English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Edwina

Edwina translate French

128 parallel translation
- O zaman, ne bekliyorsun? Olması gerektiği gibi değil Edwina.
- Je ne suis pas satisfait, Edwina.
- Sevdiğimiz derken? - Edwina'yla benim.
Edwina l'adore.
- Edwina mı? - Karım.
Mon épouse.
Merhaba Edwina.
Bonjour, Edwina. Je ne te vois pas.
Edwina, çok özür ilerim.
- Je suis désolé. Je n'ai pas...
Edwina, bütün bunlar inanılmazdı.
Ce que je vais te raconter est incroyable!
Edwina, insan ırkının, tarihinin başlangıcından beri araştırdığı bir şeyi keşfettik.
Nous avons découvert ce que les hommes cherchent depuis la nuit des temps.
Edwina, hayal et... Hiç yaşlanmayan insanlar.
Tu imagines si personne ne vieillissait?
Edwina ne yapıyorsun?
Qu'est-ce que tu fais?
- İnanmıyorum Edwina.
- Edwina, pour l'amour du ciel!
Edwina çok aklı başında bir öğrenciydi.
Edwina était une étudiante des plus sérieuses.
Edwina'nın görüşü zaten mükemmel.
Edwina a déjà une vue parfaite.
Edwina, gel hadi. Bayan Laurel, yoldan çekilin. - Topla onları!
Mlle Laurel, écartez-vous.
Topla onları! - Edwina, kes şunu.
Ça suffit!
Edwina, çantaları arabaya koydum.
Les valises sont dans le coffre.
Edwina, tepkilerini kontrol etmek istiyorum.
Je dois surveiller tes réactions.
Edwina, canım.
Tu entends ça?
Hadi Edwina.
Dépêche-toi, Edwina.
Kalk Edwina.
Edwina, lève-toi.
Edwina, yorulmaya başlamadın mı hâlâ?
Tu ne ressens vraiment aucune fatigue?
Edwina, böyle bir deney yapıyorsan,.. ... birkaç test yapmak her zaman daha iyidir.
Dans ce genre d'expérimentation, il est bon de faire quelques...
Edwina. Edwina, iyi misin?
Edwina, tout va bien?
Edwina, bunca yolu iyi vakit geçirmek ve aynı zamanda da çok önemli bilimsel bir deneyi gözlemlemek için geldik.
On est venus jusqu'ici pour prendre du bon temps et mener une expérience scientifique majeure.
Hayır. Edwina kes şunu.
Je t'en prie, Edwina.
Edwina, kapıya bir şey takıldı.
Quelque chose est pris dans la porte.
Biliyorum. Edwina?
Je sais!
Edwina, canım, dinle beni.
Edwina chérie, écoute-moi.
Edwina, burada daha fazla kalamam.
Edwina, je ne peux pas rester ici une minute de plus.
- Edwina, sen misin?
- Edwina, c'est toi?
- Hayır. Edwina, Hank söyledi.
Edwina, Hank m'a tout raconté.
- Herkes neden bahsediyor Edwina?
- Mais de quoi ils parlent?
- Edwina, Hank haklı.
- Toi aussi, maman.
Lütfen bana neler olduğunu söyleyebilir misin Edwina?
Edwina, que se passe-t-il?
- Edwina bana neler olup- -
- Veux-tu bien me dire... - Silence!
Şimdi, lütfen beni iş yerine götürür müsün Edwina?
- Tu peux me conduire à l'usine?
Edwina, gözlüklerim masanın üst çekmecesinde.
Mes lunettes de rechange sont dans le bureau.
Edwina, bunu dikkatlice düşündüm ve bir sonuca vardım.
J'ai repensé à tout ça et j'ai pris une décision.
"Barnaby, Edwina'yı seviyor."
BARNABY AIME EDWINA
- Ben Edwina. - Merhaba Edwina.
C'est Edwina.
Edwina, bu kez sonuna kadar gidip terk edecek misin onu?
Vas-tu aller jusqu'au bout cette fois-ci et le quitter pour de bon?
Alo? Alo?
Edwina?
Edwina? Edwina? Ne oldu?
Que se passe-t-il?
İşte Edwina, benim de söylemek istediğim bu.
- C'est ce que je voulais dire.
Bir şey yapmadı Edwina.
Elle n'a rien fait.
Ayağa kalk Edwina.
Lève-toi, Edwina.
Edwina, bu çok saçma.
C'est ridicule.
Edwina, lütfen beni içeri al!
Ouvre la porte.
Bırak gireyim Edwina.
Ouvre-moi, Edwina.
Hepsi benim hatam.
- Edwina, je refuse que...
Edwina?
J'ai une question à te poser.
Şok geçiriyorsun Edwina.
C'est le choc.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]