Brad translate French
4,098 parallel translation
Brad. Lütfen bize katılır mısın?
Tu peux venir?
Ben ve Brad...
Moi et Brad.
Beraber bir dönem kampa gitmiştik. Ve bu asırlar önceydi. Ben kurallarımıza uyuyorum Brad.
On a fait un semestre ensemble à Sea, c'était il y a des années, et je ne fais que suivre nos règles, Brad.
Ryan, bu Brad.
Ryan, voilà Brad.
Brad, Ryan.
Brad, Ryan.
Brad ve Jane'yle yemek mi yesek?
Un dîner avec Brad et Jane?
Brad, neler oluyor?
Brad, qu'est-ce qu'il se passe?
Jane ve Brad, Jane'nin eski sevgilisiyle yemek yiyeceklermiş. Bir kızla...
Jane et Brad vont diner avec son ex, qui est une fille.
Güle güle! Brad, bütün bu Ryan meselesinde, böyle olgun davrandığın için müteşekkirim.
Brad, j'apprécie vraiment que tu sois adulte à propos de Ryan.
Çok olgunca Brad.
Très adulte Brad.
"Çok olgunca Brad."
"Très adulte Brad".
Brad, işletme fakültesindekilerle toplanacağımızı söylemiştin.
Brad, tu m'as dit que c'était une réunion d'anciens.
Brad'la Jane'ye geldiğin için çok teşekkürler.
Je te remercie de venir chez Brad et Jane.
Kahretsin! Brad, çok üzgünüm.
Brad, je suis tellement désolée.
Ve Brad bir erkek.
Et Brad est... Un homme.
Tamam Brad, bu kadar yeter.
Brad, ça suffit.
Brad!
Brad!
Brad?
Brad?
Brad'i hatırlıyor musun?
Tu te souviens de Brad?
- Bana Brad'in bir inek olmadığını söyle.
- Dis-moi que Brad n'est pas une vache.
Aynı Brad gibi...
Tout comme Brad...
Brad hariç.
Sauf Brad.
Brad, Jessica, Kyle ve... ben.
Brad, Jessica, Kyle et... moi.
Ama şimdi geri geliyorlar ve Brad öldü.
Mais maintenant ils rentrent à la maison et Brad est mort.
Brad Powers, Freed'in rakibi mi?
Brad Powers. C'est, euh le concurrent de Freed.
Rakibi Brad Powers.
Son adversaire, Brad Powers
Brad...
Euh, Brad...
Brad'in dedikleri şu anda tutuyor.
L'alibi de Brad tient la route pour le moment.
Evet ; tıpkı, "Ben Brad, pratikte kadın sayılırım."
"Moi, c'est Brad et je suis comme une femme."
Brad, ben araba galerisinde manyak para kazanıyorum diye zıvanadan çıkma. - Geriliyorum.
Arrête de paniquer à cause de mon excellent salaire.
Brad ve Keith'le tura çıkmış.
Il a joué avec Brad et Keith.
Brad.
Brad.
Senin suçun değil Brad.
Ce n'est pas ta faute, Brad.
Ben Brad Pitt olurum. Sen de Uzakdoğulu eleman olursun.
Je serais Brad Pitt Tu serais le malin asatique
Selam Brad.
Hey, Brad.
Gömleğine bayıldım Brad.
- J'adore cette chemise, Brad.
Haklıydın Brad.
T'avais raison Brad.
- Selam Brad.
Hey, Brad. Ugh.
- Brad... Özür dilerim. - Affedildin.
Je suis désolé.
Tabii ki seni geri alırım Brad.
Bien sûr que je te reprends.
Brad, umarım bu işi alırsın. Çünkü dikkatimizi Max'ın intikam ateşinden alacak bir şeyler lazım.
J'espère que tu vas avoir ce boulot parce qu'on a besoin d'oublier un peu la fièvre vengeresse de Max.
Sen koca, kötü Brad'sın.
Tu es le grand méchant Brad.
"Bob" bu şarkıya, "Brad" dan çok daha iyi gitti.
♪ ♪ "Bob" rime mieux avec "job" que " Brad ♪
Karşınızda Brad Williams, Yeni CFO Çok Fırlama Operatör!
Je vous présente Brad Williams, notre nouveau directeur... Directeur de l'éclate!
Klasik Brad paniği...
Réaction de panique classique de Brad...
Brad, sen MBA yaptın.
J'aime ce boulot. T'as un master.
Demek Brad bir iş buldu.
Brad a trouvé du boulot.
Kocam Brad'dan bahsediyorum.
Je parle de mon mari Brad.
Hey, Brad, hazır oradayken, biraz temizlik yapsan nasıl olur?
Brad, tant que t'es dedans, ça te dérange pas de nettoyer?
Onun konuşmasını bekleyelim.
C'est ce que je ressens quand je vois Brad Goreski sur Bravo.
Aman ne hoş Brad.
Bravo Brad.