Davidson translate French
353 parallel translation
- Neymiş bu ufak tefek şeyler? - Davidson gelmek üzeredir.
Davidson ne va pas tarder.
İşletme müdürümün en ufak detaya kadar bileceğini umuyorum, Davidson.
Un directeur doit être au courant des moindres détails.
Zamanı geldi, Davidson. Çok zor oldu, kesinlikle.
Non, il n'y a aucun doute.
Bay Davidson, bekleyin! İçeri giremezsiniz!
Vous ne pouvez pas entrer!
Tanrı aşkına, Davidson,... -... kendi başına hallet dedim sana.
Je vous ai dit de les recevoir!
Ben Moira Davidson.
Je suis Moira Davidson.
Mümkünse Bayan Davidson'a Sawfish'i gezerken giyebilmesi için...
Voyez ce que Mlle Davidson pourrait se mettre...
- Eminim, Bayan Davidson.
- Absolument, mademoiselle Davidson.
Bakkal Davidson'a gittiniz mi?
Et Davidson l'épicier?
Bay Davidson'a kesin sizin kazanacağınızı söyledim.
Comme je le disais à M. Davidson, j'étais sûre que vous gagneriez.
İki numara Jack Davidson az önce bahsettiğim George Stark'ın iş ortağı.
Le deuxième... est Jack Terryson, l'associé de George Sagan qui a organise cette réunion.
Hey, Davidson!
Davidson!
- Davidson Parkını biliyor musunuz? - Evet.
Tu connais Davidson Park?
Top şu sırada sağ tarafta! Davidson köşede topu kesiyor!
Davis intercepte!
Emniyet müdürü Davidson yaşanan olay üzerine sabah erkenden basın açıklaması yaptı :
Ce matin, le commissaire Davidson a déclaré à la presse :
Emniyet müdürü Davidson görülmedik bir şekilde ölü ele geçirilen çete üyelerinin farklı etnik gruplardan olduğunu açıkladı...
Le commissaire Davidson a indiqué que les victimes appartenaient à des ethnies différentes...
Davidson Askeri Akademisi nişan kazanan diğer öğrencileri de ödüllendirmekten gurur duyar.
L'académie militaire Davidson est fière de promouvoir les élèves suivants aux grades indiqués.
Sizi bazı hayranlarınızla tanıştırabilir miyim?
Puis-je vous présenter vos admirateurs? M. Davidson, du Times de Londres.
- Bay Davidson, bu ne sürpriz.
Pour quoi faire?
Korkarım Forrester Davidson ile konuşman gerekecek.
Tu vas devoir en parler avec Forrester Davidson.
Ben bir Harley isterdim ve James Dean gibi gezmeyi.
Je n'aurais besoin de personne En Harley Davidson
Öğle yemeğini yiyor Charlie Davidson o seninle konuşmak istemiyor.
Il déjeune et ne veut pas vous parler, Charlie Davidson.
Davidson, Charlie Davidson.
Charlie Davidson, des propriétés Davidson.
- Davidson.
- Davidson.
- Davidson Ofisi.
- Les propriétés Davidson.
Davidson beni bu konuda destekleyecektir.
Davidson m'appuiera là-dessus.
Davidson?
Davidson?
Davidson o.
C'est lui, Davidson.
Tamam, kahretsin, Davidson, ona söylesene!
Eh bien, merde, Davidson, dites-le-lui!
O andıcı başka kim yazabilirdi ki, Davidson?
Qui d'autre aurait pu écrire cette note, Davidson?
Daha önce Humphrey Bogart, Harley Davidson gibi iyi örnekler duydum.
J'en ai déjà entendu des gratinés... Humphrey Bogart, Harley Davidson...
Eddie Condon, Wild Bill Davison, Dave Tough.
Eddie Condon, Wild Bill Davidson, Dave Tough.
S * ktiğimin Harley Davidson'u, U.S.A.!
" Sacrée harley Davidson, EUA
"Nat ve Rose Gruden, Davidson Avenue'daki son Museviler."
"Les derniers Juifs de Davidson Avenue."
Harley-Davidson Motosikletleri.
Motocyclettes Harley-Davidson.
Sonra babam Davidsonun yarısına kazık attı.
Mon grand-père l'a fondée. Mon père a raflé la part de Davidson.
- Harley-Davidson mu?
- Harley-Davidson?
Buraya bakın! Harley - Davidson'lu Ed Harley!
Hé, tout le monde, Ed Harley de Harley-Davidson!
Harley-Davidson.
Harley-Davidson.
Üçüncü Ed Harley, Harley-Davidson Motosikletlerinden.
Ed Harley, des Motos Harley-Davidson.
Bir Harley-Davidson XL 1000 istiyorum.
Je veux une Harley-Davidson XL 1000.
O Harley Davidson, ben de dostun Marlboro Man.
Bien, lui c'est Harley Davidson et je suis l'Homme Marlboro.
Fogel'lar, Davidson'lar, Adams'lar ve Potter'lar da...
Les Fogel, les Davidson, les Adam, les Potter...
Olamaz, çünkü o Davidsonlar'ın arka sokağına parkeder. Bak sen!
Ça n'est pas la sienne, il la gare dans la ruelle derrière chez les Davidson.
- Davidsonlar'ın arka sokağında.
- Où? - Chez les Davidson.
Leslie Davidson.
c'est ici.
Müdür Davidson ayrıca silahların bir kısmının... 6 için!
Le commissaire Davidson a également affirmé que des armes...
London Times'tan Mr. Davidson.
Cesar von Munk et M. Muller-Andrea.
Tiyatro ve sanat gibi gerçek değerler herşeyin üstünde yükselebilir.
- M. Hoefgen. - M. Davidson! Quelle surprise.
Merak etme. Kuzenim bir Harley idi.
Mon cousin était une Harley-Davidson.
Harley Davidson.
Harley Davidson.