English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ D ] / Dışarıdaydım

Dışarıdaydım translate French

268 parallel translation
Ben de dışarıdaydım.
Je n'étais même pas là.
Düello hazırlığı için dışarıdaydım.
J'organisais le duel.
Hayır, yani. Dışarıdaydım.
Non, j'étais dehors!
Bu gece dışarıdaydım.
Je suis sortie aussi.
Benim. Dışarıdaydım.
C'est moi, je viens de rentrer.
Hemşire Barker ile birlikte dışarıdaydım.
J'étais dehors avec l'infirmière.
Olduğunda dışarıdaydım. Aynı senin gibi.
Je n'étais pas là et toi non plus.
Dışarıdaydım.
Par là... chercher du travail.
- Özür dilerim ama dışarıdaydım.
- J'étais sortie.
Şerif'e bir çift misafir getirmek için dışarıdaydım.
car je garde des invités du sherif.
Paparazzo'dur o. İşimden dolayı bütün gün dışarıdaydım.
Mon travail m'oblige à être dehors toute la journée.
Hayatım boyunca dışarıdaydım. Zaman bitiyor. Etrafına bak.
S'associe avec le concessionnaire, et le grand Finley fait de cet homme le gouverneur de l'État, toujours aux commandes.
Patronun bir ayakişi için dışarıdaydım.
J'avais une course à faire pour le parrain.
Mağazada değildim, dışarıdaydım. Hiçbir şey görmedim.
- Je n'étais pas dedans, je n'ai rien vu.
Orada, dışarıdaydım.
- J'étais là, dehors.
Dışarıdaydım.Bir şey unuttum, onun için döndüm.
J'ai oublie quelque chose, alors j'ai dû rentrer. Par l'entree des domestiques.
Bütün gün dışarıdaydım, beni arıyor olmalıydın.
J'étais dehors toute la journée, Il a sûrement cherché à me joindre.
- Dışarıdaydım.
Je reste dehors.
Ben dün gece dışarıdaydım.
Elles l'ont emmenée.
Dışarıdaydım, ama bir tek ben değildim.
J'étais dehors, mais je n'étais pas le seul.
Kurländer sokağındaki nöbetçi gönderdi beni. Yasak saatinde dışarıdaydım.
La sentinelle de la rue Kurländisch m'a envoyé vous voir parce que j'étais dehors après 8 heures.
Ama ben dışarıdaydım, döndüğümdeyse... o işler yapılmış.
Mais je suis sortie, et à mon retour, je trouve le travail fait.
Özür dilerim. Dışarıdaydım.
J'étais sorti, j'ai été désolé.
Bütün gece dışarıdaydım. Dolanıp durdum.
J'ai marché toute la nuit.
Dışarıdaydım. Bilmiyorum. Alışveriş yaptım ve sonra bir içki içmek için durdum.
J'ai fait des achats... puis, j'ai bu un verre.
Dışarıdaydım.
étais sorti.
Tüm hatırladığım... kapıyı iterek açtım ve sonra dışarıdaydım... ve polisler oradaydı, Bill oradaydı ve haber ekibi, ve bitti.
Je ne peux pas m'en empêcher. Tout ce dont je me souviens... c'est de pousser la porte... et je me retrouve dehors, avec la police et Bill... et au loin l'équipe de la télévision.
- Dışarıdaydım.
- J'étais sorti.
Tüm gece dışarıdaydım, ama ben...
Je rentre ce matin, mais j'ai pas...
Şükür ki dışarıdaydım.
Heureusement j'étais sortie.
Ben hep dışarıdaydım.
D'ailleurs, on ne lui dira rien, jamais.
Bilemiyorum,'bütün gece'dışarıdaydım.
J'ai découché, cette nuit!
Ben dışarıdaydım.
J'étais dehors.
Tüm gün dışarıdaydım.
Je n'ai pas été là de la journée.
Bütün gece dışarıdaydım.
Je n'ai pas été chez moi de la nuit.
O zamanlar 18 yaş altı şartlı tahliyesi ile dışarıdaydım.
Á l'époque, j'étais en sursis. En liberté surveillée.
Rose'la dışarıdaydım.
J'étais avec Rose.
Dışarıdaydım ve kendi kendime düşünüyordum...
J'étais là dehors et je me disais...
Soğuktu ve karanlıktı, çünkü... dışarıdaydım.
C'était sombre et froid... C'était dehors.
Dışarıdaydım ve bir şey yapıyordum.
J'étais dehors et j'avais une activité manuelle.
Bütün gece dışarıdaydım.
J'étais sorti toute la nuit.
Sanırım gözü dışarıdaydı.
Pas très fidèle, hein?
Dün... dün gece aradık, ama sanırım dışarıdaydınız.
Nous sommes passés hier soir mais il n'y avait personne.
Dışarı çıkamazdım, hanımefendi dışarıdaydı, çocukları bırakamazdım. Ama doktor, gitmezsem gelip beni götüreceğini falan söylemişti.
Je ne pouvais pas partir avec madame qui était sortie et laisser les enfants... mais le docteur a dit... que si je n'y allais pas il viendrait me chercher.
Dışarıdaydım.
- Avec ton ami de Milan?
Sonra panikledim ve onu aradım. Dışarıdaydı.
Puis j'ai paniqué, j'ai appelé et elle était sortie.
Neden Kitty ve annem dışarıdaydı ve - ve seninle Ada yoktunuz?
Pourquoi Kitty et Mère m'ont-elles accueilli, et pas vous deux?
Hayır, dışarıdaydım.
J'étais de l'autre côté.
Bay Ling'in not defterinde bulduğun isim... Charles Lester mı? Bu sabah iki kere uğradık ama dışarıdaydı.
Ces animaux n'ont pas leur place chez un détective, même célèbre.
Charles Lester mı? Bu sabah iki kere uğradık ama dışarıdaydı.
Charles Lester n'est ni chez lui ni au bureau.
3.yarıdaydık. Tek başıma sol sahadaki adamı dışarı attırdım.
J'ai débordé toute la défense, sur la gauche.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]