Bu böyledir translate French
363 parallel translation
Kayme için de, papel için de, metelik için de bu böyledir.
On dit une guimbarde, un buck et un paumé.
Hiç görülmüş mü, sorarım size. Ben ne zaman bu böyledir dedim de o başka türlü şey çıktı?
Me suis-je jamais trompé?
Bu böyledir.
C'est comme ça.
Bu böyledir.
- Comme celui-là.
Dedim ki "Bebek, kendine gel ve kendini içeri çek", adamım, "çünkü bu böyledir"
Je me dis : "Du calme, bébé, ressaisis-toi, sinon c'est foutu."
Biliyor musun benim geldiğim yerde de bu böyledir.
Tu sais... c'est pareil, là d'où je viens.
Bu böyledir.
C'est ainsi.
İnsanı ishal eden ilaç da var, kabız eden de. Sindirimi hızlandıran ilaç da var, yavaşlatan ilaç da. Bu böyledir.
En médecine, Il existe des laxatifs et astringents, digestifs et constipants, des choses comme ça.
At öldüğünde etini yer ve bir yenisini çalar. Bu böyledir.
Le cheval mort, il en mange un morceau, en vole un autre et voilà.
Mükemmel, işte bu böyledir.
C'est incroyable.
Programlar için bu böyledir, evet.
Oui, c'est comme ça pour les programmes.
Baksana Çinliler asla temiz değildirler. Kirlenseler bile bu böyledir.
Les Chinois sont toujours impliqués dans quelque chose.
Bu kürsüye, olayları böyledir diyen bir kişi çıkarmadınız. - " Biliyorum.
Vous n'avez pas produit un seul témoin pour corroborer ses dires.
Ve unutmayın : bir defa ettiniz mi bu yemini, bir daha asla bozamazsınız. Kardeşçe kurulmuş bu örgütün tarihinde, yüzyıllardır durum böyledir.
Souvenez-vous qu'aucun homme n'a jamais rompu ce serment depuis des siècles qu'existe cette organisation fraternelle.
Mükemmel bir hikayen olduğunu düşünürsün... sonra bir şey olur ve hikayeni bozar. Ama bu işler böyledir.
Mais c'est la vie.
Amerikalılar için bu durum böyledir.
Pour les Américains, en tout cas.
Bu hep böyledir.
C'est toujours comme ça.
Bu is böyledir.
C'est la procédure normale.
Bu isler böyledir.
Les choses fonctionnent ainsi.
Bu hep böyledir.
Ça a toujours été comme ça.
Bu işler böyledir.
C'est la vie.
Bu her zaman böyledir.
Comme ses semblables.
Bu iş böyledir Fettes.
C'est comme cela, Fettes.
Sık sık olur bu, gençliğinden beri böyledir.
Mon seigneur est souvent ainsi, depuis sa jeunesse.
Nerede olursanız olun, bu hep böyledir.
Il en a toujours été ainsi,..
Bu işler böyledir, kusura bakma.
C'est comme ça.
Bu tip vakalarda durum hep böyledir zaten.
Ce n'est pas rare dans ce type d'affaire.
Bu işler böyledir. Üç kez hüküm giyenler için kanun var. - Dördüncü mahkumiyet, müebbet demek.
La loi est ainsi faite pour ceux qui ont été condamnés trois fois.
Bu işler böyledir, anladın mı?
C'est comme ça, tu comprends?
- Bu hep böyledir.
Ça marche très bien.
Sinema da, bu böyledir başka şekli olmaz.
Au cinéma, c'est comme ça et pas autrement.
Ancak sayın sorumlu, bu insanlar hep böyledir.
Commissaire, ces gens-là font toujours comme ça.
- Ama bu işler böyledir.
C'est la vie!
Um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa... um-pa-pa, şehirde söyledikleri bir şarkı var... daha çok bira içerken söylerler... sabırlıysan hayal gücün sana duymak istediklerini söyler... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... bu şarkıyı duyunca herkes istediğini düşünür, um-pa-pa...
Oumpapa! Oumpapa! C'est comme ça!
Bay Percy Snodgrass arada iki tek atardı ama bunu asla ortalıkta yapmazdı... bir kenara çekilip gizlice içerdi hayallerini kont olmak ve kızlar süslerdi... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... burnundaki parlak kızarıklığın sebebi nedir?
M. Durand de la Verrière Aimait bien boire un bon verre Mais jamais quand il savait Qu'on pouvait l'observer Il achetait en secret Et buvait bien caché
güzel Sally sokaklarda bacaklarını erkeklere gösterir... ama fazlasını istersen para ödenir eteğini kaldırırken nerede duracağını bilir... um-pa-pa, bu işler böyledir um-pa-pa, bunu herkes bilir... ister gizli olsun isterse açık... hiç fark etmez um-pa-pa... saf bir genç kız hamile kalmış bir erkeğin evine sığınmış, o da onu ayartmış... sızlanmanın alemi yok, bu yola girmiş bir kez o da paralarını sayar ve şarkı söyler...
La jolie petite Sally Se promenait par ici En montrant ses jolies gambettes Tous les hommes étaient à la fête On voyait ses jarretelles Mais ce n'était pas gratuit
Böyledir bu işler.
Tu sais comment ça marche.
Belki başlatan ben olurdum. Bu işler böyledir.
C'est peut-être moi qui commencerai.
Bu iş böyledir.
Nous, pour nos familles.
- Bu neden böyledir?
- Pourquoi cela?
Bu işler hep böyledir.
C'est comme ça.
- Bu işler böyledir Bay Fawlty.
Vous savez comment c'est, M. Fawlty.
- Evet, sana bir buçuk saat öderim... yarım saat sonra çıkarsın, bu işler böyledir.
Oui, je vous paye pour une heure et demie, et vous filez après 30 minutes.
Bu işler böyledir, şeytan alır birini, verir ötekini!
C'est comme ça, le Diable emporte les uns et laisse courir les autres.
Bu iş böyledir.
C'est ça, le boulot.
Bu işler böyledir! Hadi gidelim buradan.
C'est comme ça chez vous.
Polisler böyledir. Sen de bu yüzden buradasın.
Les flics sont comme ca. Vous êtes ici, non?
Ama bu hep böyledir.
C'est comme ça.
İşte, bu piyasa böyledir.
C'est un drôle de métier.
- Bu işler böyledir.
- C'est normal.
İkinciden birinciye geçiş yok. Bu tip trenlerde böyledir. Geçiş yerleri yoktur.
On ne peut pas passer de la seconde â la première.