaydım.
Puis je me suis rendu compte que dans cinq ans, ce serait la liberté.
Birden aklıma geldi.
Vous ne m'avez pas réveillé?
Ve birden aklıma geldi, ben 4 yaşımdayken Jim beni arabasına götürmüştü burada bir yerde.
Je me suis souvenue, quand j'avais quatre ans... Jim m'a emmenée dans sa voiture... près de cet endroit.
Birden aklıma geldi çünkü, uh, o sensin.
Je dis ça parce que c'est toi...
Birden aklıma geldi. Yatak odana hiç sincice girmedim.
J'ai réalisé que je n'étais... jamais passé par ta fenêtre.
Ama sonra burada birisi benim zaman gemimi çaldı. Sonra birden aklıma geldi.
Mais quelqu'un a volé mon vaisseau et soudain, j'ai compris.
Sonra birden aklıma geldi.
Ça a fait tilt.
Bu sabah kapıya doğru sürüyordum ve birden aklıma geldi.
ça m'a frappé ce matin en arrivant au lycée.
Sonra birden aklıma geldi...
Et j'ai eu une idée :
İzninizle bir kaç dakika vaktinizi alacağım. Birden bire aklıma bir çare geldi.
Si vous permettez de vous interrompre une seconde.
Birden aklıma bu fikir geldi.
J'ai eu une idée.
Bilmem, birden aklıma geldi.
Je ne sais pas. Une intuition.
Birden aklıma geldi.
II pense, ce gars!
- Her şey karma karışıkken, birden aklıma çok güzel bir şey geldi
Là-bas, au milieu de tous ces gens, j'ai compris une chose. Une chose évidente.
Birden aklıma geldi...
Je viens de me rappeler, mais...
Birden aklıma bir fikir geldi.
Ce baiser m'a dicté ma conduite.
Her yolu denedim... İnsanları aradım, herkese sordum,..... sonra aklıma birden telefon rehberi geldi.
J'ai téléphoné, j'ai posé des questions, puis j'ai pensé à l'annuaire.
Sadece birden Kathleen aklıma geldi.
Je pensais à Kathleen.
Birden aklıma bir fikir geldi.
Soudain, j'eus une idée.
Birden aklıma birşey geldi.
Il me vint une idée!
Gün geceye döndü. Birden aklıma kurbanlarım geldi ve sanki karnıma bir yumruk yemiş gibi hissettim.
Craignant qu'il t'arrive quelque chose, mon cœur était inquiet.
Birden aklıma başka bir şey geldi.
Je viens de penser à quelque chose.
Affedersiniz peder kilisenin yakınından geçiyordum birden bir fikir geldi aklıma.
Je passais devant votre église... quand j'ai été frappé par une idée.
C.D., dün gece aklıma birden geldi.
C.D., l'idée m'est venue hier soir comme dans un éclair.
Ofisimde oturuyordum... birden aklıma güzel bir final geldi.
J'étais à mon bureau ce jour-là, et j'ai vu soudain comment changer la fin.
Stuart böyle atıp tutarken ve saçmalarken, birden şok edici bir şey geldi aklıma.
Tandis que Stuart déblatérait, j'ai eu comme une révélation.
Bunları söyleyince birden aklıma geldi.
Comme le café.
Kendimi birden çok yalnız hissettim. Ve aklıma kim geldi dersin?
Je me sentais un peu seul... et devine a qui j'ai pensé?
Kendimi birden çok yalnız hissettim ve aklıma kim geldi dersin?
Je me sentais un peu seul... et devine a qui j'ai pensé?
Herneyse, geçenlerde..,... Kuzenim Villy'yi seyrediyordum ve birden..,... bilirsiniz, sizin bahsettiğiniz şu buluşma geldi aklıma.
J'ai regardé My Cousin Vinny en cassette, l'autre jour, et je me disais qu'on pourrait organiser un rendez-vous, comme on dit.
Birden bire aklıma geldi.
Je viens de m'en rappeler.
Birden aklıma kaçma fikri geldi.
La décision de fuir a été subite.
Tuvalette oturuyordum ve birden aklıma bir şeyler geldi.
J'étais aux cabinets, ça m'est venu...
Bilemiyorum. Sadece birden eski günler aklıma geldi de.
- Je pensais au bon vieux temps.
Ama birden aklım başıma geldi :
Et soudain, je me suis dit :
- Fikir birden bire aklıma geldi. - Elbette, senin aklına geldi çünkü onu sana ben söyledim.
- L'idée m'est venue comme ça.
aklıma geldi 40
aklıma geldi de 23
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
aklıma geldi de 23
geldin 84
geldim 384
geldi 321
geldin mi 58
geldiğinde 28
geldik 352
geldiniz 33
geldik mi 60
geldin demek 49
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldiler mi 17
geldi mi 70
geldiğin için teşekkür ederim 61
geldiler 289
geldiğiniz için teşekkür ederim 70
geldiğiniz için teşekkürler 166
geldiğin için sağol 48
geldiğin için sağ ol 68
geldik sayılır 24
geldiler mi 17