English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Da bulundu

Da bulundu translate French

595 parallel translation
Bana hiç zengin ya da nüfuzlu dostum olup olmadığını sorma küstahlığında bulundu.
Cet effronté m'a demandé si mes amis étaient riches.
Teşekkür ederim. PORTLAND KATİLİNİN İZİ İSKOÇYA'DA BULUNDU
- Oui.
O da olaya bir katkıda bulundu.
Elle y est pour quelque chose.
Teşkilat da babanızın masumiyetini ilan etmekte katkıda bulundu.
Nos services ont aussi contribué à prouver l'innocence de votre père.
Ve işte bu da olağanüstü Herkül Farnese. Roma'daki Caracalla Hamamlarında bulundu.
- Le merveilleux Hercule retrouvé aux Thermes de Caracalla à Rome
Sonuncusu, dört gün önce Kaliforniya'da Wilson Dağı'nda bulundu.
La dernière en Californie, près du Mont Wilson.
Yerde cam parçaları vardı. Bazı parçalar da dışarıda bulundu.
Il y avait du verre sur le sol et des fragments dehors.
İki tane eksik ve onlar da ayakkabı kutusunda bulundu.
Il en manque donc 2. Et deux ont été trouvés dans le carton.
Sör Charles Baskerville'in cesedi bu sabah erkenden Dartmoor'da bulundu.
" Le corps de Sir Charles Baskerville a été découvert à Dartmoor ce matin.
İki sene boyunca, başkanlığa bağımsız Batı'nın, bağımsız kalması gerektiğini savundu ve bir evin içinde dahi ayrılıklar olabileceği tehlikesine dair uyarıda bulundu.
Deux ans avant de devenir président, il plaida pour que l'Ouest restât libre, et prévint contre des divisions intestines.
- Evet. Burma'da bulundu.
- Oui il y était.
İsyancılar motorlu araçla seyahat ederken Londra dışındaki Dalek kordonuna saldırıda bulundu.
Des rebelles circulent dans un véhicule motorisé. Ils nous ont attaqués et ont passé une sortie de Londres gardée par des Daleks.
Bu Folsom Point'e ilginç derecede benziyor Eski dünya takvimi 1925'de New Meksiko ile Kuzey Amerika'da bulundu.
Ca ressemble incroyablement à la pointe de Folsom découverte aux USA, en 1925, calendrier du Vieux Monde.
- Odan da bulundu... -
Ceci se trouvait dans votre chambre.
Üç gün önce Kiowa'lar bize korkunç bir saldırıda bulundu.
Les Kiowas nous ont massacrés il y a trois jours.
Bilinmez saldırgan, yaşam bulunmayan bir gezegene bir saldırıda bulundu.
Une attaque perpétrée par un assaillant inconnu sur une planète inhabitée.
Bundan rahatsız olup harçlığını kestiğimde ise daha da aptalca davranışlarda bulundu.
Un scandale après l'autre. Quand je désapprouvais... que j'arrêtais de payer sa rente... elle commettait une folie encore pire... pour me contrarier.
Tüm elemanlar katkıda bulundu.
Tous les gars y ont contribué.
Güney Afrika'da Nairobi yakınında bulundu, zalim ve insanlık dışı bir deneyden geçtiği sanılıyor.
Capturée à Nairobi, dans le sud de l'Afrique, elle a dû subir des expériences inhumaines.
Son Altın Bilet tam burada Paraguay'da bulundu.
On a trouvé le dernier ticket d'or... ici, au Paraguay.
- Hayır. - Bunlar dışarı da çalıların arasında bulundu.
- On les a trouvées dans les buissons.
Guruldama Sesleri Çıkarma Müsteşarı Roland Penrose kadife çanta karıştırıp Diş Macunu Bulma eski Bakanı'na şahsi saldırıda bulundu.
M. Roland Penrose, le Sous-Secrétaire aux Grognements Intempestifs a lancé une attaque personnelle contre l'ex-Ministre de la Fouille des Sacs pour y Prendre un Tube de Dentifrice Euthymol.
Veya birisi bizim hakkımızda yalan söyledi ya da hatada bulundu.
Ou parce que quelqu'un nous a trahis.
12 Haziran 1927'de, Washington'da Albay Charles A. Lindbergh, savaşta düşenlere sade bir övgüde bulundu.
Le 12 juin 1927, à Washington, le colonel Charles A. Lindbergh a rendu hommage à ceux tombés au champ d'honneur pendant la guerre.
Ve o da bir itirafta bulundu.
Elle m'a fait une confession.
"Zola suçlu bulundu, sonra da korkakça tüydü."
Zola s'enfuit comme un lâche!
Dr. Kravaal'ın çalışmalarına ait kayıt ya da defter bulundu mu, biliyor musunuz?
