Earl translate French
3,624 parallel translation
Inglewood'a, Earl.
Inglewood, Earl.
Kulaklığını tak, Earl.
Earl, le casque.
Ehliyetimi alalı üç ay oldu, Earl.
Je l'ai récupéré il y a 3 mois.
Gidelim, Earl.
Démarre, Earl.
Ne olduğumu sanıyorsun, Earl?
À ton avis, je suis quoi?
Earl, sabah benden alır arabayı.
Earl récupérera la voiture.
Earl benim için almanı istediğim bir şey var.
Earl? Tu dois me dégoter quelque chose.
Eve gidiyoruz, Earl.
À la maison, Earl.
İyi, taş gibiyim.
Oui, Earl, c'est la forme.
Müşterinin ayağını alıştır, Earl.
Ça fidélise les clients, Earl.
İlk kocası deniz teğmen Earl Winfield Spencer, Wallis'i 1924'de Şangay'ın egzotik dünyasına götürdü.
Son premier mari, Earl Winfield Spencer, arracha Wallis à l'univers exotique de Shanghai en 1924.
Bir fincan Earl Grey ve bir parça vişneli turta.
Un thé Earl Grey et un morceau de... tarte aux cerises.
- Willie Earl nerede?
- Où est Willie Earl?
Kaç evlilik geçirdin Willie Earl?
Tu as été marié combien de fois?
- Willie Earl.
- Willie Earl.
Willie Earl amca.
Oncle Willie Earl.
William Earl, Michael?
William Earl, Michael?
Şimdi Jason'ın amcası Willie Earl şükran duası edecek.
Willie Earl va bénir ce repas.
- Willie Earl. Willie Earl.
- Willie Earl.
Hayır Willie Earl.
Non, Willie Earl.
Selam Willie Earl.
Salut, Willie Earl.
- Baban da duyardı. - Teşekkürler Willie Earl.
- Ton père serait fier.
- Aslında, hayır. - James Earl Dean'i arıyoruz.
- On recherche James Earl Dean.
Evet. Jimmy Earl Dean olayında bize yardımcı olmuştu.
Il nous a aidés à arrêter Jimmy Earl Dean.
Jimmy Earl Dean.
Jimmy Earl Dean.
Bana güvenmediğini biliyorum. Seni suçlamıyorum, ama Jimmy Earl Dean'in bagajından seni kurtararak birkaç artı puan kazandığımı umuyordum.
Je sais que tu me fais pas confiance, je te le reproche pas, mais j'aime me dire que t'avoir sortie du coffre de Jimmy Earl Dean m'a rapporté quelques points.
Ama benim işim takıma aldığım çocukları en doğru pozisyona yerleştirmek.
Kristen Stewart, James Earl Jones.
Virginia Polisi parmak izinden NCIS Özel Ajanı Earl Stark olduğunu tespit etti.
Le scanner d'empreinte confirme l'identification de la police. C'est l'agent spécial Earl Stark.
Büyük baba Earl.
Grand-père Earl.
Ürkünç Earl.
Earl le Louche.
Earl Dandridge...
Earl Dandridge,
Earl Grey?
- Pardon. Earl Grey?
Earl Grey, evet!
Earl Grey, oui!
Kim çay ister? Senin için boyadığım çaydanlıktan hemen doldurabilirim.
Qui veut du Earl Grey servi dans un service à thé coloré?
Bayan Earl matematikçidir. Biraz uyuz görünür, ama aslında tüm okuldaki en - sevimli kişidir...
Elle a l'air sévère, mais c'est la prof la plus sympa de l'école.
Af buyurun, Komiser Debra. Hazretleri, Suffolk soyunun V. Earl'ü olur.
Je suis désolé, Lieutenant Débra, Sa putain de majesté royale cinquième comtesse de Suffolk.
Earl.
Earl.
Earl, keşke 3 yaş daha genç olsaydın.
Earl, si tu avais trois ans de moins.
Şu da Earl, birbirimize aşığız.
C'est Earl, on s'aime.
Orada Earl ve Emma'nın kuru temizlemecisi var tam köşeyi dönünce.
Il y a un pressing juste au coin.
Teşekkürler. Earl ve Emma'ya Jack Porter'ın arkadaşı olduğunu söyle.
Dites que vous venez de la part de Jack Porter.
O Earl Greyler'in nasıl satıldığını duymak istiyorum.
- Comment se vend l'Earl Grey?
O zaman, James Earl Jones gibi derin ve seksi bir sesim olduğunu söyle.
D'accord. Dis-lui que j'ai une voix sexy et grave, comme James Earl Jones.
James Earl Jones'un sesini bilmiyor ki.
Elle ne connait pas la voix de James Earl Jones.
Earl, denemeni istediğim yeni bir şeyim var.
Earl, j'ai quelque chose de nouveau que je veux que tu essaies.
Ona "The Earl" adını verdim.
Je vais l'appeller : "le Earl"
Bu da son adisyon, Earl.
Voilà ma dernière addition, Earl.
Earl!
Earl!
- Jimmy Earl Dean mi?
- Jimmy Earl Dean.
Earl'e Sevgilerimle, Adele
Pour Earl Avec amour, Adele
Ooh, güzel.
Je prendrai un Earl Grey.