Florian translate French
89 parallel translation
Batakhaneyi 1939'a kadar işleten Mike Florian'dı.
Florian avait eu la boîte jusqu'en 1939.
Mariott korkmuştu çünkü meraklı bir detektifi öldürmeyi kabul etmişti bayan Florian'ın kendisine telefonda bahsettiği detektifi.
Marriott était effrayé d'avoir à tuer un détective, celui recommandé par Mrs. Florian.
Florian işi iptal mi etti?
Florian a tout annulé?
Dinle, Florian'a karşı sorumluyum. Biliyorum.
- J'en réponds devant Florian.
Birincisi, Florian bu işe doğrudan karışmamı istemiyor. Diğer sorun?
Florian m'a défendu de prendre part à cette histoire.
Gidip, Bay Florian'ı göreyim.
Je dois aller voir M. Florian.
Bay Florian başka geziler için izin verdi.
M. Florian a donné sa permission pour d'autres sorties.
Bay Florian'la konuşurum.
J'en parlerai à M. Florian.
Florian'a bak, o da burada yaşıyor.
Regarde le jeune monsieur Florian.
Belki'de Florian'ın mekanına gitmeliyiz. Velma'nın çalıştığı son yer orasıydı.
On devrait peut-être aller au Florian's C'est le dernier boulot qu'elle a eu
'Telefon rehberinde Florian diye birini bulamadım.' 'Sokağın karşısındaki kütük hotelle ilgili belirsiz bir önsezim vardı.' 'Gece yazmanıyla birkaç dakika geçirdim.'
Je ne trouvais pas de Florian dans l'annuaire mais j'ai eu une intuition en voyant l'hôtel minable en face j'ai parlé au gardien de nuit une minute mais c'était comme essayer d'ouvrir une boite de sardine dont on a pété la languette
Florian'ın mekanı.
Le Florian's?
Florian'ı arıyorum. Eskiden onun için çalışırdın değil mi?
Je cherche un Florian Vos avez bossé avec lui, non?
Bu Florian'ın, adı falan var mı?
Ce, hum... Florian il a un prénom?
Bu Bayan Florian'ın adı var mı?
Cette hum... Mme Florian Elle a un prénom?
Bayan Florian?
Mrs Florian?
Jessie Florian?
Jessie Florian?
Jessie Florian.
Jessie Florian.
'Bayan Florian'ın, Tommy Ray'i...''... benim temiz olduğuma ikna etmesi neredeyse 10 dakika sürdü.'
Ça lui a pris près de 10 mn pour convaincre Tommy que j'étais kascher
'Bayan Florian'dan telefon aldığımda arabam tamir ediliyordu.'
Ma voiture a été repérée quand j'ai appelé de chez Mrs Florians
'Bayan Florian'ı arayıp, Georgie'nin numarasını verdim.' 'Artık her şey Velma'ya kalmıştı'.
J'ai appelé Mrs Florian lui ai laissé le numéro de Georgie il pourrait joindre Velma
Jessie Florian kaçabileceği hayat buydu, Nulty.
C'est le genre d'endroit que Mrs Florian appréciait, Nulty
Jessie Florian'a verdiğimin aynısı.
C'est la même que j'ai donné à Jessie Florian
Moose'u öldüremedikleri zaman Bayan Florian'ı aradıklarını anladım.
Je crois qu'il ont appelé Mrs Florian après avoir loupé Moose
Her kimseler, onun, Velma'yı bulmak için Bayan Florian'a gideceğini biliyorlardı.
Quel qu'ils soient, ils savaient qu'il était venu voir Mrs Florian au sujet de Velma
Tabii bu Tommy Ray'in ve Bayan Florian'ın sonu oldu.
Ce fut la fin de Tommy Ray et de Mrs Florian
'Marriott öldü, Bayan Florian öldü.' 'Tommy Ray öldü, Francis Amthor öldü.'
Marriott mort, Mrs Florian morte, Tommy Ray mort, Francis Amthor morte
Evet, sizin adamınızda var. Feraud, Gabriel Florian.
Oui, voilà votre homme, Féraud, Gabriel Florian.
Florian.
Florian.
İyi ki Florian ve Ondine'i uyandırmadı.
Il va réveiller Florian et Ondine!
Florian ve Ondine'e eski atadan büyük bir öpücük ver.
Embrasse-les de la part d'un vieil ancêtre.
Florian Barrios bir tango şarkıcısıydı.
Florian Barrios était chanteur de tango.
Florian güveneceği bir çeteye ihtiyaç duyuyordu. Profesyonel ve herşeyi halledebilecek bir çeteye...
Florian avait besoin de gens de confiance, un groupe de professionnels qui se chargerait de l'opération.
Tüm sahip oldukları kanıt, Angel'ın geride bıraktığı, orduya ait bir silahtı. Florian Barrios, atış alanında benzer bir silahı denerken bir tanık tarafından görülmüştü.
Ils n'avaient d'autre preuve qu'une mitraillette, celle qu'Angel avait fait tomber sur le lieu du crime et un témoin qui avait vu Florian Barrios au stand de tir avec une arme semblable.
Onları Fontana'ya götürebilecek tek kişi Florian'dı.
Florian était le seul qui pouvait mener à Fontana.
Anahtar ; Florian.
Florian était la clé.
Ernest Hemingway'in tam şurada... Oafe Florian'da oturup... malt viski yudumlayıp... bir sonraki şaheserini planladığını düşün.
Imagine Ernest Hemingway assis juste là au Caffe Florian, a siffler un whiskey, en rêvant de son prochain chef-d'oeuvre.
Elfler, devler, canavarlar ve insanlar uyum içinde yaşarlardı... fakat Kral Florian öldürüldüğünde, sözde bir canavar tarafından,
Elfes, géants, ogres et humains vivaient autrefois en harmonie, mais quand le Roi Florian fut tué, soi-disant par un ogre,
Kral Florian iyi bir adamdı.
Le Roi Florian était un bon roi.
Kont Dracula
Capture : - = TLF SUB TEAM = - Synchro : * Florian *
Çeviri : Kont Dracula
Jicao, Picaille, Choucas777, Toupack * Florian *
The O.C. Sezon 4 - Bölüm 8 The Earth Girls Are Easy
Toupack, Jicao, Lounis, Picaille * Florian *
Kont Dracula
Alison, Toupack * Florian *
Bunalıma girmiş diş doktoru karılarına mı benziyoruz?
Andi Borg sait. Karl Moik sait. Florian Silbereisen sait.
Andy Borg, Karl Moik, Florian Silbereisen biliyor.
Cela va faire un peu mal, mais les Indiens sont courageux. Cela va piquer un petit peu.
Şehrimi Charles Cullen'dan beri en azılı seri katil olması muhtemel birinden korumaya çalışıyorum. Peki ya Michael Strenko? Florian Gall?
J'essaie de protéger ma ville de ce qui pourrait être le tueur en série le plus prolifique depuis Cullen *!
Ve Amthor'a ve bayan Florian'a, olduğu kadarıyla.
Florian et lui.
Gross Sankt Florian :
" L'un de nos plus anciens paroissiens, Frantz Braunecker,
Çeviren :
Toupack * Florian *
Fromage ( peynir )!
ZTB, Ceducz, Florian, The Lovers Synch : 7844 Fromage!
çeviri : irem düzenleme : silentozzy
Trad : * Florian *, Droo, Poupex Fasten Relecture : * Florian *, 7844 Poupex