Forrest translate French
519 parallel translation
Evet efendim. Bedford Forrest'a hizmet etme gururuna nail oldum.
J'ai eu l'honneur d'y servir.
- Forrest C. Broughton, 85 West 68'inci sokakta... üç hafta önce bir çakmağın kaybolduğu bildirilmiş.
Forrest C. Broughton, 85 W. 68th St., a signalé le vol il y a trois semaines.
Sizi arkanızdan vuracaklar.
Bedford Forrest est sur votre piste.
Baton Rouge'a gidiyorlar, Binbaşı. General Forest'a söyle.
Vers Bâton Rouge, allez informer le Général Forrest.
Nathan Bedford Forrest.
Nathan Bedford Forrest.
General Nathan Bedford Forrest.
Général Nathan Bedford Forrest!
Bedford Forrest'in gerilla liderlerinden birisi değil miydi o?
Un maraudeur rebelle de Bedford Forrest?
Üçüncü oğlum General Forrest ile birlikte.
Mon troisiéme fils chevauche avec le général Forrest.
Onu görürseniz, bu çok zararlı olabilir, çünkü ışık, onun varlığının gücü, ölümcül olabilir.
L'AMIRAL FORREST SUR LA PASSERELLE
Sonra proses edeceğiz. Tamam, negatif içerde, şimdi döndüreceğim.
Je suis rentré chez moi, et on m'a donné le rôle de l'amiral Forrest.
Nathan Bedford Forrest'la at binmiş Güney Teksaslı bir şerif.
Un shérif texan qui a été avec Bedford Forrest?
Dün akşam Kit Forrest'in Partisine gitti.
Hier soir. Elle partait à la soirée de Kit Forrest.
- Adım Kit Forrest. - Evet, biliyorum.
- Kit Forrest.
Meraklanmayın Bayan Forrest.
Ne vous inquiétez pas.
Ve en sonunda da şahane kulaç atan, çekici bir kadın var, adı Kit Forrest.
Et je garde le meilleur pour la fin, il y a une superbe fille qui nage comme une sirène, Kit Forrest.
Kit Forrest'la konuştum.
J'ai parlé à Kit Forrest.
Benden ne istediniz Bayan Forrest?
Que voulez-vous, MIle Forrest?
Señorita Forrest, sana hayatımı borçluyum.
Señorita Forrest, je vous dois tout.
Her şeyi kaldırabilirsin Bayan Forrest.
Vous pouvez tout vous permettre.
Adım Tony Rome, Kit Forrest'ın dostuyum.
Tony Rome, un ami de Kit Forrest.
Kit Forrest'ın bir dostu.
C'est un ami de Kit Forrest.
- Bayan Forrest. - Evet.
- MIle Forrest.
Büyük bir hanedan olabilirdik. Mungarlar ve Forrestlar.
Les Mungar et les Forrest auraient pu faire une belle dynastie.
Bu, Gregory Forest...
- Ici Gregory Forrest.
Ben Duke Forrest, yeni cerrahınız.
Je me présente : Duke Forrest, le nouveau charcutier.
Bu da Yüzbaşı Forrest.
Voilà le capitaine Forrest.
- Hey, Duke Forrest.
- Duke Forrest.
- Duke Forrest.
- Duke Forrest.
Yüzbaşı Pierce ve Yüzbaşı Forrest'ın yolda olduğunu söyle.
Dites-leur que les capitaines Pierce et Forrest arrivent.
İyi günler! Ben, Darryl Forrest. Hemen yanımda, Carson City valisi sayın Sak Yamamoto var.
Ici, Darryl Forrest, avec le maire, Sak Yamamoto de Carson, pour fêter l'achèvement des fondations des futurs locaux du shérif.
- Juliet Forrest.
- Juliet Forrest.
Forrest...
Forrest?
Bunu bilmek benim işim Bayan Forrest.
C'est mon métier de savoir. Asseyez-vous.
Bayan Forrest?
- Mlle Forrest.
Firehouse Row yolundayken, Juliet Forrest'ı düşünmemeye çalıştım.
Je suis allé rue Firehouse en essayant d'oublier Juliet Forrest.
Dr Forrest'ın peynir labaratuarını bulmak zor olmadı.
Je n'ai pas eu de mal à trouver le laboratoire de fromages.
"John Forrest'a, peynirleri seven, yaşlandıkça güçlenen sevgili adama" "Sevgilerimle, Kitty."
" A John Forrest, un grand homme que l'âge fortifie comme ses fromages.
- Bayan Forrest'i görmek istiyordum.
- Je voudrais voir Mlle Forrest.
John Hay Forrest sizin Carlotta'nın dostu olduğunuz söyledi.
A propos, John Hay Forrest m'a dit que vous êtes amie de Carlotta.
Dr Forrest'ın anahtarı bulmacayı nasıl çözüyor görmek için... taksiyle istasyona giderken bulunmamış katillere karşı listeye baksın diye Marlowe'u görevlendirdim
J'ai dit à Marlowe de confronter la liste avec les meurtres récents et non résolus. Entre-temps, je suis allé à la gare en taxi, pour voir si la clé de Forrest faisait partie du puzzle.
Hiç de leziz değil, Juliet Forrest.
Eh bien, ce n'est pas délicieux, Juliet Forrest.
Dr Forrest'ı size yardım etmek için nasıl kandırdınız.
Vous avez leurré Forrest pour qu'il vous aide.
Dr Forrest'i insani bir organizasyon için kandırabildik ki zaten açlığı yok edecek "Hızlı Büyüme Peyniri" planı onundu.
On a leurré M. Forrest en prétendant être une organisation humanitaire qui supprimerait la faim en hâtant la fermentation du fromage.
Dostun Forrest'ın Tampa'daki telefonu cevap vermiyor.
Doug, ton pote Forrest ne répond pas à Tampa.
Steve Forrest'la görüşebilir miyim lütfen?
Pourrais-je parler à Steve Forrest?
Steve Forrest'ın telesekreterine ulaştınız.
Vous êtes bien chez Steve Forrest.
- Doug Bennet ve Steve Forrest.
- Doug Bennet et Steve Forrest.
Bennet ve Forrest'ı bana ver. Şehir polisi gibi çalışırlar.
Bennet et Forrest pourraient passer pour des flics.
Doğal olarak da dostun Forrest'tan yardım istedin.
Et bien sûr, tu as demandé à ton pote Forrest de t'aider.
Görevin, Tampa'ya gidip Forrest'ı seninle çalışmaya ikna etmek.
Ta mission consiste à aller à Tampa pour persuader Forrest de travailler avec toi.
Lord Forest'ın oğlu kaçırıldı...
Une tragédie! Le fils de mon tuteur, Lord Forrest, a été kidnappé.