Dom translate French
1,179 parallel translation
Dom şey gibidir...
Dom, c'est...
Dom, sakin ol dostum.
Du calme.
Dom, lütfen yapma.
N'y va pas.
Ne zaman Dom arabasına binip gitse senin gözlerin doluyor.
Tu as toujours les larmes aux yeux quand Dom s'en va?
Dom'un cep numarasını istiyor.
Il lui faut le numéro de Dom tout de suite.
Dom! Dikkatini dağıtmak için öne geçiyorum.
Je remonte pour distraire son attention.
Dom! Yoldan çekil.
Pousse-toi de là.
Dom, silahı yere at hemen!
Pose ton arme!
- Dom, kes şunu!
- Arrête!
Ne yaptığımı bilmiyorum Dom.
Je sais pas quoi faire.
Dom!
Dom!
Şu kaptanın iyi ve kötü olduğu bölümü okudun mu? - Ve Spock ve Dr. Phones vardı.
Dans Star Trek, y avait le bon et le méchant Kirk, et puis Spock et le docteur Dom.
- Hayır, Phones Mc Coy!
Mais non! C'est Dom.
Hayır, telefonda doktorun orada olup olmadığını sorarlar. Ev araması gibi.
Non, c'est Dom, comme dans visite à Domicile.
- Hayır, Phones. *
- Dom, je te dis.
- Dostum için bir şişe Dom nasıl olur?
- Une bouteille de Dom.
Dom'un sana iş verdiğini duydum.
Dom t'a embauché?
Benim. Bir kurbağayı öldürüp okula getirdi ve herkese gösterdi.
Tu connais le gros Dom de la compta?
Garden'ın üst tribününde herkese ısmarladığın Dom Perignon için.
Le Dom Pérignon pour les invités de la tribune d'honneur.
Selam, Dom.
Salut, Dom.
Dom Perignon.
De Dom Pérignon.
Allah sana uzun ömürler versin, Bay Pepe. Sen bir sanatçısın.
- Dom'Pepe, tu es un grand artiste.
- Bay Pepe kıçımı öpsün!
Qu'il aille se faire mettre, dom'Pepe!
Hayır, böyle olmaz.
Non, dom'Pepe.
Onun birlikte, her zaman "Dom Perignon" içtik.
Avec lui, c'était du Dom tout le temps.
Dum de de dum, de de dum De de dum, onu biçeceğim
Dom de de dom, de de dom De de dom, j'vais le découper
Sizde başka Dom Perignon banyo köpüğünden var mı?
Au fait, il vous reste de ce bain moussant Dom Pérignon?
Geminizin adı Dom Ching-hoo, limanda demirlemiş durumda bekliyor.
Quelque chose ne va pas? Ce n'est rien.
1973 Dom, En sevdiğinden. Teşekkür ederim.
Dom Pérignon 1973, c'est son preferé.
Evet, bazılarıyla.
Certains, oui. J'ai croisé - Dom.
Dom muydu? Dom Sker.
- Oui, Dom Focker.
- Dom, selam...
- Salut, Dom.
Dom'la ben arka taraftayız.
Dom et moi passons par-derrière.
Askeri siciline göre Dom iki yıl önce ölmüş.
D'après son dossier militaire... le première classe Dorn est mort il y a 2 ans.
Er Dom'un cesedini çıkarmak için mahkeme izni alın ve o cesedi Ducky'ye gönderin.
Obtenez un ordre de la cour pour exhumer le première classe Dorn, et envoyez le corps au labo de Ducky.
Neyse, ambulans geldiğinde genç Dom ölmüştü.
Malheureusement, le temps que l'ambulance arrive ici, le jeune Dorn avait expiré.
- Dom'un kardeşi yok mu?
Dorn a-t-il seulement une sœur?
- Sicilinde, yaşayan tek akrabasının üvey kardeşi Melissa Dom olduğu yazıyor.
Son dossier militaire indique que sa seule famille vivante est une demi-sœur, Mélissa Dorn.
Abby, Dom'un çorabında saman çöpü bulmuştu. Arkada bir ahır var.
O.K., Abby a trouvé un morceau de paille dans la chaussette de Dorn, et il y a une étable à l'arrière.
Dom'la birlikte adama Digitalis içirip Harmony'ye bıraktı.
Elle et Dorn ont nourri un pigeon à la digitaline et l'ont abandonné à Harmony.
Dom'un bacağı çöpte bulundu.
La jambe de Dorn apparaît dans une poubelle.
Hem Dom hem Morgan onunla yatıyordu.
Morgan et Dorn étaient à la colle avec elle.
Şarap mahzenindeki 73'lüğü saklıyorsun, değil mi?
Tu as bien du Dom de 73 dans ta cave à vins?
Ben, mahzeni bir kontrol edeyim.
Je vais voir s'il y a du Dom.
Dom Pérignon şişesi.
Une bouteille de Dom Pérignon.
Sadece giriş yap, yukarı çık, biraz Dom Pérignon ve birazda havyar söyle, gece bizim olsun, tamam mı?
Prends une chambre, monte et commande du Dom Pérignon, du caviar, la totale.
Onlara bir şişe Dom gönderdik.
On leur envoie une bouteille.
- Dom? - Evet?
Dom?
O bileği birinci sınıf denizci er Thomas Dom'a takmışım.
J'ai implanté cette prothèse au marine de première classe Thomas Dorn.
Dom'un sicili. Kaza olduğunda deniz kuvvetlerine gireli 11 ay olmuş.
Les états de service du première classe Dorn.
Er Thomas Dom o.
C'est le première classe Thomas Dorn.