Duymak istiyorum translate French
1,437 parallel translation
Ben de duymak istiyorum.
Je veux l'entendre, moi aussi.
Ben senin gülmeni duymak istiyorum, ne zaman seninle buluşacağız.
Je voudrais t'entendre rire. À quand les présentations?
Onu söylerken duymalıyım. İlacın kimin için olduğunu söylerken onu duymak istiyorum.
Je veux l'entendre dire à qui ces médicaments sont destinés.
- Tamam, o zaman bunu ondan duymak istiyorum.
D'accord, mais je veux que ce soit lui qui me le dise.
Evet, gerçekten. Daha fazla duymak istiyorum.
Oui, je veux en savoir plus.
Bu hergelenin neler söyleyeceğini duymak istiyorum.
Je veux entendre ce que ce salopard a à dire pour sa défense.
Ama önce arkadaşınızın mektubunu duymak istiyorum.
Mais lisez-moi la lettre de votre ami.
Ben de duymak istiyorum.
Moi aussi j'aimerais t'entendre jouer.
Sizden duymak istiyorum Bayan Barnes.
Je veux que vous le disiez
Söyle, senin ağzından adımı duymak istiyorum.
Je veux l'entendre de ta bouche.
- Evet duymak istiyorum.
- Oui, je veux entendre ta réponse.
Senin de bana aşık olduğunu biliyorum. Ama bunu duymak istiyorum.
Je sais que tu es amoureuse de moi, mais je veux te l'entendre dire.
Ben de duymak istiyorum.
Tu es vivant. Je veux entendre.
Her şeyi duymak istiyorum.
En tout cas, je veux tout savoir.
Onun o güzel sesini duymak istiyorum.
Je veux entendre sa belle voix.
Ne diyeceğini duymak istiyorum, önemli olabilir.
J'aimerais savoir ce que cette chose a à dire. C'est peut-être important.
Büyük Denny Crane'in şimdi ne diyeceğini duymak istiyorum.
Je veux entendre ce que le grand Denny Crane va dire maintenant.
Bu iş daha derine inmeden, senden duymak istiyorum.
Avant que cela n'aille plus loin. Je veux l'entendre de votre bouche.
Ben senden duymak istiyorum.
Je veux l'entendre de votre bouche.
Neler diyor duymak istiyorum. Şerif Bannerman a göre, Smith in gördükleri sayesinde arabanın nerede olduğunu bulmuşlar ve küçük kızla babasını tam zamanında kurtarmışlar.
Quoi de plus stressant que de nous faire attendre sans arrêt en ligne... pour un mauvais service?
- Hayır, hayır, hayır, ben senin hikayeni duymak istiyorum.
- Non, je veux entendre ton histoire.
Ben Danny ve Mary hakkında bir şeyler duymak istiyorum, gençlik yıllarını.
Je veux savoir pour Danny et Mary, les années d'adolescence.
Gördün mü, tek duyduğum bir kaç tane mazeret... ve ben aslında gerçekten bir çözüm duymak istiyorum.
Tu vois, ce que j'entend ressemble beaucoup à des excuses... et ce que je veux entendre c'est une solution.
Duymak istiyorum. Ne yani? Ne diyordun sen?
Qu'est-ce que vous disiez?
Onlardan duymak istiyorum.
Je veux en écouter un.
- Söylediğini duymak istiyorum.
- Je veux t'entendre le dire.
Seni duydum. Sadece... Bunu tekrar söylemeni duymak istiyorum.
J'ai entendu, j'aurais juste voulu te l'entendre dire encore une fois.
Pekala. Ama duymak istiyorum, bana anlatır mısın?
J'aimerais que tu m'en parles.
Buna rağmen dün akşamı duymak istiyorum. - Evet.
Et j'ai hâte qu'il nous dise tout.
- Ben senden duymak istiyorum.
Je préférerais que tu me le dises, rockstar.
Duymak istiyorum. - Oh lütfen Carmela.
- S'il te plaît, Carmela.
Görevinin başarılı olduğunu duymak istiyorum.
- Mission accomplie?
geleceğe bakışımızı üçüncü bir şahıstan duymak istiyorum ve haklı olduğum herşeyi.
J'attends impatiemment d'entendre l'avis d'une troisième personne Que j'ai raison sur tous les plans.
Tamam, şimdi bir kaç kızgın feministin sesini duymak istiyorum
Maintenant, j'aimerais entendre des réactions de féministes énervées.
- Duymak istiyorum.
- Dis-le-moi.
- Sizden duymak istiyorum.
- J'aimerais que vous me racontiez.
- Sislerin Kızı'nı duymak istiyorum.
- Raconte-moi la princesse de la brume.
Londra hakkında bir şeyler duymak istiyorum.
Parle-moi de Londres.
Haydi, senden duymak istiyorum.
Tu as encore joué les fayots?
Onun ağzından, evin içindeki her şeyin yolunda olduğunu duymak istiyorum.
Je veux l'entendre dire que tout va bien.
Planını duymak istiyorum.
Je veux entendre ton plan.
Duymak istiyorum!
Je veux entendre ce qu'on dit!
Önce senin fikirlerini duymak istiyorum. Sonra babana gösteririm.
Je veux ton avis avant celui de ton père.
Sesini duymak istiyorum.
Je veux entendre ta voix.
- Ama onun ağzından duymak istiyorum.
- Qu'elle me le dise.
Duymak istiyorum, biliyorsun İngilizcem çok iyi değil.
Tu trouveras quoi? Je veux l'entendre parce que mon anglais est moyen.
Eğer bu iblisler hakkında, l istiyorum, duymak istemiyorum çünkü benim öğle tatilinde ben.
Si c'est pour des démons, non. C'est ma pause déjeuner.
Söyle duymak istiyorum.
Laisse moi t'entendre le dire.
Mazeretini duymak istiyorum, çünkü devamlı bunu yapıyor.
Je veux la connaître parce qu'elle arrête pas de faire ça.
ben sormak istiyorum gözlüklerini duymak için mi kullanıyor? "
J'ai demandé, "Pourquoi? Faut-il des lunettes pour entendre?"
Bunu duymak istiyorum.
Je veux l'entendre.
istiyorum 518
istiyorum ki 20
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymak istemiyorum 133
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75
istiyorum ki 20
duymadım 111
duymamış olayım 17
duymak istemiyorum 133
duymadın mı 217
duymak ister misin 46
duymadınız mı 75