English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ E ] / Enter

Enter translate French

122 parallel translation
# Gonna enter in the broncs and the ropin'
Je vais faire les broncos et le roping
Savaş bittikten sonra yere oturduğunda ve Cennet ve Cehennem'deki tüm tanrılar adına benden intikam alacağına yemin ettiğinde, ona gülüp adını "Oturan Boğa" koymuştum.
Quand il s'est assis après le combat... jurant de se venger par tous les dieux... du Ciel et de l'enter, je me suis moqué de lui et l'ai appelé Sitting Bull.
Cehennemde görüşürüz Bill.
On se verra en enter, Bill!
Merhaba.
On peut enter? - Entrez. - Merci.
Bu model sizinle birlikte öğrenicek Adınızı yazınız ve ENTER'a basınız...
Ce modèle va apprendre avec vous. Tapez votre nom.
Şerifi çağırın içeri!
Faites enter le shérif!
Harika. "enter" a bas.
Appuyez sur "Entrée".
Weintraub'ın "Enter the Dragon" senaryosunu okudum. Gerçekten iyi.
Le script de Weintraub Opération Dragon est très bon.
"Enter The Dragon" filminin çekimlerinin 32. günü
32e JOUR DE TOURNAGE DU FILM OPÉRATION DRAGON
Ona uluslararası şöhret getiren film "Enter the Dragon" un ilk gösteriminden 3 hafta önce Bruce gizemli bir komaya girdi ve öldü.
3 semaines avant la sortie du film qui lui apporta une renommée mondiale... Bruce tomba dans un coma mystérieux et mourut.
Sayılar burada. Bu enter, tamam mı?
La touche "retour", O.K.?
İzin ver içeri gireyim
Laisse moi enter!
Enter.
Enter.
Entera bas ve bu iş bitecek.
Appuie sur Enter et c'est fini.
Enter'a bastığınız anda, para sizin. Dört milyon.
Pressez la touche "Enter", et ils sont à vous.
D-I-R yazıp enter'a basmalısın.
il faut taper D-I-R. Entré.
Sonra enter.
- et puis entrer. - Et la ça te donnes le catalogue.
- Peki Lamont... bununla nasıl otomatik nişan alınacağını söyle.
Tu tapes la dérive, l'angle de hausse et Enter.
İstediğin açı ve yüksekliği ayarlayıp "enter" a basacaksın.
Au pifomètre, quoi. C'est ça.
F1, sonra enter.
F1, retour.
"Enter" tuşuna bastığım zaman bu paranın hepsi senin olacak!
Dès que j'appuie sur "retour", tout cet argent sera à vous.
Pekala. Sizi maça sokacağım!
Bon, je vais m'arranger pour vous faire enter.
Slash ekle. Enter.
Barre oblique inverse... entrer.
Belirtilerini yazıp, enter'a basıyorsun ve kanser kelimesinin ekranda görünmesini bekliyorsun. - Bunu yapabiliyor musun? Tabii.
C'est possible?
Enter the Dragon ve
Opération dragon, et...
şifreni mırıldan Enter a bas kısacık ve yazmaktan daha kolay
Que diriez-vous de faire comme moi et de juste taper Enter à la place du mot de passe? C'est plus court et plus facile à taper. "
Her neyse, kısaca onları bu hack olayına dahil ediyordum Sonuç olarak, her beş kullanıcıdan biri bana katılıyordu. sadece ENTER a basıyorduk şifre yerine : )
Et en plus je les ai mis au courant de la situation et de la façon de réaliser ce hack, et une quinzaine de gens parmi tous les utilisateurs m'ont rejoint en utilisant juste Enter comme mot de passe.
Sen sadece parmak izlerini tarayıp Enter'a basıyorsun.
Tout ce que vous faites c'est scanner des empreintes toute la journée et appuyer sur "entrée."
Devam etmek için "Enter" tuşuna basın. "
Code bon Appuyer sur "Entrée"
Control'ü, çıkmak için kullanırız ve Enter.
Appuie sur Control, va en haut... et "Enter".
Menü, geri, fonksiyonlar... Enter.
Menu, retour, fonction, entrer...
Gelecek programda görüşürüz. Sanıyorum önce "menü" ye, sonra "fonsiyonlara" sonra da "enter" a bastım.
Donc, j'appuie d'abord sur menu, ensuite fonction, puis entrer.
- Tamam.
Enter back.
Control CX-5, sonra enter'a bas.
Tapez Ctrl CX-5, puis "entrée".
Enter.
Entrée.
Enter a basın "
Appuyer sur Entrée "
- Uşak kapıyı açtı.
Votre domestique nous a laissé enter.
Bir konu seçip başlamak için "enter" a bas.
Choisissez un sujet et appuyer sur "Entrer" pour commencer.
Üzgünüm.'Enter'a basmayı unuttum.
J'avais oublié d'appuyer sur "Entrée", désolé.
Ama sistemlerine, alkol ya da uyuşturucu gibi zehirli bir şeyi sokmalarına bunları içlerinde tutmalarına inanmak zor.
But? Difficult to think that a person can enter stuff harmful as drugs and alcohol in his system and that the body the bear.
Kongrede gezemeyiz.
On ne peut pas enter comme ça dans le Con.
Buraya artık gelmemen gerektiğini biliyorsun.
Tu sais que tu ne peux plus enter ici.
- Enter the dragon. - Enter the dragon.
"Opération Dragon".
- Enter'a bas.
- Appuie sur entrée.
Şeytanı evine aldı o.
Elle laisse enter le diable dans sa maison.
K-20, istediği kadar denesin güvenliğimizi atlatamaz.
Quelque soit les efforts de K-20 pour enter il ne passera pas la sécurité
Adı, "Enter the Dragon".
Opération Dragon.
- Temelde tahmin, evet.
Et Enter?
Enter'a bas
Appuyez sur "enter".
"Sandman" i dene.
"Enter Sandman."
Yani, iyi miyiz?
Donc, tout va bien enter nous?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]