Sauriez-vous si le Dr Kravaal a laissé des carnets ou des traces de son travail?
Prag'da sayısız görevde bulundu.
Il a effectué plusieurs missions à Prague.
Muriel ölü bulundu ve Crystal da kayıp.
Muriel est morte. Chrystal a disparu.
Baskından hemen önce işti bıraktı. Bankamı polise ihbar ettin ve diğerlerimiz gibi o da kabahatli bulundu ve ona da para cezası verildi.
Elle a démissionné juste avant que tu m'envoies la police.
15 yıl önce Yellow Sky'da tesadüfen ağır gümüş madeni bulundu.
Il y a 15 ans, on frappait la monnaie a Yellow Sky.
Bay Kristo, Londra'da güreş düzenleyemeyeceğimiz için Montreal'e gitmemiz gerektiği gibi ilginç bir öneride bulundu.
M. Kristo nous suggère d'aller à Montréal... parce que Londres nous est fermé.
Evinin havuzunda genç bir adamın cesedi bulundu. Sırtından iki, karnından da bir kere vurulmuştu.
Un homme a été retrouvé flottant dans la piscine de la star, avec deux balles dans le dos et une dans le ventre.
SABAH 6.26'DA OTOYOLDA KİMLİĞİ BELİRSİZ BİR KADIN CESEDİ BULUNDU.
CORPS feminin TROUVE A 6 H 26 PRES DE L'AUTOROUTE.
Anne, babası ya da ailesi bulundu mu?
A-t-on retrouvé ses parents?
Biz kardeşin ölü ya da diri geldiği için, bir karşılama yapmak zorundayız. O kayboldu ve bulundu.
Il fallait bien s'égayer et se réjouir, parce que ton frère était mort et qu'il est revenu à la vie, parce qu'il était perdu et qu'il est retrouvé.
Ne çabuk da yenisi bulundu? Bu seferki kim?
J'ai vraiment beaucoup de succès ces temps-ci.
Bakın, Bay Brady bunlar tarih öncesi deniz canlılarının fosil kalıntıları. Tam da bu eyalette bulundu.
Ecoutez, M. Brady... ll s'agit du fossile d'une créature aquatique préhistorique, découvert dans ce comté.
Noghai barış teklifinde bulundu Tegana da Kubilay'ın karargahına ateşkes şartlarını konuşmaya gidiyor...
La guerre est finie, mon seigneur. Noghai a déclaré la paix et Tegana se rend à la cour de Kublai - pour discuter des plans d'armistice.
Çok iyi çocuktur ama kızıma aşık olma gafletinde bulundu işte. Benim kızım da böyledir işte.
Il a eu la mauvaise idée de s'amouracher de ma fille.
Bana Hollywood'da iş önerisinde bulundu ve ben de öneriyi kabul etmeğe karar verdim.
Il m'a décroché un contrat pour Hollywood et j'ai décidé de l'accepter.
Adolph Moeller'in cesedi 8 Kasım 1930'da, Joplin, Missouri'nin 12 mil güneyinde bir gölde bulundu.
Le corps d'Adolph Moeller est trouvé dans un étang du Missouri le 8 septembre 1930.
Sulu da aynı gözlemde bulundu.
Sulu a observé la même chose.
Her iki olayda da arkadaşın cesedin üstünde bulundu ve sonra da bir şey hatırlamadığını söyledi.
Dans les deux cas, votre ami a été retrouvé en présence de la morte et a prétendu ne se souvenir de rien.
'59'da, bodrumda gazetelere sarılı bir çocuk cesedi bulundu.
En 59, on a trouvé un nouveau-né, mort, au sous-sol.
Via del Tempio'da, siyasi ve sosyal açıdan tehlikeli bir kayıt bulundu.
Rue du Temple, n ° 1 habite un homme considéré socialement et politiquement dangereux.
Nicola Sacco'da bir Colt 32 bulundu.
Colt 32 trouvé sur celui-ci :
Savaş sanatlarına çok katkıda bulundu.
Il est mort peu de temps après avoir ouvert l'école.
Yaklaşık 12 yıl önce, teknesi Malibu'da paramparça bulundu film işinde kayalar üzerinde sörf yapıyordu.
Il y a 12 ans, quand on a retrouvé son bateau éventré au large de Malibu, Hollywood était déjà en déficit.
Ertesi sabah, ceset bulundu. Doktor da ölümün gece yarısı ile sabaha karşı 2 arasında olduğunu düşünüyordu.
Le matin suivant on découvre le meurtre que le docteur situe entre minuit et deux heures.
Bu mektup da, masanın çekmecesinde bulundu 2 Şubat akşam 6'da Dusseldorf'tan postalanmış, senin adresine :
Et cette lettre trouvée dans votre table de nuit. Elle a été postée le 2 de ce mois à la gare de Düsseldorf et vous est adressée.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]