English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ C ] / Cost

Cost translate French

48 parallel translation
Lütfen param var, yeni bir ko... ko... ko...
J'ai de qu.. qu.. quoi me payer un nouveau co... co... cost...
... ko... ko... ko... kostüm!
Un nouveau co... cost... costume.
Bay Cost. Geleceğinizi sanmıyordum.
Je ne vous attendais plus.
Cost'a bakın!
Regardez : Cost!
Keki almak için Lembridge'e gelen oydu.
C'est Cost qui était venu pour le gâteau.
- Onun şey olduğunu sanmıyorsun ya. - Adam Bayan Bellane'in arkadaşı ve Cost o kekin peşine karnı acıktığı için düşmemişti.
C'est un ami de Mme Bellane.
Doktor Forrester, Cost, Newby, Bayan Penteel?
Forrester, Cost, Newby, Miss Penteel...
Bay Cost ile ne derdiniz vardı?
Pourquoi avoir tué Cost?
- "Cost." - Newby, Penteel. Seansta bulunanların hepsi.
Cost, Newby, Penteel, tous recommandés par lui.
Neden ama Willi? Cost'u onun öldürdüğünü düşünmüyorsun, değil mi?
Tu ne crois pas qu'il a tué Cost?
- Kimi öldürmediniz? - Cost'u, Bayan Bellane'in evinde.
Je n'ai pas tué Cost!
O Cost, seanstaki adam.
C'est Cost!
Cost omuzların tam uyacağını söylemişti.
Cost parlait des épaules!
"Bizi rahatsız eden ve entrika çevirenlere karşı gücümüz, güneydeki emperyalist komşularımızla Santa Cost, Santa Costa'ya barışı ve huzuru getirmeye devam ederek..."
"Malgré les complots et le harcèlement " de nos puissants voisins impérialistes du nord, " le Santa Cost...
- Wild Cost'da.
- Côte Sauvage.
Quanto cost-o kiss-o?
Quanto vaut le baiser?
Bu bizi resmen indirimli havayolu yapar.
Ça y est, on est officiellement une compagnie low-cost.
Starbucks, Cost Plus,
Starbuck's. Castorama.
Ayrıca, siz çaylakların Cost Club'a yapacağınız aylık erzak alışverişinde ona ihtiyacınız olacak, çünkü hiçbirinizin arabası yok.
En plus, vous en aurez besoin pour faire les courses des bizuts au Cost Club puisque personne n'a de voiture.
* Eğer aşk buysa, bedeli yüksek olmaya başladı *
Well, if that s love, it comes at much too high a cost.
Limbo bölgesini ne pahasına olursa olsun korumalıyız!
Defend the Limbo area at all cost!
Bizden ona "Love Don't Cost a Thing" yapmamızı istiyor.
Oh, il veut qu'on fasse comme dans le film "Love don t cost a thing".
Pekâlâ, burada hiçkimse birine "Can't Buy Me Love" cılık ya da "Love Don't Cost a Thing" cilik yapmıyor.
Bon, personne ici... va "Can't buy me love"... ou "Love don t cost a thing" à personne.
Cost Gravan başbakanı Alejandro Goya'nın en çok güvendiği danışmanı.
Le conseiller du chef du gouvernement costa gravien.
Herkes çalıyor. En sevdiğim film ; "Kramer vs. Kramer" den uyarlanan "Can't buy me love" dan uyarlanan Nick Cannon'un oynadığı "Love don't cost a thing".
J'adore L'Amour n'a pas de prix, avec Nick Cannon, tiré de L'Amour ne s'achète pas, lui-même tiré de Kramer contre Kramer, de Shakespeare, je crois.
Biraz pahalıya patlar.
"aquí le cost mui cará"
- Ben onun Kevin Costner'ı... Korumasıyım.
Je suis son Kevin Cost... garde du corps!
Gitmemiz lazım. - Sanırım Tyler idi. - Tyler mi?
The Cost of Doing Business
Cost Plus kötü kokmayan ve iki gün sonra bozulmayan bir şey yapabilir mi?
Est-ce que Cost Plus peut faire quelque chose qui ne sent pas drôle et brise deux jours plus tard?
* Neye mâl olacağı ve kırılan kalbi hakkında uyardığında *
♪ ♪ When he warned of the cost ♪ ♪ and the heart that he lost ♪
* Neye mâl olacağı ve kırılan kalbi hakkında uyardığında *
♪ when he warned of the cost ♪ ♪ and the heart that he lost ♪
- "Yıldız Savaşları" kosoyunu için.
- La soirée cost Star Wars.
- "Kosoyunu" mu?
- La soirée cost?
Bunu, büyükbabasını ve büyükannesini "Cost" da kaybetmiş bir Yahudi arkadaşımdan öğrendim.
J'ai appris ca d'un ami juif qui avait perdu ses grands-parents pendant le'Causte.
Kötü yemeği ve sıkışık koltukları olan indirimli bir uçuşta önünde "ce ee, ce ee" yapan sevimsiz bir çocuk demek istiyorsun.
En avion low cost, avec sièges étroits, repas infects et gamins insupportables qui font "coucou".
My wife used to say the last bit of alcohol was the "angry inch" of the bottle, and it was that inch that cost me everything.
Ma femme disait souvent que la dernière goutte d'alcool était le millilitre de colère dans la bouteille, et c'est ce millilitre qui m'a tout coûté.
- Costmart.
Cost Mart.
Eğer harçlığımı kesersen para için kim bilir neler yapmam gerekir!
Si tu fais ça, je vais devoir tailler des pipes dans les chiottes de Cost Final!
O zaman CostRite marketten Bob'u da içeri atın çünkü adam para üstünü yanlış veriyor, Obama bile bu kadar beceriksiz olamaz.
Mais enfermez aussi Bob de chez Cost-Rite, pour rendre la monnaie, il est pire qu'Obama.
Bu yüzdendir ki her keseye uygun araba sigortası satarken çok iyiydim.
J'ai vendu des assurances low-cost.
Köpeğimi asla indirimli bir veterinere götürmem!
Je n'amènerais jamais mon chien chez un vétérinaire low-cost!
Ekonomik sınıf uçakların sorunu da bu.
C'est le soucis des vols low-cost.
Ucuz bagajlar.
Valises low-cost.
#... öyle olsun, ama sana bir bedeli olacak!
♪ well, this one is gonna cost ya ♪
Hawaii Five-O 6x21 Ka Pono Ku'oko'a-Özgürlüğün Bedeli
♪ Hawaii Five-O 6x21 ♪ Ka Pono Ku'oko'a ( The Cost of Freedom )
Diğer tarafta Grove'daki tek şey Cost Plus World Market.
De l'autre côté, les boutiques sont moins bien.
Hayır. Yapmadım.
Cost?
- Lütfen çek...
My dick cost a late night fee

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]